17 Ekim 2016 Pazartesi

Bitlis’te Beş Minare Türküsü'nün Hikayesi


Anadolu’nun düşman işgali altında olduğu yıllardı; 1916…
Doğu Anadolu bölgesi işgal altındaydı, genç, yaşlı, çoluk, çocuk demeden herkes cephede ülkeyi kurtarmak için düşmanla çarpışıyordu.
Bazı bölgeler Ruslar tarafından işgal edilse de pes edilmeyecekti,işgal edilen biryer de Bitlis idi…
Bitlis o dönemde o bölgede aktif yaşantının olduğu bir şehirdi.
Ancak düşman işgal etmeye başladığında hem şehirden göçenler hem de cepheye gidenlerden dolayı şehrin nüfusu oldukça düştü.
Gelen Rus askeri ise işgal sırasında birçok yere zarar veriyor,şehri harabe haline getiriyorlardı.
Savaş bitmişti…Savaştan sağ kurtulan baba ve genç oğlu memleketleri Bitlis’e dönmek için yola koyulurlar.
Dideban Dağını aşmak üzereylen babası şehirdeki durumu merak eder ve oğlunu göndererek şehirdeki son durumu öğrenmek ister.
Genç şehire yakından bakmak için dağın eteklerine iner. Bir süre sonra bağırmaya başlar;
“Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış.”
Bunun üzerine babası yıkılır, dizlerinin üzerine düşer ve şu ağıtı yakar;
Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel.
Yüreğim dolu yare, beri gel oğlan beri gel.

Hiç yorum yok: