Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.Çünkü,kötü insanların türküleri yoktur↔Neşet Ertaş
Bir Ulusun türkülerini yapanlar,yasalarını yapanlardan daha güçlüdür↔Shakespeare
Sevdim insanlardan çok türkülerini.İnsansız yaşayabildim,türküsüz hiçbir zaman↔Nazım Hikmet
Türküler kırk bin yıl su altında kalmış,yıkanmış,cilalanmış çakıl taşı gibidir↔Yaşar Kemal
Ne zaman bir köy türküsü duysam,şairliğimden utanırım↔Bedri Rahmi
Türküz türkü çağırırız↔Veysel
Bitlis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bitlis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
17 Ekim 2016 Pazartesi
Bitlis’te Beş Minare Türküsü'nün Hikayesi
Anadolu’nun düşman işgali altında olduğu yıllardı; 1916…
Doğu Anadolu bölgesi işgal altındaydı, genç, yaşlı, çoluk, çocuk demeden herkes cephede ülkeyi kurtarmak için düşmanla çarpışıyordu.
Bazı bölgeler Ruslar tarafından işgal edilse de pes edilmeyecekti,işgal edilen biryer de Bitlis idi…
Bitlis o dönemde o bölgede aktif yaşantının olduğu bir şehirdi.
Ancak düşman işgal etmeye başladığında hem şehirden göçenler hem de cepheye gidenlerden dolayı şehrin nüfusu oldukça düştü.
Gelen Rus askeri ise işgal sırasında birçok yere zarar veriyor,şehri harabe haline getiriyorlardı.
Savaş bitmişti…Savaştan sağ kurtulan baba ve genç oğlu memleketleri Bitlis’e dönmek için yola koyulurlar.
Dideban Dağını aşmak üzereylen babası şehirdeki durumu merak eder ve oğlunu göndererek şehirdeki son durumu öğrenmek ister.
Genç şehire yakından bakmak için dağın eteklerine iner. Bir süre sonra bağırmaya başlar;
“Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış.”
Bunun üzerine babası yıkılır, dizlerinin üzerine düşer ve şu ağıtı yakar;
Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel.
Yüreğim dolu yare, beri gel oğlan beri gel.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)