29 Aralık 2017 Cuma

Her yerde Polis var... Ama hiç bir yerde #Adalet yok... Victor Hugo


Her yerde Polis var...
Ama hiç bir yerde #Adalet yok...

Neşe Dilekçioğlu : Sabahtan Uğradım Ben Bir Figana



Sabahtan uğradım ben bir figana 
Bülbül ağlar ağlar güle getirir 
Bakın şu feleğin daim işine 
Her bir cefasını kula getirir

Depreştirme benim, dertlerim duman 
Muhabbet şirindir vermiyor aman 
Üstümüzde dönen çark ile devran 
Felek bizi haldan hala getirir 

Derviş Ali'm der ki nefesim haktır 
Hak diyen canlara sek şüphem yoktur 
Cehennem dediğin dal odun yoktur 
Herkes ateşini burdan getirir

Kaynak Kişi : Süleyman Yıldız 
Derleyen : Ali Ekber Çiçek
Yöre : Erzincan

28 Aralık 2017 Perşembe

Orhan Veli Kanık : Gün Olur


Gün Olur

Gün olur, alır başımı giderim, 
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda. 
Şu ada senin, bu ada benim, 
Yelkovan kuşlarının peşi sıra. 
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; 
Çiçekler gürültüyle açar; 
Gürültüyle çıkar duman topraktan. 
Hele martılar, hele martılar, 
Her bir tüylerinde ayrı telaş!... 
Gün olur, başıma kadar mavi; 
Gün olur başıma kadar güneş; 
Gün olur, deli gibi...

Orhan Veli Kanık

Aynur Haşhaş : Havada Kar Sesi Var



Havada da kar sesi var
Başında mor fesi var
Açın bakın şu gonağı
İçinde de yar sesi var
Lele çoban garip oğlan

Mor poşuyu boyamadım
Ben çobana doyamadım
Hep kuşlar da yuva yapmış
Serçe kadar olamadım
Lele çoban garip oğlan

Kaynak Kişi : Bekir Büke
Derleyen : Muzaffer Sarısözen 
Yöre : Elbistan/ Kahraman Maraş

Aynur Haşhaş : Havada Kar Sesi Var

27 Aralık 2017 Çarşamba

#ŞeyhEdebali 'den Öğütler


Ömrünce nasihatimdir sana kulağın aç, dinle beni!
Cahil ile dost olma!
İlim bilmez, irfan bilmez söz bilmez, üzülürsün. 
Saygısızla dost olma!
Usul bilmez,adap bilmez,sınır bilmez üzülürsün.
Aç gözlü ile dost olma!
İkram bilmez,kural bilmez doymak bilmez,   üzülürsün.
Görgüsüzle dost olma!
Yol bilmez, yordam bilmez kural bilmez, üzülürsün. 
Kibirliyle dost olma!
Hal bilmez, ahval bilmez,gönül bilmez, üzülürsün. 
Ukalayla dost olma!
Çok konuşur,boş konusur, kem konuşur, üzülürsün.
Namertle dost olma!
Mertlik bilmez,yürek bilmez,dost bilmez, üzülürsün.
Sen seni bil yeter sana ! 
İlim bil!
İrfan bil! 
Söz bil!
İkram bil!
Kural bil!
Doyum bil!
Usul bil! 
Adap bil! 
Sınır bil!
Yol bil! 
Yordam bil!
Hal bil! 
Ahval bil! 
Gönül bil!
Çok konuşma! 
Boş konuşma!
Kem konuşma!
Mert ol!
Yürekli ol!
Dol! ...
Ömrünce yeter sana...

Şeyh Edebali

#HoşGelişlerOlaMustafaKemalPaşa



#HoşGelişlerOlaMustafaKemalPaşa
Ulu Önderimiz Ebedi Baş Komutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 98.yılı kutlu olsun!..
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!..

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa
Askerin Milletin Bayrağınla Çok Yaşa

 Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri
 Marş İleri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri
 Sağdan Sola, Soldan Sağa 
 Al da Bayrağı Düşman Üstüne

Cephede Süngüler Ayna Gibi Parlıyor
Azeri Türkleri Bayrak Açmış Bekliyor

 Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri
 Marş İleri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri
 Sağdan Sola, Soldan Sağa 
 Al da Bayrağı Düşman Üstüne

Parlayan Yıldızın Alemi Tenvir Eder
Cumhuriyet Bayrağın Semalar İçre Süzer

 Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri
 Marş İleri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri
 Sağdan Sola, Soldan Sağa 
 Al da Bayrağı Düşman Üstüne

Kaynak Kişi : Mehmet Türkel
Derleyen : Muzaffer Sarısözen 
Yöre : Kars

Öyküsü : Azerbaycanlı besteci Mehmet Türkel Bey tarafından, Azerbaycan halkı adına bu eser büyük önder Atatürk'e ithaf edilmiştir. İlk kez 6 Ekim 1924 yılında Atatürk'ün Kars'a geldiği an, Kars tren garında karşılama töreninde okunmuş ve oyun olarak da oynanmıştır. 

Atatürk'ün Kars'a geleceğini öğrenen mahalli müzisyenler ve oyuncular bir araya gelerek karşılama töreninde O'na oynanmak üzere bir oyun hazırlarlar. Bunun üzerine oyunun sözlerini gazeteci Mehmet Türker yazar. Mahalli müzisyen Tağı Bey (Tağı Oşenyüzen)'de bu sözleri şimdi ki şekli ile besteler. Başta Tağı Bey olmak üzere o dönemin diğer folklorcuları Kars Garında ki karşılama töreninde ilk olarak Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya oynarlar. Paşa duygulanır. Oyunun söz yazarı ve bestecisini ödüllendirir.

Besteci Tağı Bey müthiş bir geçim sıkıntısı çekmekte buna fazla dayanamayarak intihar ettiği söylenir. Evinde Ata'nın verdiği 500 liralık çek bulunur. Ata'nın imzası olduğu için yaşadığı onca sıkıntıya rağmen o çeki bozdurmaya kıyamadığı söylenir.

Bu eser daha sonra Türkiye'nin her köşesinde sevgiyle benimsenerek okunduğu biliniyor. Muzaffer Sarısözen, Kars yöresi derlemeleri sırasında yöre ekibinden dinleyerek TRT arşivine kazandırmıştır.

#MehmetAkifErsoy


İstiklal Marşımızın yazarı #MehmetAkifErsoy' u 
Aramızdan ayrılışının 81.yılında;
Sevgi,saygı,minnet ve rahmet ile anıyoruz. 
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun...
"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın"...


Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.

Ruhumun senden, İlâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır  ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!


Mehmet Âkif Ersoy

25 Aralık 2017 Pazartesi

Bazen doğruları yamuk gösterirler insana. O yüzden dikkatli bakmak gerekir hayata...


Bazen doğruları yamuk gösterirler insana.
O yüzden dikkatli bakmak gerekir hayata...

#İsmetİnönü


“Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça,
o memlekette kurtuluş yoktur” İsmet İnönü

Türkiye Cumhuriyetinin ilk başbakanı, ikinci cumhurbaşkanı, asker, devlet adamı... 24 Eylül 1884' te İzmir'de doğdu. Babası Malatya'ya yerleşmiş, Bitlisli Kürümoğulları ailesinden Reşit bey, annesi Bulgaristan'ın Deliorman bölgesinden Cevriye Hanım.Sivas Askeri Rüştiyesini (ilkokul) bitirdikten sonra ( 1895) Topçu Harbiyesine girdi.Harbiye (1903) ve Harp Akademisinden birincilikle mezun oldu ( 1906). Kurmay yüzbaşı olarak Edirne'deki II. Ordu'ya atandı. 1907'de İttihat ve Terakki Cemiyetinde kısa bir süre çalıştı. 31 Mart Olayını bastırmak için toplanan Harekat Ordusuna Yeşilköy' de katıldı.Ahmet İzzet Paşa komutasında Yemen'e gönderilen Dördüncü Kolordu kurmay heyetinde yer aldı ve 1912'de binbaşılığa yükselerek Yemen kuvvetleri komutanlığı kurmay başkanı oldu. İlk diplomatik görevini burada üstlenip, İmam Yahya ile görüşerek barışı sağladı. Balkan Savaşı sırasında Çatalca'da bulundu.
Birinci Dünya Savaşında Başkomutanlık karargahında Harekat Şubesi Müdürlüğü yaptı ve yarbay oldu (1914). Ertesi yıl albaylığa yükselerek Trakya'daki II. Ordu kurmay başkanlığına atandı. Sonra, Doğu ve Suriye cephelerinde Dördüncü, Yirminci ve Üçüncü Kolordu Komutanlıklarında bulundu. Bu dönemde II.Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştı , aralarında derin bir dostluk doğdu ve ondan yüksek ve anlamlı bir sicil aldı(1917).İstanbul'da 1916'da Mevhibe Hanım'laevlendi ve hemen cepheye döndü. Mondros Mütarekesi günlerinde başkente geri gelerek Harbiye Nezareti Müsteşarı oldu (1918). Askeri Şura'da görev aldı. Bu yıllarda Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerini sürdürdü.
Miralay (albay) İsmet Bey Ocak 1920'de Ankara'ya kısa bir süre için gidip, döndü. 19 Mart 1920'de Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine gizlice tekrar Ankara'ya geçip, Milli Mücadelede önemli görevler üstlendi. Edirne Milletvekili seçilerek çalışmalara katıldı ve Genel Kurmay Başkanı olarak düzenli bir ordu kurmayı başardı. İstanbul Hükümeti tarafından idama mahkum edildi ( Haziran 1920). Batı Cephesi komutanlığına atanarak (4 Mayıs 1921) Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını kazandı. Generalliğe yükseldi ve İsmet Paşa olarak anılmaya başlandı. Sakarya ve Başkumandanlık Meydan Savaşlarında etkili oldu.(1922).
Zaferin ardından Mudanya'da ateşkes görüşmelerini yürüttü ( 3 Ekim 1922). Dışişleri Bakanı ve Lozan baş delegesi oldu. Lozan Barış Antlaşmasını imzaladı (24 Temmuz 1923) . İlk cumhuriyet hükümetini kurdu (3o Ekim 1923). 8 Kasım 1924'te başbakanlıktan ayrıldı ve daha sonra Şeyh Sait isyanı nedeniyle yeniden aynı göreve getirildi (3 Mart 1925). Soyadı kanunu çıkınca Atatürk kendisine İnönü soyadını verdi.15 Yıl başbakanlıkta bulunduktan sonra, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle hükümetten ayrıldı ( Eylül 1937).
Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçildi (11 Kasım 1938). İkinci Dünya Savaşına Türkiye'yi sokmamak için devletlerarası politika alanında çok yönlü çalıştı ve bunu başardı. Çok partili demokratik hayata geçişi sağladı ve dürüst bir seçim yasası yaptırarak iktidarı devretti (14 Mayıs 1950).
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve muhalefet lideri olarak on yıl boyunca büyük bir demokrasi savaşı verdi ( 1950-1960). 27 Mayıs ihtilali ve seçimler sonucunda gerçekleşen üç koalisyonda başbakanlık yaptı ve bu görevini 6 Şubat 1965'e kadar sürdürdü. C.H.P 'de "ortanın solu" hareketini başlattı. Parti içi mücadeleler sonucunda C.H.P'den istifa ederek senatör kimliğiyle TBMM'ne devam etti (8 Mayıs 1972). 25 Aralık 1973'de Ankara'da öldü ve hükümet kararıyla Anıtkabire defnedildi. Örnek bir evlilik sürdürdüğü Mevhibe Hanımla birisi Kurtuluş Savaşı sırasında ölen dört çocukları oldu, İzzet ( 1919-1921), Ömer (1924), Erdal (1926), Özden (1930).

Ahmet Sezgin : Ela Gözlerini Sevdiğim Dilber (Ziyade)



Ela gözlerini sevdiğim dilber
Ben güzel görmedim senden ziyade
Bilmem Melek misin gökten mi indin
Ben Melek görmedim senden ziyade

Kara bağrım ezik ne salınırsın
Cevahir pas tutmaz ne silinirsin
Baktıkça gözüme hoş görünürsün
Bugün güzelliğin dünden ziyade

Karacaoğlan der ki bakın halıma
Çok bekledim yar gelmedi yanıma
Bir canım var feda olsun yoluna
Daha ne istersin candan ziyade

Şiir : Karacaoğlan
Kaynak Kişi : Kemal Çığrık
Derleyen : Ahmet Sezgin
Yöre : Malatya

Ahmet Sezgin : Ela Gözlerini Sevdiğim Dilber (Ziyade)

24 Aralık 2017 Pazar

#Kubilay


#Kubilay
87 Yıl önce bugün Menemen'de şeriat isteyen mürteci yobazlar tarafından katledilen 
Devrim Şehidimiz Mustafa Fehmi Kubilay'ı saygı, sevgi ve rahmet ile anıyorum...
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun...
Yurdumuzun dört bir yanında Faşizme ve karanlığa karşı omuz omuza direnenlere bin selam olsun!..


#TarikatYurtlarıKapatılsın
#TarikatlarveCemaatlerKapatılsın
#AkapeKapatılsın
"En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır"
Mustafa Kemal Atatürk

22 Aralık 2017 Cuma

Ali Ekber Eren : Şarkışla




Şarkışla'ya düşürmesin oy
Allah sevdiği kulunu oy
Gemerek'te çevirmişler
Deniz Gezmiş'in yolunu.

Gece Elmalı'da kalmış oy
Hamamcı Ali'yi sormuş oy
Uzatmalı itin biri
Yusuf'u gaflette vurmuş.

Yaşa Türk Ordusu yaşa oy
Dünya şaştı böyle işe oy
Ordu madalya göndermiş
Yusuf'u vuran Çavuş’a.

Olayıdım olayıdım oy
Okur yazar olayıdım oy
Deniz mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım....

*          *        *        *         *
Şiir’in Orijinal Hali şöyledir:
Şarkışla’ya düşürmesin 
Allah sevdiği kulunu
Gemerek'te çevirmişler 
Deniz Gezmiş'in yolunu 

Gece Elmalı'da kalmış 
Hamamcı Ali'yi sormuş 
Uzatmalı itin biri ( gazete okurken Ali, Yusuf’u bir çavuş vurdu demişti ya. Deniz de uzatmalıyla şakalaşırken “ oğlum sen itin tekisin” diye şakalaşıyordu ya. Buraya onu koydum.) 
Yusuf’u gaflette vurmuş

Maşa Türk ordusu maşa 
Dünya şaştı böyle işe 
Ordu madalya vermiş 
Yusuf'u vuran itoşa ( Sonra Yaşa dediler, maşa dediler. Aslı Maşa, Deniz demişti ya“ Bizim Türkiye Amerika’nın elinde maşa maşa. Elini şöyle ayırarak maşa” onu aldım. Madalya verdiklerini de gazeteler yazmıştı.)

N'olaydım n'olaydım
Okur yazar olaydım
Deniz mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım.

Hayriye Sultan
Kaynak : http://68dayanisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=90:hayriye-sultan&catid=22:danlar&Itemid=29

#Sarıkamış


22 Aralık 1914
#Sarıkamış 'da bu Vatan için kar, kış, ayaz demeden, emre itaat edip yollara düşerek şehadet şerbetini içmiş olan tüm Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz...
Toprakları bol, ruhları şad, mekanları cennet olsun...
Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez!..
http://www.ensonhaber.com/galeri/sarikamis-harekati-22-aralik-1914-15-ocak-1915

21 Aralık 2017 Perşembe

Sevcan Orhan : Daha Senden Gayrı Aşık mı Yoktur



Daha senden gayri aşık mı yoktur
Nedir bu telaşın vay deli gönül
Hele düşün devr-i Adem’ den beri
Neler gelmiş geçmiş, say deli gönül

Şu fani dünyada umudunu yüz
İnanmazsan var kitaba yüz be yüz
Evin mezaristan , malın bir top bez
Daha duymadınsa duy deli gönül

Günde bir yol duman çöker serime
Elim ermez gidem kisbü karıma
Kendi bildiğine doğrudur deme
Var iki kamile sor deli gönül

Gördüm iki kişi mezar eşiyor 
Gam gasavet gelmiş , boydan aşıyor
Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor
Gel de bu dünyayı yor deli gönül

Mevlam kanat vermiş uçamıyorsun
Bu nefsin elinden kaçamıyorsun
Ruhsati dünyadan geçemiyorsun
Topraklar başına vay deli gönül

Kaynak Kişi : Ruhsati
Derleyen : Nesimi Çimen
Yöre : Kayseri/Sarız
Sevcan Orhan : Daha Senden Gayrı Aşık mı Yoktur



20 Aralık 2017 Çarşamba

19 Aralık 2017 Salı

Selda Bağcan : Çorum - Sivas - Maraş - Gazi



Onursuzca yaşamaktan, ölüm yeğdir bize yavrum. 
Onursuzca yaşamaktan, ölüm yeğdir bize yavrum. 

Zalımların saltanatı, vız gelir be bize yavrum 
Zalımların saltanatı, vız gelir be bize yavrum vayy. 

Ezen onlar ezilen biz Kerbela'da kesilen biz 
Çorum, Sivas, Maraş, Gazi, fetvalarla vurulan biz. 

Yürekli ol biter devran, gitmez böyle zalım devran. 
Yürekli ol biter devran, gitmez böyle zalım devran. 

Her devirde özüm evran, zulmeyler mi bize yavrum.
Her devirde özüm evran, zulmeyler mi bize yavrum vayy. 

Ezen onlar ezilen biz Kerbela'da kesilen biz 
Çorum, Sivas, Maraş, Gazi, fetvalarla vurulan biz. 

Halimiyem susmaz dilim, göklere savrulsun külüm. 
Halimiyem  susmaz dilim, göklere savrulsun külüm. 

Kapımıza gelsin ölüm, toy düğün be bize yavrum. 
Kapımıza gelsin ölüm, toy düğün be bize yavrum vayy. 

Ezen onlar ezilen biz Kerbela'da kesilen biz 
Çorum, Sivas, Maraş, Gazi, fetvalarla vurulan biz.

Sözve Müzik: Halimi (Hacı İsa Özbay)
Selda Bağcan : Çorum - Sivas - Maraş - Gazi

Ali Ekber Eren : Yare Benden Selam Söyle (Rüzgar)




Rüzgar 

Deli dolu esen rüzgâr 
Yare benden selam söyle, 
Yollarımı kesen rüzgâr, 
Yare benden selam söyle. 

Karşı dağlar dizim dizim, 
Her yanımı sardı hüzün, 
Rüzgâr sana benden izin, 
Yare benden selam söyle.. 

Vefasızmış varsın olsun, 
İsterim ki mutlu olsun, 
Rüzgâr durma ne olursun, 
Yare benden selam söyle. 

Yüreğimde hatırası, 
Zor imiş gönül yarası, 
Ben sevdim aldı başkası, 
Yare benden selam söyle...

Söz : Bülent Özcan
Müzik : Ali Ekber Eren

Ali Ekber Eren : Yare Benden Selam Söyle (Rüzgar)

15 Aralık 2017 Cuma

Esra Öztürk : Seher Yeli Nazlı Yare Bildir Beni


Seher yeli nazlı yare
Bildir beni bildir beni
Düşmüşem elden ayağa (ayaktan)
Kaldır beni kaldır beni

Ok vurup sinem dağlatma
Didemde nemi çağlatma
Gel yeter beni ağlatma
Güldür beni güldür beni

Söyle güzeller şahına
Yüz süreyim dergahına
Zehir olam (olan) kadehine
Doldur beni doldur beni

Kul Ahmed'im gönül versem
Dalında (bağında) gülünü dersem
Senden başka (gayrı) yar seversem
Öldür beni öldür beni

Kul Ahmet
Esra Öztürk : Seher Yeli Nazlı Yare Bildir Beni



Cehalet Korkuya, Korku Kine, Kin Şiddete Yol Açar. Denklem Budur. Michael Moore


Cehalet Korkuya,
Korku Kine,
Kin Şiddete Yol Açar.
Denklem Budur.
Michael Moore

Behiye Aksoy : Bir Garip Yolcuyum Hayat Yolunda



Bir garip yolcuyum hayat yolunda 
Yolunu kaybetmiş perişanım ben 
Mecnun misali gurbet ellerde 
Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben 

Yalan dünya herşey bomboş 
Hancı sarhoş yolcu sarhoş 

Bir gün gibi sanki geçti seneler 
Ümidim kayboldu perişanım ben 
Alın yazımmış hayat yolunda 
Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben 

Yalan dünya herşey bomboş 
Hancı sarhoş yolcu sarhoş

Söz ve Müzik : Yıldırım Gürses
Behiye Aksoy : Bir Garip Yolcuyum Hayat Yolunda

13 Aralık 2017 Çarşamba

Ali Ekber Eren : Ankara Adı Kara



Gökte turna dizim dizim
Dinmez yüreğimde sızım
Erdal Eren'i asmışlar
Ağıdını söyler sazım

Deli sevdalar başımda
Sevdalı yürek peşinde
Çektiler darağacına 
Daha gencecik yaşında

Ankara adı kara
Bu yara başka yara
Onyedi yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal'a

Gökyüzünden bize der ki
Durmasın kavgamın çarkı
Sen ağlama anacığım
Çoğalırız türkü türkü

Başı dimdik yürüyordu
Ölümüne gülüyordu
Halkım unutmasın beni
Mutlak gelirim diyordu.

Zulüm kurbanını seçti
Bütün dünya buna şaştı
İşkencede Hasan Özmen
Sesi denize ulaştı.

Ben her zaman halkı sevdim
Onun için işte öldüm
İnsanlık utansın buna
Dağlarıma selam saldım.

Ankara adı kara
Bu yara başka yara
On yedi yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal'a

Mevlana'nın 7 Öğüdü



Mevlana'nın 7 Öğüdü

"Cömertlik ve yardım etmede "Akarsu" gibi ol,

Şefkat ve merhamette "Güneş" gibi ol,

Başkalarının kusurunu örtmede "Gece" gibi ol,

Hiddet ve asabiyette "Ölü" gibi ol,

Tevazu ve alçakgönüllülükte "Toprak" gibi ol,

Hoşgörülülükte "Deniz" gibi ol,

Ya Olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi Ol!"

Mevlana Celaleddin-i Rumi

https://yildirimalkan.com/mevlana.html

10 Aralık 2017 Pazar

Yıldız Tezcan : Gurbet Yolu Gariplerin Yoludur


Gurbet yolu gariplerin yoludur, 
Gönül yere kalbim hicran ile doludur, 
Ayrı düştüm çekik gözlü yarimden, 
Kalbim yara, içim hasret doludur.

Gözlerimde kanlı yaşlar sel oldu, 
Verem oldum kalp, ciğerim söküldü, 
Yalnız kaldım yine boynum büküldü, 
Çekik gözlü yarimden uzak düştüm düşeli.

Buruk Sevinç
Yıldız Tezcan : Gurbet Yolu Gariplerin Yoludur  

#10AralıkDünyaİnsanHaklarıGünü


İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ 'nin kabul edilişinin 69.yılı kutlu olsun!...
https://yildirimalkan.com/insanhaklari.htm

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Türkiye'de Resmi Gazete ile yayınından sonra okullarda okutulması, yorumlanması, Bakanlar Kurulu'nun 6 Nisan 1949 tarihli toplantısında 3/9119 sayı ile kararlaştırılmıştır.Aşağıdaki metin, 
27 mayıs 1949 tarih ve 7217 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan resmi çeviridir.
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ
İnsanlık topluluğunun bütün bireyleriyle kuruluşlarının bu Bildirgeyi her zaman göz önünde tutarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye, giderek artan ulusal ve uluslararası önlemlerle gerek üye devletlerin halkları ve gerekse bu devletlerin yönetimi altındaki ülkeler halkları arasında bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamaya çaba göstermeleri amacıyla tüm halklar ve uluslar için ortak ideal ölçüleri belirleyen bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilan eder.
Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca, ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.
Madde 3- Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır.
Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.
Madde 6- Herkesin, her nerede olursa olsun, hukuksal kişiliğinin tanınması hakkı vardır.
Madde 7- Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.
Madde 8- Herkesin anayasa yada yasayla tanınmış temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır.
Madde 9- Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
Madde 10- Herkesin, hak ve yükümlülükleri belirlenirken ve kendisine bir suç yüklenirken, tam bir şekilde davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı vardır.
Madde 11-1. Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
2. Hiç kimse işlendiği sırada ulusal yada uluslararası hukuka göre bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz. Kimseye suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Madde 12- Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna yada haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz. Herkesin bu gibi karışma ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.
Madde 13-1. Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır.
2. Herkes , kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir.
Madde 14-1. Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır.
2. Gerçekten siyasal nitelik taşımayan suçlardan veya Birleşmiş Milletlerin amaç ve ülkelerine aykırı eylemlerden doğan kovuşturma durumunda bu haktan yararlanılamaz.
Madde 15-1. Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır.
2. Hiç kimse keyfi olarak yurttaşlığından veya yurttaşlığını değiştirme hakkından yoksun bırakılamaz.
Madde 16-1.Yetişkin her erkeğin ve kadının , ırk, yurttaşlık veya din bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurmaya hakkı vardır.
2. Evlenme sözleşmesi, ancak evleneceklerin özgür ve tam iradeleriyle yapılır.
3. Aile, toplumun, doğal ve temel unsurudur, toplum ve devlet tarafından korunur.
Madde 17-1. Herkesin tek başına veya başkalarıyla ortaklaşa mülkiyet hakkı vardır.
2. Hiç kimse keyfi olarak mülkiyetinden yoksun bırakılamaz.
Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, din veya topluca, açık olarak ya da özel biçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir.
Madde 19- Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.
Madde 20-1. Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğü vardır.
2. Hiç kimse bir derneğe girmeye zorlanamaz.
Madde 21-1. Herkes, doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilciler aracılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
2. Herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır.
3. Halkın iradesi hükümet otoritesinin temelidir. Bu irade, gizli veya serbestliği sağlayacak benzeri bir yöntemle genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak ve belirli aralıklarla tekrarlanacak dürüst seçimlerle belirlenir.
Madde 22- Herkesin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe hakkı vardır. Ulusal çabalarla ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütlenmesine ve kaynaklarına göre, herkes onur ve kişiliğinin serbestçe gelişim için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir.
Madde 23-1. Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
4. Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır.
Madde 24- Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır.
Madde 25-1. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.
2. Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar.
Madde 26-1. Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında parasızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eğitim herkese açıktır. Yüksek öğretim, yeteneklerine göre herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
2. Eğitim insan kişiliğini tam geliştirmeye ve insan haklarıyla temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
3. Çocuklara verilecek eğitimin türünü seçmek, öncelikle ana ve babanın hakkıdır.
Madde 27-1. Herkes toplumun kültürel yaşamına serbestçe katılma, güzel sanatlardan yararlanma, bilimsel gelişmeye katılma ve bundan yararlanma hakkına sahiptir.
2. Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, edebiyat ve sanat ürünlerinden doğan maddi ve manevi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.
Madde 28- Herkesin bu Bildirgede öngörülen hak ve özgürlüklerin gerçekleşeceği bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.
Madde 29-1. Herkesin, kişiliğinin serbestçe ve tam gelişmesine olanak veren topluma karşı ödevleri vardır.
2. Herkes haklarını kullanırken ve özgürlüklerinden yararlanırken, başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınması ve bunlara saygı gösterilmesinin sağlanması ve demokratik bir toplumda genel ahlak ve kamu düzeniyle genel refahın gereklerinin karşılanması amacıyla yalnız yasayla belirlenmiş sınırlamalara bağlı olur.
3. Bu hak ve özgürlükler hiçbir koşulda Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.
Madde 30- Bu bildirgenin hiçbir kuralı, herhangi bir devlet, topluluk veya kişiye, burada açıklanan hak ve özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan bir girişimde veya eylemde bulunma hakkını verir biçimde yorumlanamaz.