19 Haziran 2018 Salı

Musa Eroğlu : Yürü Bre Yalan Dünya




Yürü bire yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekin misâli
Seni eken biçer bir gün

Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün

Aşıklar der ki nolacak
Bu dünya mamur olacak
Haleb’i Osmanlı alacak
Dağı taşı katar bir gün

Yerimi serin bucağa
Suyumu koyam ocağa
Kafamı alın kucağa
Garip anam ağlar bir gün

Yer üstünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün

Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Coşkun gider salın bir gün

Karacaoğlan der naşıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün

Karacaoğlan 
Musa Eroğlu : Yürü Bre Yalan Dünya

17 Haziran 2018 Pazar

#BabalarGünü #BabalarGünüKutluOlsun


#BabalarGünü
#BabalarGünüKutluOlsun

Baba! 
her yılbaşında 
    sana söyleyecek 
                        bir tek 
                              sözüm var : 
"Seni ne kadar çok seversem 
                               o kadar 
        çok olsun ömründen geçen yıllar..." 
Baba! 
        Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım! 
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku 
                            başımı eğemez! 
Yalnız senin elini öpmek için 
                                      eğilir başım. 
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım... 
                                                                        1/1/1932 

Nazım Hikmet RAN

16 Haziran 2018 Cumartesi

Cem Karaca : Safinaz




Gün doğmadan uyandı kapıcı Kasım
Arandı da yaktı ilk Bafrasını
Sonra kalktı yaktı kaloriferi
Dışarıda yaman bir ayaz vardı

Asiye karısı, kızı Safinaz
Uyuyorlardı sessiz, upuzun
Dün bütün gün on numarada çamaşırdaydılar
Ellerin kirini yuğmaktan yorgun

Yeni bir gün diye düşünmedi ki
Değişik ne olacaktı ki
Onca daire onca merdiven
Ekmek al, bakkala git, çöp dök çöp.

Yaktı ocağı çayı demledi
Sonra da kaldırdı Asiyesini
Ben çıkıyorum dedi siparişlere
Gecikmesin kızı uyandır dedi

Asiye kadın zorla yekindi
Of dedi bir of anam anam
Kızım Safinaz kalk okul vakti
Daha çok uykum var uykum var anam

Güz günü dökülen yapraklar gibi
Öyle farksızca geçerken yıllar
Asiye temizlikte Kasım in çıkta
Safinaz orta ikiye başlar

Okusun tek taş çekerim sırtımda
Okusun kul olmasın ellere diyen Kasım
Geçtikçe sınıfları Safinaz yıl sonunda
Kasılıyordu kapıcı Kasım, kasım kasım

Her şeyin fiyatı artıyordu ancak
Et, süt, bez, tuz ve yakacak
Ve kitap ve defter ve kalem ve de açacak
Artmayan tek şey aylığıydı kasımın
Artmayan tek şey aylığıydı ancak.

Fiatlar artıyordu Kasımın ücreti sabit
Fiatlar artıyordu Safinaz okuyordu
Safinazın okuduğu kitaplar yazıyordu
Bir Doktorun İşçiden şerefli olduğunu

Fiatlar artıyordu Kasımın ücreti sabit
Kasımın ücreti fiyatlara yetmiyordu
Birkaç ay daha sıktı dişini kapıcı Kasım
Safinaz artık okula gidemiyordu.

Mecburdu Safinaz da artık çalışmaya
Aile bütçesine katkıda bulunmaya
Okul önlüklerini ağlayarak çıkardı
Daha ondördünde fabrikaya başladı Safinaz.

Gine erken kalkıyordu Safinaz sabahları
Her sabah geçerek o aynı sokaktan
Kendi gibi insanlarla doldurup fabrikaları
Kendi gibilerine satıyorlardı malları.

Safinaz ondördünde at gibi çalışıyor
Sendika yok, sigorta yok, iş güvenliği de yok.
Safinaz hafta sonları sinemaya gidiyor
Bekliyor filmlerdeki o zengin beyoğlunu.

Kendinden büyük kızlar kuaföre gidiyorlar
Hafta sonları boyalar sürüyorlar yüzlerine
Pazartesileri localardan söz ediyorlar
Safinaz anlamadan bakıyor yüzlerine.

Safinaz foto roman okuyor, Safinaz kupon kesiyor
Babası kader diyor, piyango bileti alıyor
Günden güne yaşlanıyor dertleniyor anası
Safinaz eve erken gelmekten sıkılıyor.

O aybaşı, aylığından pudra aldı kendine
Bir çift uzun çorap, topuklu ayakkabı
Pudrayı sürüp sürüp aynada baktı yüzüne
Ve o hafta sonu eve biraz daha geç geldi

Bir emeklinin oğluyum adım Niyazi
Jön Niyazi de derler dostlar sağolsun
Lise sondan terk okul durumu
Fabrikada muhasebeye takılıyorum.

Peder sağolsun levazımcıydı
Çok dostları vardı o zamanlardan
Eskiden yağ tüccarıymış şimdiki patron
Babamın dostuymuş o zamanlardan.

Okulda çok çaktım matematikten
Şimdi matematikten buluyorum yolumu
Ne biçim dünya bu dinine yandığım,
Aç bir ufak daha kafamızı bulalım.

Ha onu diyordum abiler adım Niyazi, jön Niyazi de derler dostlar sağolsun
Geçenlerde bir yavru düştü fabrikaya, mmmm fıstık gibi, ama adı biraz faul
Yani Aysel diğil, Canan diğil adı Safinaz... Hoş hepisi naz olsa ne yazar.
Geçende karşılaştık iş çıkışında, çaktım beykozu dedim. 'Haftasonu, hani
Anlarsın ya... 'Bir kötü pudra sürmüş çıktı da geldi. Keh, keh, keh, keh, keh.

Aylardan ramazan, teravih sonrası
Namazdan dönene dek bekledi karısı
Gelince kasım usul usul dokandı
Bu kızda bir haller var dedi Asiye

Kasım irkildi 'nola' dedi 'nolabilirki?'
Asiye sustu başını önüne eğdi
Sonra da fısıldar gibi konuştu Asiye
Dün gece sayıklıyordu 'yapma Niyazi'

Kasım dellendi fırladı yerinden
Tutup dövdü kızı Allah yarattı demeden
Hiç ağlamadı Safinaz öylece baktı babasına
O akşam çıktı gitti ve bir daha eve hiç dönmedi

Baba evinden çıkıp gitmek kurtuluş mu kurtuluş mu?
Düşündü mü bu yolun sonu düzlük mü ya yokuş mu?
Varacağın en son nokta doğru mu yanlış mı?
Nereye Safinaz?

Niyazi’den hayır umma, ilaçsız bir kele benzer
Fabrikadan yövmiyen söylesene neye yeter
Bak duruyor hususiler el ediyor cici beyler
Nereye Safinaz?

Genelevde sermayesin patron alır kazancını
Dostun kumarda kaybeder senden çıkarır hıncını
Yıllar geçer sen çökersin dilenirsin aç avucunu
Nereye Safinaz?

Bazen şansın yaver gider, biri çıkar evlenirsin
Bazen açarsın gözünü bir genelev işletirsin
Söylesenize Safinazlar, bütün bunlar kurtuluş mu?
Kurtuluş nerede nerede Safinaz?
Onbinlerce Safinaz kurtuluş nerede?

Cem Karaca : Safinaz

6 Haziran 2018 Çarşamba

Göknur Karadağ : Ağlıyormuşsun



Gül yüzüne bakıp doyamadığım 
Haberini aldım bir köşede ağladım 
Ben de senin gibi sevdim ama murat almadım 
Duyduğuma göre hergün ağlıyormuşsun 
Gönlü yaralım başı belalım ağlıyormuşsun 
Sen de benim gibi hergün ağlıyormuşsun 

Aramızda karlı dağlar var aşılmaz
Ah çekenin yarası da kolay kolay sarılmaz 
Bu dünyada senden başka sevdğim olmaz
Duyduğuma göre hergün hergün ağlıyormuşsun 
Gönlü yaralım başı belalım ağlıyormuşsun 
Sen de benim gibi hergün ağlıyormuşsun 

Bu dünyada senden başka sevdiğim olmaz 
Duyduğuma göre her gün ağlıyormuşsun

Göknur Karadağ : Ağlıyormuşsun

3 Haziran 2018 Pazar

Nihal Salda : Anam Ağlar Başucumda Oturur


Anam ağlar başucumda oturur
Derdim elli iken yüze yetirir
Bu dert beni yiye yiye bitirir
El çek tabip el çek benim yaramdan
Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan

Anama babama yüzüm kalmadı
Bir su ver demeye özüm kalmadı
Doktora tabibe lüzum kalmadı
El çek tabip el çek benim yaramdan
Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan

Söz ve Müzik : Neşet Ertaş
Nihal Salda : Anam Ağlar Başucumda Oturur