28 Mayıs 2017 Pazar

Serhad Raşa : Mapusun İçinde Üç Ağaç İncir




Mapusun içinde üç ağaç incir
Elimde kelepçe boynumda zincir
Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm

Zincir sallandıkça her yanım sancır
Düştüm bir ormana yol belli deil
Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm

Mapusun içinde mermerden direk
Kimimiz on beşlik kimimiz kürek
Oy zulum zulum başımda zulum nedir bu halim

İnsanın zulmüne dayanmaz yürek
Yatarım yatarım gün belli değil
Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm

Mapusun içinde bir ulu çınar
Kırılsın zincirler yıkılsın duvar
Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm

Tezikmiş kuş bile yuvaya döner
Düştüm bir ormana yol belli değil
Oy zulum zulum başımda zulum nedir bu halim

Söz-Müzik :  Anonim

26 Mayıs 2017 Cuma

Aysun Gültekin : Kırmızı Gül Demet Demet




"Kırmızı Gül Demet Demet Türküsü'nün Hikayesi"
Revan, bugünkü adıyla Erivan, yani günümüzde Ermenistan'ın başkenti... Türkümüze konu olan olayın geçtiği zaman ise, büyük ihtimalle 17. yüzyıl sonrası... Neden derseniz, Revan Osmanlı ’nın önemli bir ticaret merkezi o zamanlar. Ama bir ara elden çıkmış, Safeviler işgal etmiş.
Yıl 1635. Dördüncü Murat 250 bin kişilik bir orduyla Revan seferini düzenlemiş. Sekiz ay, yirmi dokuz günlük kuşatma sonunda, Revan yeniden Osmanlı topraklarına katılmış. Eskisi gibi kervanlar gider gelir olmuş. Mal götürüp, mal getirmişler...
Mehmet de gidip gelen kervancılardan birisi... Anasının da tek 'balası'... Tek oğlu! Erzurum yöresinde üç beş dönümlük tarlalarını ekip dikiyorlar... Yetiştirdikleri ürünü de kervana katıp, Revan 'da satıyor Mehmet... Bir de alışkanlığı var Mehmet'in. Her akşam tarla dönüşü, bahçelerden derlediği demet demet gülleri getiriyor anasına…

Anayla oğul arasında bir simge gibi kırmızı gül demeti... Sevgi, saygı simgesi. Gülleri evinin duvarına asıp kurutuyor ana... Onlara baktıkça oğlunu görür gibi oluyor... Hele Mehmet kervandaysa. Gözü gönlü kırmızı gülün kurumuş, gazelleşmiş demetinde ananın. Rüyaları hep Mehmet üstüne... Mehmet’in anası her defasında kervanın dönüşünü dört gözle bekliyor.
Bazen kışın yola saldığı oğlu yazın dönüyor. Bazen de tersi oluyor. Kervanın dönüşü, bayram gibi! Kimi kocasını, kimi yavuklusunu karşılıyor. Kimi analar da oğlunu. Sarılıp, ağlayanlar, sevinç gözyaşı dökenler.
Veba hastalığı kırıp geçiriyor ortalığı. İlkin bir ateş sarıyor bünyeyi. Kusma, iltihap, baş dönmesi. En sonunda da sayıklama. Artık kurtuluşu yok. Sayıklaya sayıklaya götürüyor insanı. En erken üç gün. En geç yedi gün içinde başlıyor sayıklama... Kurduğu tüm dünya yok oluyor bir anda insanın. Sevgiliye özlem, alınan armağanlar. Söylenecek güzel sözler…
Ecel bu! Kimini sele, kimini yele verir. Mehmet'i de Revan'da vebayla yakalıyor. Sayıklaya sayıklaya gidiyor Mehmet. Kucak dolusu kırmızı güller elinde kalıyor. Sevgiliye özlemi de dilinde!. Artık bir çalıdır mezar taşı Mehmet'in!. Bir tek Mehmet değil vebaya teslim olan. Kervanın çoğu kırılıyor. Sahipsiz mezar oluyor Revan'da. Kalanlar perişan. Utangaç. Yaşıyor olmaktan utanıyorlar sanki... Sanki ölenlerin sorumlusu ölmeyenlermiş gibi...
Ağır ağır Erzurum'a giriyor kervan. Analar, bacılar, sevgililer, oğullar, eşler... Meraklı gözlerle karşılıyor kervanı. Aradığını bulan sarmaş dolaş. Gözyaşları hıçkırıklara karışıyor. Aradığını bulamayanlar, ilk rastladığına soruyor. ''Oğlum Mehmet'im nerede. Birlikte çıktınız kervana. Nerede kaldı''. Sen sen ol da gel cevapla. "İlkin kusma başladı. Sonra da bir ateş. En son sayıklama başladı. Tüm sevdiklerini bir bir sıraladı. Titreye titreye sayıkladı. Yedi gün dayandı Mehmet. Sonra... Sonra bir çalının dibine gömdük onu''.
Gel de söyle bunu. Söyleyebilirsen!. Hem de anasına... O ana deli olup dağlara düşmez mi?. Avuçlarını göğe açıp, Rabbinden medet dilemez mi?. Kırmızı gülün merhem olmasını istemez mi?. Karayağızın güzeli oğlunu, canından parçayı alıp götüren ölüme, ilenmez mi? Anadır, alıyor veriyor, veriyor alıyor. Oluru yok. Diline kırmızı gülleri doluyor. Ol tabipten medet diliyor. Olmuyor. Ver elini dağ yolları. Dilinde türküsü. Gönlünde oğlunun hayali. Deli olup dağlara düşüyor. O'nu son görenler elinde bir demet kırmızı gül, dilinde ''Kırmızı gül demet demet. Sevda değil bir alamet Şol Revan'da balam kaldı. Yavrum kaldı''... diye diye haykırdığını söylediler.
********************************
Kırmızı gül demet demet
Sevda değil bir alamet
Gitti gelmez o muhannet
Şol revanda balam kaldı
********************************
Kırmızı gül her dem olsa
Yaralara merhem olsa
Ol tabipten derman gelse
Şol revanda balam kaldı
********************************
Kırmızı gülün hazanı
Ağaçlar döker gazeli
Kara yağızın güzeli
Şol revanda balam kaldı
********************************
****************************************************
*****************************************************


25 Mayıs 2017 Perşembe

Aysun Gültekin : Kadir Mevlam Senden Bir Dileğim Var



Kadir mevlam senden bir dileğim var
Beni muhannete muhtaç eyleme
Eğer muhannete muhtaç eylersen
Kara topraklara garkeyle beni

Muhannetin suyu bulanık akar
Aktığı yerleri sel olur yıkar
İyilik etmeden başına kakar
İşte böylesine muhtaç eyleme

Muhannetin sözü zehirden oktur
Hüsnü kereminle rahmetin çoktur
Sağ elin sol ele faydası yoktur
Sağ gözü sol göze muhtaç eyleme

Bircan Pullukçuoğlu : Çaya İner Ağlarım



Çaya iner ağlarım
Gülü deste bağlarım
Birisi benim için
Birin yare yollarım

Oy annem niye niye
Öldüm yar diye diye
Kaldım gurbet ellerde

Çaya indim susuzum
Kaç gündür uykusuzum
Gitsem yarin yanına
Dilim durmaz huysuzum

Oy annem niye niye
Öldüm yar diye diye
Kaldım gurbet ellerde

Çaya indim bulanık
Ela gözlüm uyanık
Dermansız aşka düştüm
Söyledim yanık yanık

Oy annem niye niye
Öldüm yar diye diye
Kaldım gurbet ellerde

Kaynak Kişi : Selahattin Çelikses
Yöre : Orta Anadolu

Bircan Pullukçuoğlu : Çaya İner Ağlarım

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Şeker Hastalığından Mahlep, Çörek Otu, Tarçın, Üzüm Çekirdeği İle Kurtulun!

Tip 2 diyabet dünyada ve ülkemizde en sık görünen rahatsızlıklardan birisidir. Fakat şeker hastalığı ile yaşamanın kader olmadığı bilinmelidir.
Fazla kiloların sebep olduğu bu hastalıktan fazla kilolardan kurtulduğunuzda tamamen şeker hastalığından kurtulmak mümkündür. Şeker hastalığından kurtulmanın bir yolu da şeker düşürücü ve insülin düzenleyici bitkilerden geçmektedir.
Bu bitkilerin bir karışımı şeker seviyesini birkaç ayda düzenli kullanıldığında normal seviyelere düşürmektedir. Denenmiş bir kür olan mahlep, çörekotu, tarçın ve üzüm çekirdeği karışımı şeker hastalığını tamamen ortadan kaldırmaktadır. İnsülin seviyesini ayarladığı için kullanan kişilerin iştah seviyesi azalarak fazla kilolarından kurtulduğu da görülmektedir.

Mahlep, Çörekotu, Tarçın, Üzüm Çekirdeği

Mahlep, çörekotu, tarçın ve üzüm çekirdeği nasıl kullanılır? Bu 4 tane bitki öğütülerek toz haline getirilmelidir. Her birinden 50 gram olmalı ve hepsi birden harmanlanmalıdır. Her yemekten önce aç karnına bir şeker kaşığı içildiğinde bir ay süre sonra şeker seviyesinin oldukça çok düştüğü görülmektedir.
Kullanan kişiler arasında tamamen şeker ilaçlarını kullanmayı bırakan kişiler de bulunmakta ve tip 1 diyabette insünilin kullanmayı bırakarak ilaca başlayan kişiler de bulunmaktadır. Bu kür uygulanırken yağlı yemekler, karbonhidratlı yemekler ve kızartmalar tüketilmemeli et yemekleri daha çok haşlama ve ızgara tercih edilmelidir. Sebze ağırlıklı beslenmek bu kürün uygulamasını yaparken daha iyi kürün yararının hissedilmesine sebep olur.

İlaçlarınızı Hemen Kesmeyin

Bu kürü uygulamaya başladığınızda hemen ilaçlarınızı kesmeyin. Çünkü diyabet ilaçlarınız ilk başlarda şeker seviyenizi bu kür ile birlikte ayarlamaya yardımcı olacaktır. Fakat kürü uygulamaya başladıktan ve diyetinize de dikkat ettikten sonra 15 gün bu kürü uyguladıktan sonra kapsamlı bir şeker ölçümü yapınız.
Mutlaka şekerinizde bir miktar düşüş olacaktır o zaman doktorunuza başvurarak ilaçlarınızı yeni baştan düzenlemesini isteyiniz. Bu şekilde kademeli olarak ilaçlarınızın hepsinden kurtulabilir ve ilaçsız bir hayata adım atabilirsiniz. İlaçlarınıza düzenleme yapıldıktan sonra mahlep, çörekotu, tarçın, üzüm çekirdeği uygulamasına devam ediniz. Uzun süre kullanımda hiçbir yan etkisi bulunmayan bu kürün uygulamasına şeker hastalığından tamamen kurtulana kadar devam edebilirsiniz.
Kaynak : http://drsaglik.net/seker-hastaligindan-mahlep-corek-otu-tarcin-uzum-cekirdegi-ile-kurtulun/

23 Mayıs 2017 Salı

Yıldıray Çınar : Çarşamba'yı Sel Aldı



Çarşamba’yı sel aldı,
Bir yar sevdim el aldı 
Keşke sevmez olaydım, 
Elim koynumda kaldı 

 Oy ne imiş ne imiş 
 Kaderim böyle imiş. 
 Gizli sevda çekmesi 
 Ateşten gömlek imiş. 

Çarşamba yazıları, 
Körpedir kuzuları 
Allah alnıma yazmış,
Bu kara yazıları 

 Ey dağlar ulu dağlar 
 Yarim gurbette ağlar. 
 Yari güzel olanlar 
 Hem ah çeker hem ağlar. 

Yöre : Samsun/Çarşamba

19 Mayıs 2017 Cuma

Ayna : Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa



Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa
Askerin Milletin Bayrağınla Çok Yaşa

 Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri
 Marş İleri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri
 Sağdan Sola, Soldan Sağa 
 Al Da Bayrağı Düşman Üstüne

Cephede Süngüler Ayna Gibi Parlıyor
Azeri Türkleri Bayrak Açmış Bekliyor

 Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri
 Marş İleri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri
 Sağdan Sola, Soldan Sağa 
 Al Da Bayrağı Düşman Üstüne

Parlayan Yıldızın Alemi Tenvir Eder
Cumhuriyet Bayrağın Semalar İçre Süzer

 Arş Arş Arş İleri İleri Arş İleri
 Marş İleri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri
 Sağdan Sola, Soldan Sağa 
 Al Da Bayrağı Düşman Üstüne

Kars-Yöre Ekibi-Muzaffer Sarısözen 

Ayna : Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa