Şeker Hastalığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şeker Hastalığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Şeker Hastalığından Mahlep, Çörek Otu, Tarçın, Üzüm Çekirdeği İle Kurtulun!

Tip 2 diyabet dünyada ve ülkemizde en sık görünen rahatsızlıklardan birisidir. Fakat şeker hastalığı ile yaşamanın kader olmadığı bilinmelidir.
Fazla kiloların sebep olduğu bu hastalıktan fazla kilolardan kurtulduğunuzda tamamen şeker hastalığından kurtulmak mümkündür. Şeker hastalığından kurtulmanın bir yolu da şeker düşürücü ve insülin düzenleyici bitkilerden geçmektedir.
Bu bitkilerin bir karışımı şeker seviyesini birkaç ayda düzenli kullanıldığında normal seviyelere düşürmektedir. Denenmiş bir kür olan mahlep, çörekotu, tarçın ve üzüm çekirdeği karışımı şeker hastalığını tamamen ortadan kaldırmaktadır. İnsülin seviyesini ayarladığı için kullanan kişilerin iştah seviyesi azalarak fazla kilolarından kurtulduğu da görülmektedir.

Mahlep, Çörekotu, Tarçın, Üzüm Çekirdeği

Mahlep, çörekotu, tarçın ve üzüm çekirdeği nasıl kullanılır? Bu 4 tane bitki öğütülerek toz haline getirilmelidir. Her birinden 50 gram olmalı ve hepsi birden harmanlanmalıdır. Her yemekten önce aç karnına bir şeker kaşığı içildiğinde bir ay süre sonra şeker seviyesinin oldukça çok düştüğü görülmektedir.
Kullanan kişiler arasında tamamen şeker ilaçlarını kullanmayı bırakan kişiler de bulunmakta ve tip 1 diyabette insünilin kullanmayı bırakarak ilaca başlayan kişiler de bulunmaktadır. Bu kür uygulanırken yağlı yemekler, karbonhidratlı yemekler ve kızartmalar tüketilmemeli et yemekleri daha çok haşlama ve ızgara tercih edilmelidir. Sebze ağırlıklı beslenmek bu kürün uygulamasını yaparken daha iyi kürün yararının hissedilmesine sebep olur.

İlaçlarınızı Hemen Kesmeyin

Bu kürü uygulamaya başladığınızda hemen ilaçlarınızı kesmeyin. Çünkü diyabet ilaçlarınız ilk başlarda şeker seviyenizi bu kür ile birlikte ayarlamaya yardımcı olacaktır. Fakat kürü uygulamaya başladıktan ve diyetinize de dikkat ettikten sonra 15 gün bu kürü uyguladıktan sonra kapsamlı bir şeker ölçümü yapınız.
Mutlaka şekerinizde bir miktar düşüş olacaktır o zaman doktorunuza başvurarak ilaçlarınızı yeni baştan düzenlemesini isteyiniz. Bu şekilde kademeli olarak ilaçlarınızın hepsinden kurtulabilir ve ilaçsız bir hayata adım atabilirsiniz. İlaçlarınıza düzenleme yapıldıktan sonra mahlep, çörekotu, tarçın, üzüm çekirdeği uygulamasına devam ediniz. Uzun süre kullanımda hiçbir yan etkisi bulunmayan bu kürün uygulamasına şeker hastalığından tamamen kurtulana kadar devam edebilirsiniz.
Kaynak : http://drsaglik.net/seker-hastaligindan-mahlep-corek-otu-tarcin-uzum-cekirdegi-ile-kurtulun/

27 Ekim 2016 Perşembe

Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?

Diyabet, vücudunuzunda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir (hiperglisemi). İnsülin hormonlarının eksikliği sonucu ortaya çıkan Tip 1 diyabet, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıktığı için “Juvenil diyabet” adını da alır. Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç sonunda zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Hastalar, mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğundan ömür boyu insülin hormonunu dışardan (enjeksiyon yoluyla) almak zorundandırlar. Bu nedenle Tip 1 diyabet, İnsüline Bağımlı Diyabet olarak da isimlendirilmektedir. Tip 2 diyabet ise insüline bağımlı olmayan ya da erişkin diyabeti olarak da adlandırılır.
En sık görülen form Tip 2 Diyabet olup ana sebepleri obezite ve yetersiz fiziksel aktivitedir. Uluslar arası Diyabet Federasyonu'nun tahminine göre dünyada 382 milyon yetişkin diyabet hastasıdır. Son 15 yıl içinde Türkiye'de diyabet hastası sayısı yaklaşık 3 katına çıkmış ve yapılan diğer bir çalışmada da bu dönemde yetişkin nüfusta diyabetin %90 oranında arttığı gözlemlenmiştir.
Tip 2 Diyabet Riski Ne Zaman Artar?
  • Ailesinde diyabetli olanlar,
  • Obezite (şişman kişiler),
  • 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar,
  • Stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir.
Tip 2 Diyabet Belirtileri Nelerdir?
  • Sık idrara çıkma,
  • Açlık hissi,
  • Çok su içme,
  • Cilt yaralarında geç iyileşme,
  • Ağız kuruluğu,
  • Sık sık enfeksiyon geçirme,
  • Kuru cilt
  • Ellerde ve ayaklarda uyuşma gibi belirtiler Tip 2 Diyabette zamanla meydana gelmektedir. 
Tip 1 Diyabetin Olası Risk Faktörleri Nelerdir?
  • Aile bireylerinde Tip 1 diyabetli birey varlığı
  • Genetik bazı özellikler
  • Bazı virüslerin yol açtığı enfeksiyonlar
  • Beslenme faktörleri
  • Stres risk faktörleri olarak sayılabilir. 
Tip 1 Diyabetin Belirtileri Nelerdir?
  • Ağız kuruluğu, susama
  • Çok ve sık idrar yapma
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Sık ve aşırı acıkma
  • İstem dışı kilo kaybetme
  • Bulantı, kusma, karın ağrısı,
  • Bulanık görme
  • Ayaklarda hissizlik veya uyuşma, karıncalanma 
Gizli Şeker (Pre-diyabet) Nedir?
Eğer bir kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse bu durumda kişi pre-diabetik (gizli şeker hastası) olarak tanımlanır. Diyabet Önleme Programına katılan pre-diyabetiklerin %11'inde diyabet gelişmiştir. Bazı çalışmalar pre-diyabetik çoğu kişide 10 yıl içinde Tip 2 diyabet geliştiğini saptamıştır. Yani Pre-diyabet Tip 2 diyabete adaylık durumudur.
Tip 1 Diyabet Tedavisinde Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Tip 1 diyabetli kişilerin önerilen beslenme planı ve gıda seçeneklerine ile her gün aynı saatlerde yemek yemesi gerekmektedir. Diyabetlilere çeşitli besin öğelerinin bulunduğu yeterli ve dengeli bir beslenme planı sunulmaktadır. Besleyici değerleri yüksek, buna karşılık yağ ve enerji içerikleri ise düşük gıdalar daha çok tercih edilmelidir. Eğer tip 1 diyabet hastası iseniz, yediğiniz gıdalardaki karbonhidrat miktarlarını öğrenmeniz ve insülin dozajınızı buna göre ayarlamanız çok önemlidir.
  • Günde üç ana öğün ve üç ara öğün yiyerek beslenmek ana kuralınız olmalıdır.
  • Beslenme düzeninizin içeriğini de diyabet tedavi ekibinizde yer alan diyetisyeniniz ayarlayacaktır. 
Beslenme Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
Diyabetli birey hayatı boyunca uygulayabileceği ideal bir beslenme programını uygulamalıdır. Bu şekilde kan şekerini normal sınırlarda tutabilir, ideal vücut ağırlığını koruyabilir, hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) ve hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) gibi komplikasyonları önleyebilir.
  • Bireysel özelliklerine göre yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulamak,
  • Uygun zamanlarda yemek yemek,
  • Besin çeşitliliği sağlamak,
  • Posalı besinleri tercih etmek,
  • Basit şekerleri(toz ve kesme şeker, bal, tatlı, meyve suyu) gibi besinleri diyetisyen kontrolünde tüketmek.
Diyabetin Akut Komplikasyonları Nelerdir?
  • Düşük kan şekeri (hipoglisemi): Kan şekeri fazla düştüğünde (çok fazla insülin, çok fazla egzersiz ya da yetersiz enerji alımı sonucu) kişi normal fonksiyonlarını yapamaz.
    Hioglisemi: Şekerli meyve suyu, kesme veya toz şeker almakla hızla düzelir.
  • Ketoasidoz: Diyabetik koma da denen ketoasidoz insülin yokluğuna bağlı ağır bir durumdur. Esas olarak sıklıkla tip 1 diyabetli kişilerde sık görülür.
  • Laktik asidoz: Laktik asidoz, vücutta laktik asit birikmesidir. Hücreler enerji olarak glukoz dışı yakıt kullandıklarında laktik asit yaparlar. Eğer çok fazla laktik asit vücutta kalırsa, denge bozulur ve kişi kendini rahatsız hissetmeye başlar. Daha az sıklıkta görülen bu durum, esas olarak tip 2 diyabetli kişileri etkiler.
  • Bakteriyel / fungal (mantar ) enfeksiyonlar: Diyabetli kişiler cilt ve tırnaklarda sık olmak üzere tüm organlarda bakteriyel ve fungal kaynaklı, enfeksiyonlara daha açık hastalardır.
 Diyabetin Kronik Komplikasyonları Nelerdir?
Uzun bir süre kan şekerinin yüksek olması, büyük ve küçük damarları ve sinirleri tahrip eder. Tahribat hangi organda ise ona ait sorunlar görülür.
  • Kardiyovasküler hastalık
  • Retinopati (Gözlerin hasar görmesi)
  • Nefropati (Böbreklerin hasar görmesi)
  • Nöropati (Sinirlerin hasar görmesi)
  • Ayak komplikasyonları
  • İmpotans (Cinsel güçsüzlük)