Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.Çünkü,kötü insanların türküleri yoktur↔Neşet Ertaş
Bir Ulusun türkülerini yapanlar,yasalarını yapanlardan daha güçlüdür↔Shakespeare
Sevdim insanlardan çok türkülerini.İnsansız yaşayabildim,türküsüz hiçbir zaman↔Nazım Hikmet
Türküler kırk bin yıl su altında kalmış,yıkanmış,cilalanmış çakıl taşı gibidir↔Yaşar Kemal
Ne zaman bir köy türküsü duysam,şairliğimden utanırım↔Bedri Rahmi
Türküz türkü çağırırız↔Veysel
İçimde bir ateş var Yanar yanar tüterim Bana lokman neylesin Her gün daha beterim Hazan yaprak dökülür Benim boynum bükülür Kadir mevlam yazmasın Başa gelen çekilir Hep karalar işlemiş Alın yazımı yazan Ne yaz gördüm ne bahar Erkenden geldi hazan
Ben de şu dünyaya geldim geleli Emanetten bir şal giymişe döndüm Sahibi varmış elimden aldı Kuru yerde koyun yaymışa döndüm ******************************************* Çalıştım çabaladım suyum akmadı Kadir Mevlam hiç yüzüme bakmadı Çok cefalar çektim takat kalmadı Yuvası dağılmış Boz Kuş'a döndüm ******************************************* Pir Sultan Abdal'ım bu dünya fani Kim sürdü dünyada devri devranı Yarın bir çift sözü üşüttü beni Yüce dağ başında donmuşa döndüm ******************************************* Kaynak Kişi :Pir Sultan Abdal Derleyen : Hüseyin Akçam
Nurkat ile hasretin yarasını Dağlamak bana mı düşmüş Garip bülbül gibi ah ile zara Ah ile figanlar bana mı düşmüş Ah ile geçirdim ömrü yel gibi Eyvah bende gülemedim el gibi Yaz baharım boz bulanık sel gibi Durmayıp çağlamak bana mı düşmüş Sıtkıyla ağlarım gözüm yollarda Bazı sahralarda bazı çöllerde Ah edip ağlamak bana mı düşmüş Ah çekip ağlamak bana mı düşmüş Derleyen : Mahmut Erdal
Kız senin derdinden derbeder oldum Derdu derunumu sor da sonra git Hasretinden Mecnun misali oldum Ne hale düşmüşem de hey yar gör de sonra git Ağırgöl Dağı’ndan Gahmut Yaylası Hangi gün inersen hoştur havası Di gel düzgün di gel çektirme yası Göz de on ikiden hey yar vur da öyle git Aşık olan maşuğunu atar mı Gül yerinde kara çalı biter mi Aslan yatağında tilki yatar mı Sulari kulundur hey yar sor da sonra git Kaynak Kişi : Davut Sulari Derleyen : Muzaffer Sarısözen Yöre : Erzincan
Kara kaşlar ela gözler sende var Uslanmadık deli gönül bende var Yedi yıldır derde derman ararım Demedin ki derde derman bendedir Çorum ile sungurlunun arası Yaktı beni kaşlarının karası Sende gönül bende hançer yarası Vermem seni yad ellere ellere Elma idim indirdiler dalımdan Ayırdılar beni nazlı yarimden Kim ayrılmış ben ayrılmam yarimden Vermem seni yad ellere ellere Vermem seni yad ellere ellere Sarı kızlar tek tek vurur zillere Derleyen : Rıfat Özsaraç Yıldıray Çınar : Kara Kaşlar Ela Gözler Sende Var
Bir çift turna gördüm durur dallarda Seversen Mevla'yı kalma yollarda Sizi bekleyen var bizim ellerde Bizim ele doğru gidin durnalar Durnam dertli öttün derdimi deştin El vurdun yaremin başını açtın Eşinden m'ayrıldın yolun mu şaştın Bizim ele doğru gidin durnalar Fazla gitmen Deremum'a varınca Selam söylen eşe dosta sorunca Sağ selamet muradınız alınca Benden yare selam edin turnalar Selama razıydım mektubun gelmez Gurbette kalanın hiç yüzü gülmez İbrahim halinden kimseler bilmez Benden yare selam söylen turnalar Kaynak Kişi : İbrahim Bakır Yöre : Yozgat Yıldıray Çınar : Bir Çift Turna Gördüm
Benzimi dönderdin sararmış güle Sen düşürdün beni dillerden dile Ahır da attın gurbet ele Çürüttün ömrümü gurbette felek Derdimi sorarsan gayetten çoktur Buna da bir çare bulamadı doktor Düştüm gurbet ele hiç kimsem yoktur Gariplere yoldaş eyledin felek Taze fidanken kırdın dalımı Soldurdun yaprağımı büktün belimi Ellere verdiğin güzel ünümü Onu da bana çok gördün felek Bu derdin elinden ağrıdı göğsüm Anne'ye Baba'ya geçmiyor sözüm Kara toprağa da yazaydın yazım Benim ile davan olmazdı felek Kaynak Kişi : Mahmut Erdal Müzik : Yıldıray Çınar Yıldıray Çınar : Felek
Yarim senden ayrılalı Hayli zaman oldu gel gel Bak gözümden akan yaşım Ab-ı revan oldu gel gel Böyle m'olur küsüp gitmek Seni seveni terk etmek Haram oldu yemek içmek İşim figan oldu gel gel Kurulu yaydır asılmaz Gönül yarinden kesilmez İçmeyince dert eksilmez Boş kadehler doldu gel gel Kul Aşık ever varmaya Halinden haber almaya Yetiş namazım kılmaya Seni seven öldü gel gel Söz: Kul Aşık Yöre : Erzincan
Sevda olmasaydı da Gönüle dolmasaydı Dünya neye yarardı da Güzeli olmasaydı Nar tanesi tanesi de Seviyom nar danesi Güzellerin içinde de Sevdiğim bir tanesi O yar zülfünü tarar da Gönül dengini arar Bu dünyada sevmeyen de Ahrette neye yarar Nar tanesi tanesi de Seviyom nar danesi Güzellerin içinde de Sevdiğim bir tanesi Sevda ömür çürüdür Has bahçenin gülüdür Sevmeyeni neyleyim de Sevenim sevgilidir Nar tanesi tanesi de Seviyom nar danesi Güzellerin içinde de Sevdiğim bir tanesi Söz ve Müzik : Neşet Ertaş Yöre : Kırşehir Yıldıray Çınar : Nar Tanesi
İş için Aliağa Habaş'dayız... Saat 16:25 suları... Araç radyosunda çalınan türkü: Yıldıray Çınar - Ah Neyleyim Gönül. Yüreğine, emeğine, nefesine sağlık Türkülerimizin Kralı Ulu Çınarımız... Toprağın bol, ruhun şad, mekanın cennet olsun... Ah neyleyim gönül senin elinden Her zaman ağlarım gülemem gayrı Ben bıktım usandım elin dilinden Terk ettim sılayı dönemem gayrı Gönül ben bu sırra eremedim ki Gonca gonca güller deremedim ki Arz eyledim nazlı yari göremedim ki Yıllar aylar geçse göremem gayrı Ey Ferrahi yandım yar ateşine Neler gelip geçti garip başımdan Ağlayarak gelme mezar taşıma Uyanıp ta sana gülemem gayrı Derleyen : Nurettin Dadaloğlu Kaynak Kişi : Aşık Ferrahi Yöre : Adana Yıldıray Çınar : Ah Neyleyim Gönül
Yarim istanbul’u mesken mi tuttun Gördün güzelleri beni unuttun Sılaya gelmeye yemin mi ettin Gayri dayanacak özüm kalmadı Mektuba yazacak sözüm kalmadı Yarim sen gideli yedi yıl oldu Diktiğin fidanlar meyveye döndü Seninle gidenler sılaya döndü Gayri dayanacak özüm kalmadı Mektuba yazacak sözüm kalmadı Yöre : Kayseri Derleyen : Ahmet Gazi Ayhan Yıldıray Çınar : Yarim İstanbul'u Mesken mi Tuttun
Çarşamba’yı sel aldı, Bir yar sevdim el aldı Keşke sevmez olaydım, Elim koynumda kaldı Oy ne imiş ne imiş Kaderim böyle imiş. Gizli sevda çekmesi Ateşten gömlek imiş. Çarşamba yazıları, Körpedir kuzuları Allah alnıma yazmış, Bu kara yazıları Ey dağlar ulu dağlar Yarim gurbette ağlar. Yari güzel olanlar Hem ah çeker hem ağlar. Yöre : Samsun/Çarşamba
Çarşamba köprübaşı Altındır toprak,taşı Gel sarılıp yatalım Dosta düşmana karşı Ayağında kundura Geliyor dura dura Kız ben seni alacamda Başına vura vura Güzel sevmeynen olur Sevda biriynen olur Delikanlının iyisi Sözünden belli olur Elma içinde çiğit Elinde altın divit Hem sararmış hem solmuşta Bir kız için bir yiğit Entarisi ilikli Çeyizi var ipekli Hiç bir yerden çıkmıyorda Çarşambanın yiğidi Tütünü nem çürüdür Ateşi su söndürür Yiğidi kılıç kesmezde Bir acı söz öldürür Söz ve Müzik : Yıldıray Çınar Yıldıray Çınar : Çarşamba Köprübaşı