30 Mart 2021 Salı

#KöydenGelenÖlüBizim


#KöydenGelenÖlüBizim
*
Tokat Niksar ellerinde, 
Köyden gelen ölü bizim
Silah kını ellerinde 
Dağdan gelen ölü bizim
*
Ömer Ayna, Mahir Çayan
Kan içinde Kazım Sinan
Uyan artık köylüm uyan
Köyden gelen ölü bizim
*
Cihan Tekin, Nihat Yılmaz
Kardaş düzen böyle kalmaz
Ölmeyince yurt kurtulmaz,
Ölmeyince devrim olmaz
Dağdan gelen ölü bizim
*
Kızıldere, Kızıldere
Açtığın kapanmaz yara
Öküzlere vura vura
Dağdan gelen ölü bizim
*
İşçi köylü yürü haktan
Devrimin ordusu halktan
Düşman ölüsü uzaktan
Dağdan gelen ölü bizim
*
Çuhan yoktur geydin aba
Ölüyü taşır araba
İşçi köylü ırgat baba
Köyden gelen ölü bizim
*
İki İngiliz bir Kanada
Onlar ajandı orada
Şah Turnayım dünya sana
Dağdan gelen ölü bizim.
*

#KızıldereAdınAhireKalsın

 

Sevinç Eratalay : Kızıldere Adın Ahire Kalsın

#KızıldereAdınAhireKalsın

*
Kızıldere adın ahire kalsın
Yiğit yoldaş sanı Mahir'e kalsın
Halklar düşmanını sürsün çıkarsın
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz
*
Günden güne yandım yiğitlerime
Acı doldu bütün türkülerime
Garip anam yası saldı gönlüne
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz
*
Gazetede yalan, radyoda yalan
Zalimlerin sesi zehirli yılan
Dokuz yoldaşıyla vuruldu Çayan
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz
*
Söz ve Müzik : Ali Asker
*

28 Mart 2021 Pazar

#HaberinVarmı

#HaberinVarmı
*
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
*

#DeğmeFelek

 #DeğmeFelek

*
Bugün benim efkarım var zarım var
Değme felek değme telime benim
Gül yüzlü cananı elden aldırdım
Ecel oku değdi gülüme benim
Değme felek değme telime benim
*
Lokman hekim gelse sarmaz yarayı
Hilebaz dostunan açtık arayı
Ne köşkümü koydu ne de sarayı
Baykuşlar tünedi dalıma benim
Değme felek değme telime benim
*
Özlemi'yem başım dumanlı dağlar
Gözlerim yaşlı da içim kan ağlar
Güz ayları geldi bozuldu bağlar
Hazan yeli değdi gülüme benim
Değme felek değme telime benim
*
*

27 Mart 2021 Cumartesi

#Ömür

#Ömür

*

Gözümüz saatte söyleştik hep, 

Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık. 

Hep yetişecek biryerler vardı 

*

Aranacak adamlar, yapacak işler.... 

Bir sonraki günü telaşı bir öncekine bulaştı. 

Başkalarının hayatı bizimkini aştı. 

*

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine 

Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu 

veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini 

Ha babam erteledik. 

*

20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını

*

30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere.... 

*

Lakin öyle karmaşık kurgulanmışki hayat, 

Kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunda size, 

Artık uyku girmez oluyor gözlerinize.... 

*

Doyasıya söyleşmek, 

Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda, 

Söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor yanınızda.... 

*

Özenle sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz; 

Vakit gelip sandıktan çıkardığınızda, 

Birde bakıyorsunuz ki, 

Tedavülden kalkmış.

*

#OrhanVeliKanık

26 Mart 2021 Cuma

#HazirandaÖlmekZor

#HazirandaÖlmekZor

*

işten çıktım 

sokaktayım 

elim yüzüm üstümbaşım gazete

*

sokakta tank paleti 

sokakta düdük sesi 

sokakta tomson 

sokağa çıkmak yasak

*

sokaktayım 

gece leylâk 

ve tomurcuk kokuyor 

yaralı bir şahin olmuş yüreğim 

uy anam anam 

haziranda ölmek zor!

*

havada tüy 

havada kuş 

havada kuş soluğu kokusu 

hava leylâk 

ve tomurcuk kokuyor 

ne anlar acılardan/güzel haziran 

ne anlar güzel bahar! 

kopuk bir kol sokakta 

çırpınıp durur

*

çalışmışım onbeş saat 

tükenmişim onbeş saat 

acıkmışım yorulmuşum uykusamışım 

anama sövmüş patron 

ter döktüğüm gazetede 

sıkmışım dişlerimi 

ıslıkla söylemişim umutlarımı 

susarak söylemişim 

sıcak bir ev özlemişim 

sıcak bir yemek 

ve sıcacık bir yatakta 

unutturan öpücükler 

çıkmışım bir kavgadan 

vurmuşum sokaklara

*

sokakta tank paleti 

sokakta düdük sesi 

sarı sarı yapraklarla birlikte sanki 

dallarda insan iskeletleri

*

asacaklar aydemir'i 

asacaklar gürcan'ı 

belki başkalarını 

pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim 

dökülüyor etlerim 

sarı yapraklar gibi

*

asmak neyi kurtarır

sarı sarı yaprakları kuru dallara? 

yolunmuş yaprakları

kırılmış dallarıyla

ne anlatır bir ağaç

hani rüzgâr

hani kuş

hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?

*

asılmak sorun değil

asılmamak da değil

kimin kimi astığı

kimin kimi neden niçin astığı

budur işte asıl sorun!

*

sevdim gelin morunu

sevdim şiir morunu

moru sevdim tomurcukta

moru sevdim memede

ve öptüğüm dudakta

ama sevmedim, hayır

iğrendim insanoğlunun

yağlı ipte sallanan morluğundan!

*

neden böyle acılıyım

neden böyle ağrılı

neden niçin bu sokaklar böyle boş

niçin neden bu evler böyle dolu? 

sokaklarla solur evler

sokaklarla atar nabzı

kentlerin

sokaksız kent

kentsiz ülke

kahkahanın yanıbaşı gözyaşı

*

işten çıktım

elim yüzüm üstümbaşım gazete

karanlıkta akan bir su

gibi vurdum kendimi caddelere

hava leylâk

ve tomurcuk kokusu

havada köryoluna

havada suçsuz günahsız

gitme korkusu

ah desem

eriyecek demirleri bu korkuluğun

oh desem

tutuşacak soluğum

*

asmak neyi kurtarır

öldürmek neyi

yaşatmaktır önemlisi

güzel yaşatmak

abeceden geçirmek kıracın çekirgesini

ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak

*

ah yavrum

ah güzelim

canım benim / sevdiceğim

bitanem

kısa sürdü bu yolculuk

n'eylersin ki sonu yok! 

gece leylâk

ve tomurcuk kokuyor

uy anam anam

haziranda ölmek zor!

*

nerdeyim ben

nerdeyim ben

nerdeyim? 

kimsiniz siz

kimsiniz siz

kimsiniz? 

ne söyler bu radyolar

gazeteler ne yazar

kim ölmüş uzaklarda

göçen kim dünyamızdan?

*

asmak neyi kurtarır

öldürmek neyi? 

yolunmuş yaprakları

ve kırılmış dallarıyla bir ağaç

söyler hangi güzelliği?

*

kökü burda

yüreğimde

yaprakları uzaklarda bir çınar

ıslık çala çala göçtü bir çınar

göçtü memet diye diye

şafak vakti bir çınar

silkeledi kuşlarını

güneşlerini:

«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,

memet! »

*

gece leylâk

ve tomurcuk kokuyor

üstümbaşım elim yüzüm gazete

vurmuşum sokaklara

vurmuşum karanlığa

uy anam anam

haziranda ölmek zor!

*

bu acılar

bu ağrılar

bu yürek

neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar

bu ağaçlar niçin böyle yapraksız

bu geceler niçin böyle insansız

bu insanlar niçin böyle yarınsız

bu niçinler niçin böyle yanıtsız?

*

kim bu korku

kim bu umut

ne adına

kim için?

*

«uyarına gelirse

tepemde bir de çınar»

demişti on yıl önce

demek ki on yıl sonra

demek ki sabah sabah

demek ki «manda gönü»

demek ki «şile bezi»

demek ki «yeşil biber»

bir de memet'in yüzü

bir de güzel istanbul

bir de «saman sarısı»

bir de özlem kırmızısı

demek ki göçtü usta

kaldı yürek sızısı

geride kalanlara

*

nerdeyim ben

nerdeyim? 

kimsiniz siz

kimsiniz?

*

yıllar var ki ter içinde

taşıdım ben bu yükü

bıraktım acının alkışlarına

3 haziran '63'ü

*

bir kırmızı gül dalı 

şimdi uzakta

bir kırmızı gül dalı

iğilmiş üzerine

yatıyor oralarda

bir eski gömütlükte

yatıyor usta

bir kırmızı gül dalı

iğilmiş üzerine

okşar yanan alnını

bir kırmızı gül dalı 

nâzım ustanın

*

gece leylâk

ve tomurcuk kokuyor

bir basın işçisiyim

elim yüzüm üstümbaşım gazete

geçsem de gölgesinden tankların tomsonların

şuramda bir çalıkuşu ötüyor

uy anam anam

haziranda ölmek zor!

*

***

------------------------------------------

1963'lerde yaşanılanları ben, ancak böyle dökebildim 1976'larda şiire.

Onüç yılda özümsemişim o olayları, onüç yıl sonra damıtabilmişim. 

O günleri yaşayıp da ozanlığa soyunanlar, elbette ki benden daha iyi yapabileceklerdir bu işi. 

"El elden üstündür, taa arşa kadar" demiş eskiler. 

Hasan Hüseyin

*

#HasanHüseyinKorkmazgil 

23 Mart 2021 Salı

#HürriyetKavgası

#HürriyetKavgası

*
Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler, 
dalga dalga aydınlık oldular, 
yürüdüler karanlığın üstüne. 
Meydanları zaptettiler yine. 
*
            Beyazıt'ta şehit düşen 
            silkinip kalktı kabrinden, 
            ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını 
            yıktı Şahmeran'ın mağarasını. 
*
Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar. 
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır. 
Safları sıklaştırın çocuklar, 
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır. 
*
1962
#NazımHikmet