#AhmedArif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#AhmedArif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2022 Cuma

#AhmedArif

 

Aramızdan ayrılarak sonsuza ışık oluşunun 31.yılında şiirimizin büyük ustalarından #AhmedArif'i
sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum.
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...
*
#Anadolu
*
Beşikler vermişim Nuh`a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu`yum ben,
Tanıyor musun ?
*
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
*
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
*
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu`yu,
Karayılan`ı,
Meçhul Asker`i...
Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
*
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatcının, fesatcının, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, duş ile
Dayan rüsva etme beni.
*
Gör, nasıl yaratılırım.
Namuslu,  genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
*

20 Ocak 2022 Perşembe

#AyKaranlık

 Ahmed Arif : Ay Karanlık

#AyKaranlık

*

Maviye

Maviye çalar gözlerin,

Yangın mavisine

Rüzgarda asi,

Körsem,

Senden gayrısına  yoksam,

Bozuksam,

Can benim, düş benim,

Ellere nesi?

Hadi gel,

Ay karanlık...

*

İtten aç,

Yılandan çıplak,

Vurgun ve bela

Gelip durmuşsam kapına

Var mı ki doymazlığım?

İlle de ille

Sevmelerim,

Sevmelerim gibisi?

Oturmuş yazıcılar

Fermanım yazar

N`olur gel,

Ay karanlık...

*

Dört yanım puşt zulası,

Dost yüzlü,

Dost gülücüklü

Cigaramdan yanar.

Alnım öperler,

Suskun, hayın, çiyansı.

Dört yanım pust zulası,

Dönerim dönerim çıkmaz.

En leylim gecede ölesim tutmuş,

Etme gel,

Ay karanlık...

*

#AhmedArif

2 Haziran 2021 Çarşamba

#AhmedArif

Aramızdan ayrılışının 30.yılında şiirimizin büyük ustalarından #AhmedArif'i
sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum.
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥
*
#Anadolu
*
Beşikler vermişim Nuh`a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu`yum ben,
Tanıyor musun ?
*
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
*
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
*
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu`yu,
Karayılan`ı,
Meçhul Asker`i...
Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
*
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatcının, fesatcının, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, duş ile
Dayan rüsva etme beni.
*
Gör, nasıl yaratılırım.
Namuslu,  genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
*

24 Nisan 2021 Cumartesi

#AyKaranlık

 Ahmed Arif : Ay Karanlık

#AyKaranlık

*

Maviye

Maviye çalar gözlerin,

Yangın mavisine

Rüzgarda asi,

Körsem,

Senden gayrısına  yoksam,

Bozuksam,

Can benim, düş benim,

Ellere nesi?

Hadi gel,

Ay karanlık...

*

İtten aç,

Yılandan çıplak,

Vurgun ve bela

Gelip durmuşsam kapına

Var mı ki doymazlığım?

İlle de ille

Sevmelerim,

Sevmelerim gibisi?

Oturmuş yazıcılar

Fermanım yazar

N`olur gel,

Ay karanlık...

*

Dört yanım puşt zulası,

Dost yüzlü,

Dost gülücüklü

Cigaramdan yanar.

Alnım öperler,

Suskun, hayın, çiyansı.

Dört yanım pust zulası,

Dönerim dönerim çıkmaz.

En leylim gecede ölesim tutmuş,

Etme gel,

Ay karanlık...

*

#AhmedArif

28 Mart 2021 Pazar

#HaberinVarmı

#HaberinVarmı
*
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
*

2 Mart 2021 Salı

#HasretindenPrangalarEskittim

Ahmed ArifHasretinden Prangalar Eskittim

#HasretindenPrangalarEskittim

*

Seni anlatabilmek seni.

İyi çocuklara,  kahramanlara.

Seni anlatabilmek seni,

Namussuza, halden bilmeze,

Kahpe yalana.

Ard-arda kaç zemheri,

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu

Dışarda gürül- gürül akan bir

dünya...

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar,

Hasretinden prangalar eskittim.

Saçlarına kan gülleri takayım,

Bir o yana

Bir bu yana...

Seni bağırabilsem seni,

Dipsiz kuyulara.

Akan yıldıza.

Bir kibrit çöpüne varana.

Okyanusun en ıssız dalgasına

Düşmüş  bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,

Yitirmiş öpücükleri,

Payı yok, apansız inen akşamdan,

Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,

Seni anlatabilsem seni...

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır

Üşüyorum, kapama gözlerini...

*

Ahmed Arif

22 Ağustos 2020 Cumartesi

#Anadolu

 

Ahmed Arif : Anadolu

#Anadolu

*

Beşikler vermişim Nuh`a

Salıncaklar, hamaklar,

Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,

Anadolu`yum ben,

Tanıyor musun ?

*

Utanırım,

Utanırım fıkaralıktan,

Ele, güne karşı çıplak...

Üşür fidelerim,

Harmanım kesat.

Kardeşliğin, çalışmanın,

Beraberliğin,

Atom güllerinin katmer açtığı,

Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,

Kalmışım bir başıma,

Bir başıma ve uzak.

Biliyor musun ?

*

Binlerce yıl sağılmışım,

Korkunç atlılarıyla parçalamışlar

Nazlı, seher-sabah uykularımı

Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,

Haraç salmışlar üstüme.

Ne İskender takmışım,

Ne şah ne sultan

Göçüp gitmişler, gölgesiz !

Selam etmişim dostuma

Ve dayatmışım...

Görüyor musun ?

*

Nasıl severim bir bilsen.

Köroğlu`yu,

Karayılan`ı,

Meçhul Asker`i...

Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.

Sonra kalem yazmaz,

Bir nice sevda...

Bir bilsen,

Onlar beni nasıl severdi.

Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı

Minareden, barikattan,

Selvi dalından,

Ölüme nasıl gülerdi.

Bilmeni mutlak isterim,

Duyuyor musun ?

*

Öyle yıkma kendini,

Öyle mahzun, öyle garip...

Nerede olursan ol,

İçerde, dışarda, derste, sırada,

Yürü üstüne üstüne,

Tükür yüzüne celladın,

Fırsatcının, fesatcının, hayinin...

Dayan kitap ile

Dayan iş ile.

Tırnak ile, diş ile,

Umut ile, sevda ile, duş ile

Dayan rüsva etme beni.

*

Gör, nasıl yaratılırım.

Namuslu,  genç ellerinle.

Kızlarım,

Oğullarım var gelecekte,

Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.

Kaç bin yıllık hasretimin koncası,

Gözlerinden,

Gözlerinden öperim,

Bir umudum sende,

Anlıyor musun ?

*

#AhmedArif

*

30 Temmuz 2020 Perşembe

#OnurdaAğlar


#OnurdaAğlar
*
Gözlerinin pınarında
Bir bulut,
Boşandı boşanacak
Nerdeyse.
Aklımdan geçenleri
Okuyorsun su gibi.
Dünya gördü
Bizi boğazladılar...
*
Tutma gözyaşlarını
Onur da ağlar...
Bırak yıkansın gökyüzü,
Lacivert, yeşil, altın
Işıkları günbatının.
İşte şafaktayız gene
Çırılçıplak
Ve mavi.
İşte sanki dağ yeli
Ve işte sanki meltem...
*
Kimse toz konduramaz
Kesip attığımız tırnağa bile
Sen en güzel kızısın 
Bütün galaksilerin
Bense tozuyum artık 
Akkor tozuyum 
Prometheus'u yakan
Kara sevdanın...
*
Ne alnımızda bir ayıp
Ne koltuk altında
Saklı haçımız
Biz bu halkı sevdik
Ve bu ülkeyi.
İşte bağışlanmaz
Korkunç suçumuz...
*
Ahmed Arif
*

4 Haziran 2020 Perşembe

#HazirandaÖlmekZor

 
            Ahmed Arif  →Sesli Şirleri                         Orhan Kemal                       Nazım Hikmet RanSesli Şiirleri
*
#HazirandaÖlmekZor
*
işten çıktım 
sokaktayım 
elim yüzüm üstüm başım gazete
*
sokakta tank paleti 
sokakta düdük sesi 
sokakta tomson 
sokağa çıkmak yasak
*
sokaktayım 
gece leylâk 
ve tomurcuk kokuyor 
yaralı bir şahin olmuş yüreğim 
uy anam anam 
haziranda ölmek zor!
*
havada tüy 
havada kuş 
havada kuş soluğu kokusu 
hava leylâk 
ve tomurcuk kokuyor 
ne anlar acılardan/güzel haziran 
ne anlar güzel bahar! 
kopuk bir kol sokakta 
çırpınıp durur
*
çalışmışım onbeş saat 
tükenmişim onbeş saat 
acıkmışım yorulmuşum uykusamışım 
anama sövmüş patron 
ter döktüğüm gazetede 
sıkmışım dişlerimi 
ıslıkla söylemişim umutlarımı 
susarak söylemişim 
sıcak bir ev özlemişim 
sıcak bir yemek 
ve sıcacık bir yatakta 
unutturan öpücükler 
çıkmışım bir kavgadan 
vurmuşum sokaklara
*
sokakta tank paleti 
sokakta düdük sesi 
sarı sarı yapraklarla birlikte sanki 
dallarda insan iskeletleri
*
asacaklar aydemir'i 
asacaklar gürcan'ı 
belki başkalarını 
pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim 
dökülüyor etlerim 
sarı yapraklar gibi
*
asmak neyi kurtarır
sarı sarı yaprakları kuru dallara? 
yolunmuş yaprakları
kırılmış dallarıyla
ne anlatır bir ağaç
hani rüzgâr
hani kuş
hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?
*
asılmak sorun değil
asılmamak da değil
kimin kimi astığı
kimin kimi neden niçin astığı
budur işte asıl sorun!

sevdim gelin morunu

sevdim şiir morunu
moru sevdim tomurcukta
moru sevdim memede
ve öptüğüm dudakta
ama sevmedim, hayır
iğrendim insanoğlunun
yağlı ipte sallanan morluğundan!
*
neden böyle acılıyım
neden böyle ağrılı
neden niçin bu sokaklar böyle boş
niçin neden bu evler böyle dolu? 
sokaklarla solur evler
sokaklarla atar nabzı
kentlerin
sokaksız kent
kentsiz ülke
kahkahanın yanıbaşı gözyaşı
*
işten çıktım
elim yüzüm üstümbaşım gazete
karanlıkta akan bir su
gibi vurdum kendimi caddelere
hava leylâk
ve tomurcuk kokusu
havada köryoluna
havada suçsuz günahsız
gitme korkusu
ah desem
eriyecek demirleri bu korkuluğun
oh desem
tutuşacak soluğum
*
asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi
yaşatmaktır önemlisi
güzel yaşatmak
abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak
*
ah yavrum
ah güzelim
canım benim / sevdiceğim
bitanem
kısa sürdü bu yolculuk
n'eylersin ki sonu yok! 
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
*
nerdeyim ben
nerdeyim ben
nerdeyim? 
kimsiniz siz
kimsiniz siz
kimsiniz? 
ne söyler bu radyolar
gazeteler ne yazar
kim ölmüş uzaklarda
göçen kim dünyamızdan?
*
asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi? 
yolunmuş yaprakları
ve kırılmış dallarıyla bir ağaç
söyler hangi güzelliği?
*
kökü burda
yüreğimde
yaprakları uzaklarda bir çınar
ıslık çala çala göçtü bir çınar
göçtü memet diye diye
şafak vakti bir çınar
silkeledi kuşlarını
güneşlerini:
«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,
memet! »
*
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
üstümbaşım elim yüzüm gazete
vurmuşum sokaklara
vurmuşum karanlığa
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
*
bu acılar
bu ağrılar
bu yürek
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
bu geceler niçin böyle insansız
bu insanlar niçin böyle yarınsız
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?
*
kim bu korku
kim bu umut
ne adına
kim için?
*
«uyarına gelirse
tepemde bir de çınar»
demişti on yıl önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki «manda gönü»
demek ki «şile bezi»
demek ki «yeşil biber»
bir de memet'in yüzü
bir de güzel istanbul
bir de «saman sarısı»
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
geride kalanlara
*
nerdeyim ben
nerdeyim? 
kimsiniz siz
kimsiniz?
*
yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran '63'ü
*
bir kırmızı gül dalı 
şimdi uzakta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
okşar yanan alnını
bir kırmızı gül dalı 
nâzım ustanın
*
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
bir basın işçisiyim
elim yüzüm üstümbaşım gazete
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir çalıkuşu ötüyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
*
------------------------------------------
1963'lerde yaşanılanları ben, ancak böyle dökebildim 1976'larda şiire.
Onüç yılda özümsemişim o olayları, onüç yıl sonra damıtabilmişim. O günleri yaşayıp da ozanlığa soyunanlar, elbette ki benden daha iyi yapabileceklerdir bu işi. "El elden üstündür, taa arşa kadar" demiş eskiler. 
Hasan Hüseyin
*
Hasan Hüseyin Korkmazgil 

2 Haziran 2020 Salı

#AhmedArif


Aramızdan ayrılışının 29.yılında şiirimizin büyük ustalarından Ahmed Arif'i
sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum.
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥
*
#Anadolu
*
Beşikler vermişim Nuh`a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu`yum ben,
Tanıyor musun ?
*
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
*
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
*
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu`yu,
Karayılan`ı,
Meçhul Asker`i...
Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
*
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatcının, fesatcının, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, duş ile
Dayan rüsva etme beni.
*
Gör, nasıl yaratılırım.
Namuslu,  genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
*

23 Aralık 2019 Pazartesi

#AhmedArif, #AdiloşBebe

Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi 
*
1.
*
Varamaz elim
Ayvasına, narına can dayanmazken,
Kırar boynumu yürürüm.
Kurdun, kuşun bileceği hal değil,
Sormayın hiç
Laaaaal...
Kara ferman çıkadursun yollara,
Yârin bahçesi târumar,
Kan eder perçem
Olancası bir tutam can,
Kadasına, belasına sunduğum,
Ben öleydim loooy...
Elim boş,
Ayağım pusu.
Bir ben bileceğim oysa
Ne âfat sevdim.
Bir de ağzı var dili yok
Diyarbekir Kalesi...
*
2.
*
Açar,
Kan kırmızı yediverenler
Ve kar yağar bir yandan,
Savrulur Karacadağ,
Savrulur Zozan...
Bak, bıyığım buz tuttu,
Üşüyorum da
Zemheri de uzadıkça uzadı,
Seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
Seni, Diyarbekir gibi,
Nelere, nelere baskın gelmez ki
Seni düşünmenin tadı...
*
3.
*
Hamravat suyu dondu,
Dicle'de dört parmak buz,
Biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa,
Çayı kardan demliyoruz.
Anam sır gibi saklar siyatiğini,
"Yel" der, "Baharın geçer".
Bacım, ikicanlı, ağır,
Güzel kızdır, bilirsin.
İlki bu, bir yandan saklı utanır
Ve bir yandan korkar
Ölürüm deyi.
Bir can daha çoğalacağız bu kış.
Bebeğim, neremde saklayayım seni?
Hoş gelir,
Safa gelir,
Ahmed Arif`in yeğeni..
*
4.
*
Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...
*
Bunlar,
Engerekler ve çiyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü..
*
Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü...
*
Ahmed Arif : Diyarbekir Kalesi'nden Notlar ve Adiloş Bebe'nin Türküsü
*

23 Temmuz 2019 Salı

Ahmed Arif : Anadolu


#Ahmed Arif
#Anadolu
*

Anadolu
*
Beşikler vermişim Nuh`a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu`yum ben,
Tanıyor musun ?
*
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
*
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
*
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu`yu,
Karayılan`ı,
Meçhul Asker`i...
Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
*
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatcının, fesatcının, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, duş ile
Dayan rüsva etme beni.
*
Gör, nasıl yaratılırım.
Namuslu,  genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
*