5 Mayıs 2020 Salı

#OyBenimDenizim



"Öldü mü sandınız beni 6 Mayıs' ta?
Sayın bakalım, o günden bu güne doğan çocukların adını.
Kaçı Cellat ? 

Kaçı Deniz ?"
#DenizGezmiş
#YusufAslan
#Hüseyinİnan
#DarağacındaÜçFidan
*
*
#OyBenimDenizim (Deniz Gezmiş'e Ağıt)
*
Sol kolum yaralı kürek tutmuyor
Oy benim Denizim oy Karadeniz
İçim kan ağlıyor gücüm yetmiyor
Vay benim Denizim, vay Karadeniz
*
Kükreyişin gece girer düşüme
Ben de çok güçlüyüm bakma yaşıma
Bundan geri hiddetimi başıma
Koy benim Denizim, koy Karadeniz
*
Mihneti'yim bilmem nasıl eylerim
Yas bağladı bağlarım, köylerim
Ölene dek bu türküyü söylerim
Duy benim Denizim duy Karadeniz
*
Söz: Aşık Mihneti
Müzik : Feyzullah Çınar
*
Feyzullah Çınar : Oy Benim Denizim (Deniz Gezmiş'e Ağıt)
*
Deniz Gezmiş'in Babası'na yazdığı son mektup:


Baba,
Mektup elinize geçtiğinde ben aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım.
Oğlun Deniz Gezmiş. Merkez Cezaevi

4 Mayıs 2020 Pazartesi

#BütünEvrenSemahDöner


#BütünEvrenSemahDöner * Bütün evren semah döner Aşkından güneşler yanar Aslına ermektir hüner Beş vakitle avunmayız * Canan bizim canımızdır Teni bizim tenimizdir Sevgi bizim dinimizdir Başka dine inanmayız * Hüdayiyim hüdamız var Dost elinden bademiz var Muhabbetten gıdamız var Ölüm ölür biz ölmeyiz * Aşık Hüdai *
Hasret Gültekin : Bütün Evren Semah Döner

3 Mayıs 2020 Pazar

#CanımAnnem


😥😥😥
Canım Anneciğim'in aramızdan ayrılışının 10. yılı...
Allah'ın rahmeti üzerinde olsun.
Toprağın bol, ruhun şad, mekanın cennet olsun...
Işıklarda uyu, yıldızlar yoldaşın olsun Canım Anneciğim...
😥😥😥
*
#HelalEtHakkınıHelalEtAnam
*
Yıllarca sinende gezdirdin beni
Helal et hakkını helal et anam
Suçumu bağışla üzdüysem seni
Helal et hakkını helal et anam
*
Yalanmış anladım başka sevgiler
En güzel sevgiler sendeymiş meğer
Yüzünü görmeden ölürsem eğer
Helal et hakkını helal et anam
*
Gözlerin şefkatle bakıyor bana
Sözlerin ne tatlı ne yakın cana
Bu yavrun her zaman muhtaçtır sana
Helal et hakkını helal et anam
*
Söz    : Mehmet Erbulan
Müzik : Yıldıray Çınar
*
Yıldıray Çınar : Helal Et Hakkını Helal Et Anam
*

2 Mayıs 2020 Cumartesi

#Yaşamadın Sen #AhmetKaya



#YaşamadınSen
*
Sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun?
Yüreğine beni, beni soruyor musun?
Öyle yalnız, yalnız kaldım biliyor musun?
Türküler söyledim sana duyuyor musun?
Türküler söyledim sana duyuyor musun?
*
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
Bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun
*
Bir kuş oldun gökyüzünde, uçamadın sen
Nehir oldun ırmak oldun, taşamadın sen
Çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen
Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen
Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen
*
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
Bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
*
Söz ve Müzik : Ahmet Kaya
*

1 Mayıs 2020 Cuma

#1Mayıs

#1Mayıs
*
1 Mayıs Tarihçesi
*
1880'li yıllar, ağırlıklı olarak kol emeğinin kullanıldığı ve çalışma şartlarının çok kötü olduğu yıllardı. Küçük çocukların karın tokluğuna çalıştırılması ve 14-15 saate kadar varan iş günleri söz konusuydu.
*
Şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaydılar.
*
1881 yılında yarım milyon işçiyi temsilen kurulan Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu "8 saatlik iş günü" mücadelesini ülke geneline yaymak ve işçilerin kararlılıklarını göstermek amacıyla mücadeleyi yükseltti.
*
ABD'nin Chicago kentinde 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem kanla bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik işgünü için greve çıkan 1400 işçi işten atıldı. 
Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi yaşamını yitirdi.Saldırılar, mücadele ateşini söndürmedi, aksine körükledi. 
*
ABD ve Kanada'da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886'da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. 
*
Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu.İşçilerin bu topyekün isyanı, işverenlerin tepkisini çekti.
Chicago'da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlendi. İşverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi.
*
Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı. İşçiler idam cezasına çarptırıldı.
*
Dört yiğit işçi önderi Albert PERSONS,  Adolph FISCHER,  George ENGEL ve  August SPIES , 
1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi.
Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."
*
İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. II. Enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul etti.

*

1 Mayıs Marşı
*
Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,
Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde.
*
1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı.
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.
*
Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından.
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından.
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.
*
*1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı.
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.
*
Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,
Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor.
Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.
*
Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,
Devrimin şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.
*
Söz ve Müzik : Sarper Özsan

26 Nisan 2020 Pazar

#AliEkberÇiçek

(Doğum:1935,Ulular Köyü- Erzincan – Ölüm:26 Nisan 2006 İstanbul)Türk Halk  Müziği sanatçısı, Halk Müziği'ne derlemeleri ve katkılarıyla bin civarında eser kazandıran bir isimdir.
Erzincanlı olan ve Erzincan'ın Ulular köyünde 1935 yılında doğan Ali Ekber Çiçek, babasını 1939  Erzincan depreminde yitirdi ve küçük yaşlarda rençberlik yapmaya başladı.  Bir röportajında ailesi ve saza başlaması hakkında şunları söylemiştir.  “Üç yaşımdan beri saz elimde. Biz şerpeyle çalardık. Yani tezenesiz, elle. Dört kardeşin en küçüğü benim”  [1]Çok küçük yaşlarından itibaren Potim İsmail Dede ve Emin Tabak Dede’den ilk bağlama dersleri aldı.   Katıldığı Cem toplantılarında Alevi deyişleri ve ezgilerini dinleyerek büyümüştü. İlkokul öğreniminden sonra maddi olanaksızlıklar sonucu öğrenimini sürdüremedi, Yaşamını sağlayabilmek için değişik işlerde çalışmasına ve çalıştırılmasına karşın müzikten hiç kopmadı. Üç yaşından beri bağlama çalmaya çalışmış, dokuz yaşında ise iyice öğrenmişti. [2]Bu yıllarını adı geçen röportajında şöyle anlatır. “Dokuz yaşına girene kadar bağlamayı iyice kavramışım. Dokuzumda İstanbul'a geldim, Unkapanı'nda oturan halamlara. Sadi Yaver Ataman'ın ve Cağaloğlu'ndaki halkevinde Necati Başaran'ın korolarına katıldım. 12 yaşında Ankara'ya yolum düştü. Beni Ankara Radyosu'na götürdüler. 1954'te Yurttan Sesler Topluluğu’nun şefi Muzaffer Sarısözen dinledi beni. Yurttan Sesler'de Pir Sultan'dan bir deyiş okudum[3]
*
Halk Müziği aşkı ağır basınca İstanbul'a göç etti ve Halk Müziğinin önemli isimleriyle tanıştı. Askerlikten sonra müzik ve bağlama bilgisini pekiştiren Çiçek,Askerliğini yaptıktan sonra TRT'nin açtığı sınavı kazanarak, Muzaffer Sarısözen döneminde TRT Ankara Radyosu'na ve Yurttan Sesler Korosu'na girdi.  Bir süre burada çalıştıktan sonra, görevini 1960’dan sonra da İstanbul Radyosunda sürdürdü.35 yılı aşkın bir sürede 400'den fazla Türküyü derleyerek geniş kitlelere ulaştırdı. Ali Ekber Çiçek, kendinden sonra birçok bağlama ve ses sanatçısını etkiledi. [4]
*
Derlediği ya da bestelediği Türkülerin birçoğu Halk Müziğinin klasikleri arasında yeri aldı.TRT arşivlerinde 54 kaseti bulunan Ali Ekber Çiçek'in derlediği ve kendisinin söylediği Türküleri ülkemizdeki bütün türkücüler tarafından söylenmektedir.[5]
Ali Ekber Çiçek, bilhassa “Aşık Tarzı Deyişler”, “Duvaz – Deh İmamlar”, “Semahlar”, “Coş (cûş) Havaları”, “Mersiyeler”, “Şaplak Havaları”, “Anonim Türküler” ve özellikle de “Mayalar” başta olmak üzere çeşitli uzun havaların ülke geneline yayılmasını sağladı.
*
A. Ekber Çiçek Anonim Türkülerinde dile getirmek istediklerini şu şekilde özetler:  ''Gerçekleri göstermek, gerçeğe kavuşmak ve gerçeği olduğu gibi insanlara anlatmak için çalışmış bir insanım. Cahilden uzak, kâmile yakın oldum; büyüklerime saygı ile, küçüklerime sevgiyle yaklaştım. Konuşulan her kelâmı ibadet gibi dinledim, kimseyi acizlik ve bilgisizlikle itham etmedim... Bu icraatım boyunca hiçbir maddi menfaat sağlamadan, insanların duygularını sömürmek gibi bir yanlışlığa meydan vermedim.’’ [6]
*
TRT arşivlerinde 54 kaseti bulunan Ali Ekber Çiçek'in Türkiye'deki bütün türkücüler tarafından derlemeleri söylenmektedir. 2003 yılının başlarında TRT Belgesel Programlar Müdürlüğü tarafından  Ali Ekber Çiçek'in hayatını anlatan Cahilden Uzak Dur, Kemale Yakın isimli belgesel çekilmiştir. [7]Ali Ekber Çiçek, Türkiye ve Türkiye dışında birçok konser ve seminere katıldı, birkaçı Amerika ve  Fransa’da olmak üzere onlarca albüm hazırladı.
*
Almanya ve Amerika başta olmak üzere yurt dışı ve yurt içinde 84 adet çift yüzlü plak (Ön – Arka birer eserlik / Columbia), 24 adet çift yüzlü plak (Ön – Arka ikişer eserlik / Odeon Plak), 50’yi aşkın 45’lik plak, 2 Long Play, 35 Kaset, 8 adet de CD dolduran Ali Ekber Çiçek; Amerika, Kanada ve Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa, Yunanistan başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde ve ayrıca; Türkiye’nin hemen her şehrinde yer aldı.” [8]
*
Başta Haydar Haydar olmak üzere Türk Halk Müziğine bir çok unutulmaz Türkü armağan eden bağlama sanatçısı ve derlemeci Ali Ekber Çiçek yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak, 26.04.2006  yılında, 71 yaşında hayata veda etti. İstanbul’da öldü ve Edremit'te toprağa verildi. Cenazesi sonrasında Kartal Cem evinde bir tören düzenlenmiş, İstanbul Radyosu tarafından adına bir anma programı hazırlanmıştır.[9]
*
Tabutunun üzerine sazlarının bırakıldığı törenin ardından, Çiçek'in cenazesi, defnedilmesini vasiyet ettiği Tahtakuşlar köyüne götürüldü. Törene eşi Can Çiçek ve kızı Ebru Çiçek, Mustafa Sarıgül, Arif Sağ, Musa Eroğlu, Tolga Sağ ve Erdal Erzincanlı ile çok sayıda seveni katıldı”.[10]
*
Ali Ekber Çiçek'ten derlenen bazı Türküler :
*
Şiirleri :
*
[1] Kürşad Oğuz / Ocak 1997 / Aktüel Dergisi, muziksoylesileri.net/cms/index.php son erişim, 2108 2013
[2] Kürşad Oğuz / Ocak 1997 / Aktüel Dergisi, muziksoylesileri.net/cms/index.php son erişim, 2108 2013
[3] Kürşad Oğuz / Ocak 1997 / Aktüel Dergisi, muziksoylesileri.net/cms/index.php son erişim, 2108 2013
[4] http://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Ekber)
[5] http://forum.memurlar.net/
[6] http://www.turkdunya.de/forum/
[7] http://www.internethaber.com/ali-ekber-cicek-defnedildi-15751h.htm
[8] Ayhan Aydın, “Ali Ekber Çiçek” cemvakfi.org.tr/ozanlar/ali-ekber-cicek/ son erişim, 12*08 2013
[9] http://www.turkdunya.de/forum/
[10] http://www.internethaber.com/ali-ekber-cicek-defnedildi-15751h.htm
Kaynak : 
https://edebiyatvesanatakademisi.com/asik-edebiyati-asiklar/ali-ekber-cicek-hayati/228

#SevgiKuşunKanadında


#SevgiKuşunKanadında
*
Ölüm denizin kıyısında anacığım
Ölüm göğün yüzünde
Ölüm yerin dibinde
Ölüm soluk alışında
Ölüm Başucunda
*
Sevgi gözümün kökünde yavrucuğum
Sevgi kuşun kanadında
Sevgi ne göğün yüzünde
Sevgi ne yerin dibinde
Sevgi başucunda
*
Söz   : Ahmet Çahacı
Müzik : Şahabettin Genç
*
Mehmet Gümüş : Sevgi Kuşun Kanadında