2 Haziran 2020 Salı

#AhmedArif


Aramızdan ayrılışının 29.yılında şiirimizin büyük ustalarından Ahmed Arif'i
sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum.
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥
*
#Anadolu
*
Beşikler vermişim Nuh`a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu`yum ben,
Tanıyor musun ?
*
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
*
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
*
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu`yu,
Karayılan`ı,
Meçhul Asker`i...
Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
*
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatcının, fesatcının, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, duş ile
Dayan rüsva etme beni.
*
Gör, nasıl yaratılırım.
Namuslu,  genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
*

31 Mayıs 2020 Pazar

#MagusaLimanı

#AliİsmailKorkmaz 'ın anısına saygı ile... 😥😥😥
#VurmayınÖldüm 😥😥😥
#GeziDayanışmadır
#Gezi7Yaşında
*
#MagusaLimanı
*
Magusa Limanı, limandır liman, 
Beni öldürende yoktur din iman
Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun
*
İskeleden çıktım yan basa basa,
Magusa 'ya vardım, kan kusa kusa
Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun
*
Magusa Limanı 'ndan aldılar beni, 
Üç mil uzağına attılar beni
Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun
*
Kaynak Kişi : Zehra İbrahim
Derleyen    : Mahmut İslâmoğlu
Besteci      : Yılmaz Taner  
*

30 Mayıs 2020 Cumartesi

#KimSusturabilir

#KimSusturabilir
*
Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim?
Biz ki bu hasreti,
Semahların seyrinden alıp gelmişiz,
Biz ki onu sitemkar anaların
Kirpiğinden derlemişiz;
Süzülsün de acının derin izler bıraktığı
Gül yanaklardan,
Yere dökülsün istememişiz!
*
Bizim türkümüzü rüzgâr söyler her gece
Ay vurdukça parıldar,
Gün doğdukça hız alır.
Nevruz ateşleriyle sağaltarak
Çırpınan yarasını,
Can havliyle, kardaş,
Kan içinde bir kartal gibi,
Vadilere saldırır!
*
Türkülere ilişmeyin!
Türküler nehirdir, gecenin bağrına akar.
Fazla eşelemeyin kardaş,
Taşınca ne siperler kalır,
Ne dev barikatlar.
Deşmeyin diyorum... deşmeyin!..
*
Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim?
Biz ki nice amansız badirelerde,
Serden geçmişiz.
Biz ki, ilmikler boynumuza takılıyken bile
Türkü söylemişiz.
Sonra ırmak boylarında gövertip,
Körpe otların serinliğinde,
Dağlara emanet etmişiz!
*
Biz ki her yangının külünden,
Diri canlar yaratmışız.
Biz ki mazlumların defterine
Kanlı resimlerle sıralanmışız.
Banaz yaylasından Kerbela'ya
Kar götürsün turnalar!
Ölürüz sanma kardaş,
Dostun attığı gülden yaralanmışız...
*
Türküleri dövmeyin!..
Türküler gökyüzüdür, karanlığa yıldızlar çakar..
Üstümüze gelmeyin kardaş,
Namuslu bir delikanlının
Alnında kavga ışıldar!
İncitmeyin diyorum... incitmeyin!..
*
Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim?
Biz ki Karacaoğlan'ı aşkla,
Veysel'i toprakla yüceltmişiz...
Biz ki Köroğlu'nun narasıyla nice beyleri
Yere çökertmişiz!
Yine de masum bir bebek gibi,
Avuç-avuç sevdamızı,
Kalanlara vasiyet etmişiz...
*
Adam dediğin, sapına kadar yiğit olmalı,
Ne karıncayı incitmeli,
Ne de ozanları yakmalı...
Öyle sansar gibi pusu kurup
Punduna getirmek de neymiş?
Adam dediğin, kardaş,
Yüreği varsa eğer,
Getirip ortaya koymalı!..
*
Türküleri yakmayın!..
Türküler çiçektir, en umutsuz zamanlarda açar.
Kavgayı uzatmayın kardaş,
Yüzyıllardır tuz döke-döke
Çürüdü bu yaralar,
Kanatmayın diyorum... kanatmayın!..
*
Yusuf Hayaloğlu

24 Mayıs 2020 Pazar

#Mihriban

#Mihriban
*
Sarı saçlarını deli gönlüme
Bağlamışım çözülmüyor mihriban 
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmıyor mihriban
Sevdiğim mihriban
*
Yar değince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Sevdiğim mihriban
*
Tabiblerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor mihriban
Sevdiğim mihriban
*
Söz    : Aburrahim Karakoç
Müzik : Musa Eroğlu
*

#HayatBayramOlsa


#HayatBayramOlsa
*
Şu dünyadaki en mutlu kişi
Mutluluk verendir
Şu dünyadaki sevilen kişi
Sevmeyi bilendir
*
Şu dünyadaki en güçlü kişi
Güçlükten gelendir
Şu dünyadaki en bilgin kişi
Kendini bilendir
*
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa
Hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
*
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa
Hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
*
Şu dünyadaki en olgun kişi
Acıya gülendir
Şu dünyadaki en soylu kişi
İnsafa gelendir
*
Şu dünyadaki en zengin kişi
Gönül fethedendir
Şu dünyadaki en üstün kişi
İnsanı sevendir
*
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa
Hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
*
Söz     : Şenay Yüzbaşıoğlu
Müzik : Şerif Yüzbaşıoğlu
*
Şenay : Hayat Bayram Olsa
*

22 Mayıs 2020 Cuma

#GülVereninElindeGülKokusuKalır



#GülVereninElindeGülKokusuKalır
*
🌷🌹Uzun yıllar önce Çin’ de Li-Li adlı bir kız evlenir ve  aynı evde kocası ve kaynanası ile birlikte yaşamaya başlar. Lakin kısa bir süre sonra kayınvalidesi ile geçinmenin çok  zor olduğunu anlar.İkisinin de kişiliği tamamen farklıdır. Bu da onların sık sık kavga edip tartışmalarına yol açar. Bu, Çin geleneklerine göre hoş bir davranış değildir ve çevrede tepkiyle karşılanır.
Bir kaç ay sonra bitmez tükenmez gelin kaynana kavgalarından ev, o ve eşi için cehennem haline gelmiştir.
Artık bir şeyler yapmak gerektiğine inanan genç kadın, doğru babasının eski  bir arkadaşı olan baharatçıya koşar ve derdini anlatır.
Yaşlı adam ona , bitkilerden yaptığı bir ekstre hazırlar ve bunu 3 ay boyunca her gün azar azar kaynanası için yaptığı yemeklerin içine koymasını söyler. Zehir az az verilecek, böylece onu gelininin öldürdüğü  belli olmayacaktır. Yasli adam genç kıza kimsenin ve eşinin şüphelenmemesi için kaynanasına çok iyi davranmasını, ona  en güzel yemekleri yapmasını söyler.
Sevinç içinde eve dönen Li-Li, yaşlı adamın dediklerini aynen uygular. Her gün en güzel yemekleri yapar. Kaynanasının tabağına azar azar zehiri damlatır. Kimseler şüphelenmesin diye de ona çok iyi davranır. Bir süre sonra kayınvalidesi de çok değişir ve ona kendi kızı gibi davranmaya baslar. Evde artık barış rüzgarları esmeye başlar.
Bunun üzerine genç kadın, kendisini ağır bir yük altında hisseder. Yaptıklarından pişman bir vaziyette baharatçı dükkanının yolunu tutar ve yaşlı adama, şu ana kadar kaynanasına verdiği zehirleri onun kanından temizleyecek bir iksir yapması için yalvarır. Yaşlı kadının ölmesini artık istememektedir.
Yaşlı adam, yaşlı gözlerle karşısında konuşup duran Li-Li'ye bakar ve kahkahalarla gülmeye baslar."Sevgili Li-Li " der, "Sana verdiklerim sadece vitaminlerdi. Olsa olsa kayınvalideni, daha da güçlendirdin. Hepsi bundan ibaret. Gerçek zehir ise senin beyninde olandı. Sen ona iyi davrandıkça o da dağıldı ve yerini sevgiye bıraktı; böylece siz  gerçek bir ana kız oldunuz." dedi.
Eski bir Çin atasözü söyle der: "Gül verenin elinde gül kokusu kalır."
Sevilen insan, sevgisini insanlara veren insandır."🌷🌹

19 Mayıs 2020 Salı

#19Mayıs

19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun!..
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!..
#19Mayıs
#19MayısAtatürküAnmaGençlikVeSporBayramımızKutluOlsun
#NeMutluTürkümDiyene
#AtamızaOlanSevgimizSonsuzaDekSürecek
#Nutuk
#Atatürk
#BandırmaVapuru

*
Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı: 
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere Bandırma vapuru ile 19 Mayıs 1919 yılında Samsun'a gelmesidir.
*
Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşında Çanakkale'de destan yazmasına rağmen Almanya'nın yanında yer alması sebebiyle, yenik düşmüş ve İtilaf Devletleri'nce işgal edilmiş ve paylaşılmıştır. İstanbul bölgesi birleşik güçler, İzmir bölgesi Yunanlılar, Antalya bölgesi İtalyanlar, Maraş-Antep bölgesi Fransızlar, Musul-Kerkük bölgesini İngilizler, Kars bölgesini de Ermeniler işgal etmişler, Türk halkı Ankara, Samsun dolaylarında sıkışıp kalmışlardır. Acı olan sahne Beş yüz bin kişinin kanının döküldüğü Çanakkale Boğazı'ndan İtilaf Devletleri'ne ait donanmanın elini kolunu sallaya sallaya İstanbul'a girmesidir. Donanma İstanbul Limanı'na yanaştığı ve askerlerin karaya ayak bastığı sırada Mustafa Kemal'in söylediği söz çok manidardır ve gelecekte olacakların habercisi gibidir. "Üzülmeyiniz geldikleri gibi giderler" Hakikatten de öyle olmuştur. Ansızın geldikleri gibi gitmek zorunda kalmışlardır.
*
Bu dönem tarih kitaplarında farklı şekillerde anlatılır. Bir yazar o sırada Padişah olan Vahdettin'in hıyanet içinde olduğu ve ülkeyi işgalcilere teslim ettiğini yazarken, diğer bir yazar da Vahdettin'in sarayda hapsolmasına karşılık, Mustafa Kemal'in kurtuluş mücadelesini başlatması için elinden gelen bütün desteği sağladığını yazmaktadır. Bu göreceli bir durumdur. Başı ne olursa olsun sonuçta gerçek olan Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini Samsun'dan başlatıp muzaffer olmasıdır. İşgal kuvvetleri ilk iş olarak ordu komutanlarını hapsedip silahlara el koyup, orduyu dağıtmışlardır. Bunun devamında Anadolu'nun bir çok bölgesinde yaşayan gayri müslümler bir anda memleketin sahip olmuş asırlardır yemek yedikleri topraklara hainlik etmeye başlamışlardır. Bunlardan birisi de Samsun'da başlamış, halka zulüm eden işgalcilere karşı halk bir tepki gösterip, silahlı çatışma çıkarmışlardır. Bunun üzerine işgal kuvvetleri komutanı saraya bir mektup yollayarak Samsun'daki karışıklığı düzeltmesi gerektiği aksi takdirde orayı da işgal edeceklerini belirtmiştir. Mektup padişaha okunduğunda, padişah Mustafa Kemal'in "ordu müfettişi" olarak Samsun'a gönderilmesi emrini vermiştir. 15 Mayıs 1919 günü Atatürk hareket etmiş, yanında milis güçlere yardım götürür düşüncesi ile bir İngiliz gemisi tarafından takip edilmiş fakat ortaya bir şey çıkarılamamıştır. İngilizler tarafından istihbarat doğru alınmış fakat yanlış yerde aranmıştır. Atatürk bandırma vapurunda İngilizleri oyalarken Karadeniz Takaları'nca Samsun'a silah nakledildiği söylenmektedir.
*
Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü ayak basan Atatürk sözde incelemelerde bulunmuş, iki tarafla da görüşmüş çatışmayı bastırmıştır. Aslında amaç Milli mücadeleye başlamak ve güç toplamaktır. Samsun'dan sonra Erzurum ve Sivas dolaylarında direniş topluluklarını toplayarak düzenli ordu haline getirmiş ve kurtuluş savaşının düğmesine basmışlardır. Aynı "Çanakkale Ruhu" ile, aynı Çanakkale'deki gibi yine düşman denize dökülmüş, yine büyük bir ders almışlardır. Samsun yeniden dirilişin ilk durağıdır. Samsun Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilk adresidir. 
Kısaca Samsun Türkiye'nin temelidir.