#12Eylül etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#12Eylül etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2024 Perşembe

#12Eylül

Emekçi : Alev Alev Yandık İşkencelerde

#12Eylül1980

#KahrolsunFaşizm

YOK ASLINDA BİRBİRLERİNDEN FARKLARI...

İKİSİ DE CIASAL İSLAMCI AMERİKAN DOSTLARI... 

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA DİRENENLERE BİN SELAM OLSUN!.. 

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. 

Çünkü meclisler bile  despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. 

Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."

#MustafaKemalATATÜRK

12Eylül

Türkiye'de solun yükselişini engellemek, 1960'larda başlayan Cumhuriyetten sonra ve onun devamı niteliğindeki aydınlanma hamlesini bastırmak için; Amerika'nın   “Bizim Çocuklar”  diye nitelendirdiği  Faşist Kenan Evren ve faşist cuntası tarafından yapılan askeri  faşist darbenin 44. Yılı.

Gerçi bugünkü sivil faşist darbe de pek aratmıyor 12 Eylül faşizmini, al birini vur ötekine…

Türkiye 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin 44. yılında yeni bir karanlığı yaşıyor.

ABD ve Batılı emperyalist güçlerin küresel ve bölgesel çıkarlarını korumak, ülke içinde işbirlikçi sermayenin servet (sermaye) birikimini garanti altına almak ve toplumsal uyanışı ezmek için yapılan 12 Eylül darbesi, bugünleri hazırladı. Solun önünü kesmek ve toplumsal uyanışı engellemek için siyasal islamcılığın önünü açan, tarikatları destekleyen, ülkede imam hatip liselerini yaygınlaştıran "Türk-İslam sentezi" adı verilen gerici-faşist bir ideolojik anlayışı resmi görüş haline getiren 12 Eylül darbecileri, Türkiye'nin karşı devrimci AKP-Cemaat yobazlığına teslim edilmesinin de yolunu açtı. Bu nedenle, bugün darbelere karşı olduklarını söyleyen iki yüzlü bir tutum içindeki islamcıların neredeyse tamamı 12 Eylül darbesini destekledi.

Türkiye'yi AKP gericiliğine teslim eden, 15 Temmuz islamcı faşist darbesinin zeminini hazırlayan 12 Eylül askeri faşist darbesinin 37.yıl dönümünde Haziran Hareketi'nin yayınladığı bildiri aşağıdaki gibidir:

HAZİRAN HAREKETİ'NİN BİLDİRİSİ

"12 Eylül'de sabaha karşı saat dörtte, cunta şefi Kenan Evren'in okuduğu bildiri ile sökün eden karanlığın 37. yılındayız.

"12 Eylül askeri faşist darbesi, başını ABD'nin çektiği emperyalist haydutların ve TÜSİAD'da temsil edilen işbirlikçi sermayenin onayıyla, halka karşı yapılmıştı. Amaç sendikaları, dernekleri, parti ve örgütleriyle yüzünü özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine dönmüş bir halkın en örgütlü, en dinamik kesimlerinin tasfiyesi olmakla birlikte, uzun vadede biat eden, itaatkar bir toplum yaratılmak istenmişti

"12 Eylül cuntacılarının yaptıkları ilk iş, "Yeşil Kuşak" projesiyle uyumlu bir şekilde "Türk İslam Sentezi"ni uygulamaya sokmak oldu. "Şeriatın parmağı acımaz" diyerek on binlerce insanın tutuklanmasının, yüzlercesinin işkencelerde sakat kalmasının, onlarcasının ölümünün sorumlusu olan Evren'in imzasıyla din dersi zorunlu hale getirildi, kula kulluk etmeyi kolaylaştıracak her türlü tarikat örgütlenmesinin önü açıldı.

"Hiç kuşku yok ki, bugünkü karanlığın mimarı 12 Eylül'dür. Siyasal İslam, 12 Eylül'ün yaratmış olduğu siyasi, hukuki ve kültürel iklim içinde serpilip boy atmıştır. Erdoğan'ın şahsında cisimleşen otoriter faşist anlayışla 12 Eylül, aynı siyasi genetiğin ürünüdür. AKP Saray faşizmi, 12 Eylül faşizminin devamıdır.

"Siyasal İslam'ın iki blok örgütlenmesi olarak Cemaat ve AKP, baştan itibaren bir büyük gerici projenin ortakları olarak hareket etmişlerdir. 15 Temmuz Darbe Girişimi ile birlikte aralarındaki çelişkinin ölümcül bir hale gelmiş olması bu gerçeği değiştirmez; Cemaat ve AKP'nin rejimi değiştirebilecek bir güç haline gelmesini sağlayan 12 Eylül'dür.

"Bugün AKP, eski ortağı Cemaatle hesaplaşma adına OHAL altında 12 Eylülcülerden öğrendiği ne varsa bir bir hayata geçiriyor.

"12 Eylül’de ‘artık gülme sırası bizde’ demişti patronlar; AKP'nin 14 yıllık iktidarı süresince de hep gülmüşlerdi. Şimdi, 15 Temmuz sonrası uygulamaya sokulan OHAL'le birlikte AKP, sermayeye dikensiz gül bahçesi vaad ediyor. KHK'ler aracılığıyla emeğin tüm birikimlerine el koyuyor, doğanın sorgusuz sualsiz  talan edilebilmesi için tüm hukuksuzlukların önünü ardına kadar açıyor.

"Cemaat tasfiyesi adı altında başlatılan uygulamalar, tüm muhalefet ve toplumu sindirmeye yönelik operasyona dönüştürülmüş durumda. 12 Eylül uygulamalarını aratmayacak şekilde ilerici, demokrat kesimler kamudan tasfiye ediliyor. Bilimsel ve laik eğitimin kalan son kırıntılarını ortadan kaldırmak için eğitim emekçileri türlü bahanelerle açığa alınıyor, üniversitelerden atılıyor. AKP’li olmayan herkes tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi teröristlikle yaftalanarak hedef tahtasına oturtuluyor.

"12 Eylül’ün Meclis’i kapatmasına benzer şekilde Meclis kapatılıyor. OHAL yetkileri de aşılarak anayasa devre dışı bırakılıyor. Belediyelere kayyum atama hazırlıklarıyla birlikte kısmi demokratik haklar, kendini "milli irade"nin yerine geçirmiş bir diktacı zihniyet tarafından ortadan kaldırılıyor.

"Karanlığın, örgütlenmiş kötülüğün iktidarı hükmünü sürdürüyor. AKP, kendi 12 Eylül'ünü örgütlüyor!

"Bu bir kavga! Karanlıkla aydınlığın kavgası! Bu  böyle gitmez, gitmeyecek! Biliyoruz! 12 Eylül karanlığını; her yanıyla çürümüş, yolsuzlukları, hırsızlıkları, zorbalıkları ayyuka çıkmış AKP Diktası'nı yeneceğiz! Gelecek güzel günlere olan inancımız tamdır. / Haziran Hareketi"

12 EYLÜL DARBESİNİN BİLANÇOSU:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının liderliğindeki cuntanın 12 Eylül'de hayata geçirdiği kanlı darbenin üzerinden 40 yıl geçti. Darbenin lideri Kenan Evren ölürken, 44 yıl sonra da 12 Eylül'ün ruhu iktidara tutunmaya devam ediyor.

Darbenin 44. yılında 12 Eylül'ün bilançosunu genel hatlarıyla şöyle:

- 650 bin kişi gözaltına alındı.

- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

- Açılan 210 bin tutuklandı ve açılan çeşitli davalarda yargılandı.

- 7 bin kişi için idam cezası istendi.

- 517 kişiye idam cezası verildi.

- Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı.

- İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.

- 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

- 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı.

- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.

- 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı.

- 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

- 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti.

- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı.

- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hakimin işine son verildi.

- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

- 31 gazeteci cezaevine girdi.

- 300 gazeteci saldırıya uğradı.

- 3 gazeteci silahla öldürüldü.

- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

- 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 14 kişi açlık grevinde öldü.

- 16 kişi “kaçarken” vuruldu.

- 95 kişi “çatışmada” öldü.

- 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi.

- 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.

*

Kaynak: abcgazetesi.com

13 Aralık 2023 Çarşamba

#ErdalEren


Erdal Eren (25 Eylül 1964,Şebinkarahisar, Giresun - 13 Aralık 1980, Ankara),
12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen ve asılarak idam edilen Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi.
Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Parti'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü.
Erdal Eren, Suner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 günü düzenlenen gösteride gözaltına alınan 24 kişinin arasındaydı.
Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Erdal Eren, yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edildi.
Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.
Erdal idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziya?et eden gazeteciler Savaş Ay ve Emin Çölaşan'a, "Avukatıyla görüştüşülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını" söyledi.
İdam kararı verilen Erdal Eren'in 17 olan yaşı bir gün içinde 18 olarak büyütüldü ve sonrasında hemen idam edildi.
Ağabeyi Erkan Eren, Erdal'ın Mamak Askeri Cezaevi'nde tutuklu kaldığı dönemde gördüğü ağır işkencenin izlerine tanık olduğunu dile getirdi.
Erdal'ın idam edildiği tarihte yaşının 18'den küçük olduğunu belirten Erkan Eren, infazı radyodan öğrendiklerini ve Erdal'ın kimsesizler mezarına gömülmek istendiğini söyledi.


Ali Ekber EREN : Ankara Adı Kara
#AnkaraAdıKara
*
Gökte turna dizim dizim

Dinmez yüreğimde sızım
Erdal Eren'i asmışlar
Ağıdını söyler sazım
*
Deli sevdalar başımda
Sevdalı yürek peşinde
Çektiler darağacına 
Daha gencecik yaşında
*
Ankara adı kara
Bu yara başka yara
Onyedi yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal'a
*
Gökyüzünden bize der ki
Durmasın kavgamın çarkı
Sen ağlama anacığım
Çoğalırız türkü türkü
*
Başı dimdik yürüyordu
Ölümüne gülüyordu
Halkım unutmasın beni
Mutlak gelirim diyordu.
*
Zulüm kurbanını seçti
Bütün dünya buna şaştı
İşkencede Hasan Özmen
Sesi denize ulaştı.
*
Ben her zaman halkı sevdim
Onun için işte öldüm
İnsanlık utansın buna
Dağlarıma selam saldım.
*
Ankara adı kara
Bu yara başka yara
On yedi yaşındaydı
Kıyılır mı Erdal'a
*

12 Eylül 2023 Salı

#12Eylül

43 yıl önce bugün, 7 kilogram kafasında 7 gram beyin olmayan Kenan Evren isimli faşist ve askeri cuntası tarafından darbe yapılarak, yönetime el konulmuş ve askeri faşizmi iliklerimize kadar yaşatmışlardı...

Bugünlerde yaşadığımız dünyanın en ileri faşizminden tek farkı onlar üniformalıydılar, bugünküler sivil...
#12EylülAskeriFaşistDarbesi sonucunda:
1 milyon 683 bin kişi 'fiş'lendi.
650 bin kişi gözaltına alındı.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişi idam istemiyle yargılandı.
517 kişiye idam cezası verildi.
259 kişinin idam dosyası Yargıtayca onandı.
49 kişi idam edildi.
71 bin kişi 141, 142 ve 163'den yargılandı.
98 bin 404 kişi 'örgüt üyesi' olmak suçundan yargılandı.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
300 kişi 'kuşkulu bir şekilde' öldü.
171 kişinin 'işkenceden öldüğü belgelerle kanıtlandı.
14 kişi cezaevindeki uygulamaları protesto etmek için yaptıkları 'açlık grevi' sonucu yaşamını yitirdi.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
1402 sayılı yasa nedeni ile 3 bin 854 öğretmenin ve 120 öğretim görevlisinin işine son verildi.
1402 sayılı yasa nedeniyle 9 bin 400 kişi kamu görevinden atıldı ya da sürüldü.
47 yargıç görevden atıldı.
7 bin 233 devlet görevlisi bölgeleri dışına sürüldü.
937 film 'sakıncalı' bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 667 derneğin faaliyeti durduruldu .
İstanbul'da gazeteler toplam 300 gün yayımlanmadı.
13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
31 gazeteci cezaevine konuldu.
Gazeteciler hakkında toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere toplam 3 bin 715 yıl hapis cezası verildi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci öldürüldü.
49 ton gazete, dergi ve kitap, sakıncalı olduğu için imha edildi.
#KahrolsunFaşizm !.
#KahrolsunFaşistDiktatörlük !..
#FaşizmeKarşıOmuzOmuza !..
Dünyanın Dört Bir Yanında Faşizme Karşı Omuz Omuza Direnenlere Bin Selam Olsun!..

12 Eylül 2020 Cumartesi

#12Eylül1980FaşistDarbesi

#12Eylül1980

#KahrolsunFaşizm

YOK ASLINDA BİRBİRLERİNDEN FARKLARI...

İKİSİ DE AMERİKAN KUKLALARI... 

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA DİRENENLERE BİN SELAM OLSUN!.. 

Türkiye'de solun yükselişini engellemek, 1960'larda başlayan Cumhuriyetten sonra ve onun devamı niteliğindeki aydınlanma hamlesini bastırmak için; Amerika'nın   “Bizim Çocuklar”  diye nitelendirdiği  Faşist Kenan Evren ve faşist cuntası tarafından yapılan askeri  faşist darbenin 40. Yılı.

Gerçi bugünkü sivil faşist darbe de pek aratmıyor 12 Eylül faşizmini, al birini vur ötekine…

Türkiye 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin 40. yılında yeni bir karanlığı yaşıyor.

ABD ve Batılı emperyalist güçlerin küresel ve bölgesel çıkarlarını korumak, ülke içinde işbirlikçi sermayenin servet (sermaye) birikimini garanti altına almak ve toplumsal uyanışı ezmek için yapılan 12 Eylül darbesi, bugünleri hazırladı. Solun önünü kesmek ve toplumsal uyanışı engellemek için siyasal islamcılığın önünü açan, tarikatları destekleyen, ülkede imam hatip liselerini yaygınlaştıran "Türk-İslam sentezi" adı verilen gerici-faşist bir ideolojik anlayışı resmi görüş haline getiren 12 Eylül darbecileri, Türkiye'nin karşı devrimci AKP-Cemaat yobazlığına teslim edilmesinin de yolunu açtı. Bu nedenle, bugün darbelere karşı olduklarını söyleyen iki yüzlü bir tutum içindeki islamcıların neredeyse tamamı 12 Eylül darbesini destekledi.

Türkiye'yi AKP gericiliğine teslim eden, 15 Temmuz islamcı faşist darbesinin zeminini hazırlayan12 Eylül askeri faşist darbesinin 37.yıl dönümünde Haziran Hareketi'nin yayınladığı bildiri aşağıdaki gibidir:

HAZİRAN HAREKETİ'NİN BİLDİRİSİ

"12 Eylül'de sabaha karşı saat dörtte, cunta şefi Kenan Evren'in okuduğu bildiri ile sökün eden karanlığın 37. yılındayız.

"12 Eylül askeri faşist darbesi, başını ABD'nin çektiği emperyalist haydutların ve TÜSİAD'da temsil edilen işbirlikçi sermayenin onayıyla, halka karşı yapılmıştı. Amaç sendikaları, dernekleri, parti ve örgütleriyle yüzünü özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine dönmüş bir halkın en örgütlü, en dinamik kesimlerinin tasfiyesi olmakla birlikte, uzun vadede biat eden, itaatkar bir toplum yaratılmak istenmişti

"12 Eylül cuntacılarının yaptıkları ilk iş, "Yeşil Kuşak" projesiyle uyumlu bir şekilde "Türk İslam Sentezi"ni uygulamaya sokmak oldu. "Şeriatın parmağı acımaz" diyerek on binlerce insanın tutuklanmasının, yüzlercesinin işkencelerde sakat kalmasının, onlarcasının ölümünün sorumlusu olan Evren'in imzasıyla din dersi zorunlu hale getirildi, kula kulluk etmeyi kolaylaştıracak her türlü tarikat örgütlenmesinin önü açıldı.

"Hiç kuşku yok ki, bugünkü karanlığın mimarı 12 Eylül'dür. Siyasal İslam, 12 Eylül'ün yaratmış olduğu siyasi, hukuki ve kültürel iklim içinde serpilip boy atmıştır. Erdoğan'ın şahsında cisimleşen otoriter faşist anlayışla 12 Eylül, aynı siyasi genetiğin ürünüdür. AKP Saray faşizmi, 12 Eylül faşizminin devamıdır.

"Siyasal İslam'ın iki blok örgütlenmesi olarak Cemaat ve AKP, baştan itibaren bir büyük gerici projenin ortakları olarak hareket etmişlerdir. 15 Temmuz Darbe Girişimi ile birlikte aralarındaki çelişkinin ölümcül bir hale gelmiş olması bu gerçeği değiştirmez; Cemaat ve AKP'nin rejimi değiştirebilecek bir güç haline gelmesini sağlayan 12 Eylül'dür.

"Bugün AKP, eski ortağı Cemaatle hesaplaşma adına OHAL altında 12 Eylülcülerden öğrendiği ne varsa bir bir hayata geçiriyor.

"12 Eylül’de ‘artık gülme sırası bizde’ demişti patronlar; AKP'nin 14 yıllık iktidarı süresince de hep gülmüşlerdi. Şimdi, 15 Temmuz sonrası uygulamaya sokulan OHAL'le birlikte AKP, sermayeye dikensiz gül bahçesi vaad ediyor. KHK'ler aracılığıyla emeğin tüm birikimlerine el koyuyor, doğanın sorgusuz sualsiz  talan edilebilmesi için tüm hukuksuzlukların önünü ardına kadar açıyor.

"Cemaat tasfiyesi adı altında başlatılan uygulamalar, tüm muhalefet ve toplumu sindirmeye yönelik operasyona dönüştürülmüş durumda. 12 Eylül uygulamalarını aratmayacak şekilde ilerici, demokrat kesimler kamudan tasfiye ediliyor. Bilimsel ve laik eğitimin kalan son kırıntılarını ortadan kaldırmak için eğitim emekçileri türlü bahanelerle açığa alınıyor, üniversitelerden atılıyor. AKP’li olmayan herkes tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi teröristlikle yaftalanarak hedef tahtasına oturtuluyor.

"12 Eylül’ün Meclis’i kapatmasına benzer şekilde Meclis kapatılıyor. OHAL yetkileri de aşılarak anayasa devre dışı bırakılıyor. Belediyelere kayyum atama hazırlıklarıyla birlikte kısmi demokratik haklar, kendini "milli irade"nin yerine geçirmiş bir diktacı zihniyet tarafından ortadan kaldırılıyor.

"Karanlığın, örgütlenmiş kötülüğün iktidarı hükmünü sürdürüyor. AKP, kendi 12 Eylül'ünü örgütlüyor!

"Bu bir kavga! Karanlıkla aydınlığın kavgası! Bu  böyle gitmez, gitmeyecek! Biliyoruz! 12 Eylül karanlığını; her yanıyla çürümüş, yolsuzlukları, hırsızlıkları, zorbalıkları ayyuka çıkmış AKP Diktası'nı yeneceğiz! Gelecek güzel günlere olan inancımız tamdır. / Haziran Hareketi"

12 EYLÜL DARBESİNİN BİLANÇOSU:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının liderliğindeki cuntanın 12 Eylül'de hayata geçirdiği kanlı darbenin üzerinden 40 yıl geçti. Darbenin lideri Kenan Evren geçtiğimiz yıl ölürken, 40 yıl sonra da 12 Eylül'ün ruhu iktidara tutunmaya devam ediyor.

Darbenin 40. yılında 12 Eylül'ün bilançosunu genel hatlarıyla şöyle:

- 650 bin kişi gözaltına alındı.

- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

- Açılan 210 bin tutuklandı ve açılan çeşitli davalarda yargılandı.

- 7 bin kişi için idam cezası istendi.

- 517 kişiye idam cezası verildi.

- Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı.

- İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.

- 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

- 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı.

- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.

- 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı.

- 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

- 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti.

- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı.

- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hakimin işine son verildi.

- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

- 31 gazeteci cezaevine girdi.

- 300 gazeteci saldırıya uğradı.

- 3 gazeteci silahla öldürüldü.

- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

- 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 14 kişi açlık grevinde öldü.

- 16 kişi “kaçarken” vuruldu.

- 95 kişi “çatışmada” öldü.

- 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi.

- 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.

*

Kaynak: abcgazetesi.com


12 Eylül 2018 Çarşamba

#12Eylül


12 Eylül Askeri Faşist Darbesi'nin 38.Yılında Değişen Bir Şey Yok!..
12 Eylül Faşizmi, Sivil Darbeler eşliğinde İleri Demokrasi adı altında son sürat devam ettiriliyor.
KAHROLSUN FAŞİST DİKTATÖRLÜK!..
12 Eylül darbesinin korkunç bilançosu
12 Eylül askeri darbesinin lideri Kenan Evren'in 98 yaşında yaşamını yitirmesi, 
darbe döneminde yaşanan hukuksuzlukları, şiddeti ve kayıpları bir kez daha gündeme getirdi.
Darbe yönetimi döneminde 'resmi rakamlara' göre 650 bin kişi gözaltına alınmış, 
1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde ölmüş, 
171 kişi sorgularda ve cezaevi işkencelerinde can vermiş, 49 kişi idam edilmişti.
Adalet Bakanlığı tarafından sunulan bu veriler, 
gerçeği 'kısmen' yansıtsa da darbenin korkunç yüzünü bir kez daha gösteriyor. 
TBMM arşivlerinde bulunan bu verilere darbeyle birlikte kapatılan partiler, sendikalar, 
demokratik kitle örgütleri ve yine tüm bu kuruluşların gözetime alınan, 
sorgulanan siyaset yasakları getirilen başkanları, yönetim kurulu üyeleri ile ilgili 
rakamlar da eklenince durumun vehameti daha da artıyor.
Kenan Evren yaşamını yitirdi, milyonlar Erdal Eren'i hatırlattı
Evren’in başmimarı olduğu darbenin geride bıraktığı tablo 'resmi rakamlar' göre şöyle:
* Gözaltına alınanlar: 650.000       
* Fişlenenler: 1.683.000    
* Açılan dava sayısı: 210.000        
* Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılananlar: 230.000     
* Bunlardan 141-142-163. maddelerden yargılananlar: 71.500
* Sivil mahkemelerde açılan davalar (1980-88 yıllar arası): 9,508 
* Yargılanan 'örgüt üyesi': 98.404
* Hüküm giyen 'örgüt üyesi': 21.764        
* Vatandaşlıktan çıkarılanlar: 14.000        
* Pasaport verilmeyenler: 388.000
* Faaliyetten men edilen dernek: 23.700
* Toplam 644 cezaevindeki hükümlü-tutuklu : 52.000 (1990'da kalanlar)   
* Açlık grevinde ölenler: 14
* Kaçarken vurulanlar: 16   
* Çatışma'da öldürülenler: 74      
* Doğal ölüm raporu verilenler: 73
* İntihar' ettiği bildirilenler: 43      
* İşkence sonucu öldürülenler: 171
* Açılan işkence soruşturma veya davası: 9.962 (1982-1988 arası)   
* İşkence yaptıkları suçlamasıyla yargılanan güvenlik görevlisi : 544   
* 1402 Sıkıyönetim yasasına göre yapılan işlem : 18.525
* Hakkında işlem yapılan memur: 7.245  
* Hakkında işlem yapılan öğretmen: 3.854
* Hakkında işlem yapılan güvenlik görevlisi: 988
* Hakkında işlem yapılan din görevlisi: 266
* Hakkında işlem yapılan öğretim görevlisi: 120
* Hakkında işlem yapılan mülki amir: 35
* Hakkında işlem yapılan hakim-savcı: 47
* Bölge dışına sürülenler: 7.233
* Görevlerine son verilenler: 4.891
* Cezaevlerindeki gazetecilerin aldığı ceza toplamı: 3.315 yıl 3 ay
* İstanbul gazetelerinin yayın yapamadığı gün sayısı: 300 gün
* Gazetecilere istenilen hapis cezası: 4.000 yıl
* Cezaevlerindeki gazeteciler: 31
* Polisçe aranan gıyabi tutuklu gazeteciler: 13
* Silahlı saldırıda öldürülen gazeteciler: 3
* Yalnızca 1989'da 16 günlük gazeteye açılan dava: 394
* Tazminat davalarının sayısı:211
* İstenilen tazminat miktarı: 12 milyar 848 milyon
* Yakılarak yok edilen gazete, dergi, kitap: 39 ton
* Yok edilmek üzere depolarda bekleyen yayın: 40 ton
* Basın özgürlüğünü kısıtlayan yasa sayısı: 151
* Yasaklanan yayın sayısı: 927
* Yasaklanan film sayısı: 927
* Haklarında idam cezası istenenler: 7.000
* Ölüm cezası verilenler: 517
* Askeri Yargıtay'ın onayladığı idam cezası: 124
* Dosyası Meclis'te bulunan idam hükümlüsü: 259
* İnfaz edilen idam cezası: 50
* İnfaz edilen sol görüşlü idam mahkumu: 18
* İnfaz edilen sağ görüşlü idam mahkumu: 8
1980 – 1985 yılları arasında... 
* 22.912 kişiye 0-1 yıl ceza verildi
* 10.784 kişiye 1-5 yıl ceza verildi
* 6.186 kişiye 5-10 yıl ceza verildi
* 2.396 kişiye 10-20 yıl ceza verildi
* 939 kişiye 20 yılın üzerinde ceza verildi
* 630 kişiye müebbet hapis cezası verildi
* 420 kişiye ölüm cezası verildi
kaynak : https://www.birgun.net