24 Ocak 2022 Pazartesi

#Avcı

 #Avcı

*

'Sen beni üzemezsin

Zaten çok üzgünüm

Nereye baksam acı

Nereye baksam acı

Ben avım sen avcı

Vur bakalım….

Sen beni sezemezsin

Dilimi ezemezsin

Nereye baksam acı

Nereye baksam acı

Kim yolcu kim hancı

Dur bakalım…

Beni öldüremezsin

Sesim, sazım, sözüm var benim

Ben derken ben herkesim'

*

 'Sonuç olarak 47 yıldır yazıyorum…. Yazmaya da devam edeceğim.' 

#SezenAksu

21 Ocak 2022 Cuma

#ÖğrenilmişÇaresizlik

#ÖğrenilmişÇaresizlik

*

Tepesinden muz sarkıtılan bir kafese beş tane maymun konulur.

*

Maymunlardan biri muza ulaşmaya çalışacak olursa, kafese tazyikli soğuk su fışkırtılarak maymunların beşi de ıslatılır.

*

Maymunlar muza ulaşma çabalarıyla, ıslatılma halleri arasındaki bağlantıyı çabucak kurar.

*

Ve tekrar tazyikli soğuk su yememek için muzu almaya çalışmaktan vazgeçerler.

*

Sonra içlerinden biri dışarı çıkbuarılır ve yerine yeni bir maymun sokulur.

*

Yeni gelenin, daha önce o kafeste yaşananlardan haberi yoktur. 

*

Haliyle muzu almak için yukarı uzanır ve diğer maymunlar başlarına gelecekleri bildiklerinden hemen saldırıp onu alaşağı ederler. 

*

Yeni gelen maymun, neden saldırıya uğradığını anlayamaz ama birkaç denemeden sonra dayak yememek için muzu almaya kalkışmaktan vazgeçer.

*

Sonra ilk deneyde bulunan bir maymun daha kafesten çıkarılır ve yerine hiçbir şeyden haberi olmayan yeni bir maymun daha konulur.

*

İkinci yeni maymun da doğal olarak kafesin tepesindeki muza uzanır hemen.

*

Ve o da diğerleri tarafından dövülerek engellenir. Üstelik ona saldıranlar arasında, deneyin başlangıcında kafeste bulunmayan, hiç tazyikli su yememiş olan ama nedenini bilmeden sadece muza uzanmanın sonucunun dayak yemek olduğunu öğrenen maymun da vardır.

*

Böyle böyle, beş maymun teker teker kafesten alınır ve yerlerine muza uzanıp da tazyikli su yememiş olan beş başka maymun koyulur.

*

Deneyin sonunda kafeste yine beş maymun ve tepede asılı bir muz vardır.

*

İçerideki maymunlar tazyikli soğuk su ile ıslatılmamışlardır. 

*

Ama artık hiçbiri o muza uzanmamaktadır.

*

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK

Buna “öğrenilmiş çaresizlik” denir.

*

Toplum psikolojisinin analizleri yapılırken hep negatif sonuçlara yönelik araştırmalara yoğunlaşan insanlık, çaresizliğin öğrenilebilen daha da kötüsü öğretilebilen bir şey olduğunda hemfikirdir.

*

Peki, ya öğrenilmiş cesaret? Öğrenilmiş hak arama? Öğrenilmiş mantık? Öğrenilmiş adalet?

*

Çaresizliği öğrenebilen insan aslında aynı şekilde çare bulmayı da öğrenebilecek kapasitededir. Önemli olan öğretmenin niyetidir.

*

Biz toplum olarak yavaş yavaş ısınan suyun içinde başına geleni anlamayan kurbağa deneyinden, hem de haşlanarak henüz çıkmışken...

*

Şu anda beş maymun deneyimini yaşıyoruz.

*

Çaresizliğimizin sınırları daraltıla daraltıla bize en baştan öğretiliyor.

*

UNUTULMUŞ CESARET

Bugün hukuksuz bir şekilde yasaklanan, hiçbir mantıksal dayanağı olmayan bir düzenlemeyle durdurulan içki satışı yasağını istersek satıcısıyla, alıcısıyla hep birlikte delebiliriz.

*

Bunu yaptığımızda verilecek cezalara yine hep birlikte, satıcısıyla, alıcısıyla itiraz edebiliriz. 

*

Bize destek verecek gönüllü bir hukuk ordusuyla hızla olumlu sonuçlar alabiliriz.

*

Hatta bu yasakları kanuna aykırı bir şekilde koyan, uygulayan ve bizleri mağdur edenlere karşı tazminat hakkı bile kazanabiliriz.

*

Ama tıpkı çalınan oylara, taraflı bir cumhurbaşkanına, ülkenin canına okuyan bir illegal yapılanmayla işbirliği yapanların hâlâ iktidarda olmasına, mahkemelerdeki hukuksuz yargılamalara, açık açık politik niyetlere alet edilen KHK’lere karşı bunların hiçbirini yapmadığımız gibi hayat tarzımıza yönelik bu sinsi saldırıya karşı da hiçbir şey yapmayacağız.

*

Söylene söylene içki stoklayacağız, el altından satış yapan gözü kara esnafla birlikte yeraltına ineceğiz, evde kendi içkimizi yapmanın yollarını bulacağız. 

*

Ve dini hassasiyetlere hizmet eden buna benzer çeşitli yasakları hazmede hazmede, o muza neden uzanmadığımızı bilmez bir halde, bambaşka bir ülkenin inşasında mı  istemeye istemeye bizzat rol bu oynayacağız. 

*

Oysa ortada ne tazyikli su var ne hortum ne de sırılsıklam maymun.

*

Ortada sadece kullanmayı hızla unuttuğumuz yasal haklar ve saçma sapan bir öğrenilmiş çaresizlik var.

#HerŞeyBirAğacıSevmekleBaşlar

 

#HerŞeyBirAğacıSevmekleBaşlar

Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı.
Başını kaldırıp ağaca baktı.
—Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım, dedi.
Birden ağaç dile geldi:
—Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi.
Adam heyecanla:
—Seni dinlemek isterim, dedi.
Ağaç konuşmaya başladı:
—At o felsefe kitabını elinden, şimdi bana bak ve beni dinle sana on tane hayat dersi vereceğim, dedi.
Adam heyecanlanarak:
—Tamam dedi.
Ağaç:
—Dinle o zaman, dedi ve hayat dersini sıralamaya başladı:
🌿 1- Ağaç yaş iken eğilir ya da doğrulur. Her şeyin bir zamanı vardır. Hayat öğrenme sürecidir ama zamanlaması çok önemlidir. Siz de bilirsiniz ki “yaşlı köpeğe yeni oyunlar öğretilmez.” “Yaşlı kurda yol öğretilmez.”
🌿 2- Düşen ağaca balta vuran çok olur. Onun için hayatta düşmemeye dikkat etmek gerek; güçlüyken gölgene sığınanlar düşerken baltayı alıp sana koşarlar.
🌿 3- Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir. Her zaman dış düşmandan korkmayın. İç düşman daha tehlikelidir. Sizin gibi görünüp size hainlik edecek insanlara dikkat edin. Dişi kıran, pirince en çok benzeyen beyaz taştır.
🌿 4- “Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir” İnsanı geliştiren mükemmelleştiren zorluklardır. Büyük adamlar büyük engellerle karşılaşıp onu aştıkları için büyük adam olurlar. Büyük devletler büyük badireleri atlatarak büyük devlet olurlar. Uçurtma rüzgâra karşı durduğu için yükselir. Engelleri fırsat bilmelisiniz.
🌿 5- Bir ağacın kökü ne kadar derinse boyu o kadar yükseğe çıkar. Kökleri zayıf olan büyüklüğü taşıyamaz. Onun için kökünüze sahip çıkmalısınız. Kökünü unutan ya da yok sayan bir ağaç ayakta kalabilir mi? Bir ağaç gücünü gövdesinden değil kökünden alır. Sizin de tarihiniz olmazsa nasıl geleceğiniz olacak? Tarihinizi yok sayar ya da unutursanız nasıl geleceği inşa edebilirsiniz?
🌿 6- Ağaç yapraklarıyla gürler. Bir insan da ailesiyle, sosyal çevresiyle güzel olur; onlarla tamamlanır. Onlarla varlığını hissettirir. Onun için sosyal ilişkileriniz önemlidir.
🌿 7- Hiçbir ağaç acaba bahar gelecek mi, çiçek açacak mıyım diye düşünmez. Kök, gövde ve dallar görevini sessizce ve sabırlıca yaparlar. Siz de baharın gelmesini bekliyorsanız görevinizi şamata yapmadan sessizce, hakkıyla ve sabırla yapmalısınız.
🌿 8- Meyveli ağacı taşlarlar. Bilgili, becerikli, başarılı insanlara haset eden çok olur. Bir işe yaramayan, niteliksiz, silik insanlar kimsenin umurunda olmazlar. Onun için başarılı insanlar atılacak taşlara mukavemet edemezlerse başarılarını sürdüremezler.
🌿 9- Her ağaç kendi toprağında büyür. Ağaç ancak uygun toprağı bulması halinde gelişmesini sürdürür. İnsan yetenekleri de öyledir; ağaç tohumu gibidir. Uygun zemin bulursa gelişir, yoksa çürür gider.
🌿 10- Beşikten mezara kadar ağaca muhtaçsınız. Çocukken beşikte, ölünce tabutta bizimle berabersiniz. Bize hep odun gözüyle bakmayın. Biraz da ibret gözüyle bakın.
Sözü şöyle bitireyim, insanların kulağına küpe olsun.
“Her şey bir ağacı sevmekle başlar.”
Bundan sonra bir ağacın yanından geçerken durun ve şarkımızı dinleyin.
Adam ağaca tekrar baktı, “
ASLINDA ODUN OLAN BU AĞAÇ DEĞİL BENMİŞİM MEĞERSE.” diye geçirdi içinden...
Alıntı.......

20 Ocak 2022 Perşembe

#AyKaranlık

 Ahmed Arif : Ay Karanlık

#AyKaranlık

*

Maviye

Maviye çalar gözlerin,

Yangın mavisine

Rüzgarda asi,

Körsem,

Senden gayrısına  yoksam,

Bozuksam,

Can benim, düş benim,

Ellere nesi?

Hadi gel,

Ay karanlık...

*

İtten aç,

Yılandan çıplak,

Vurgun ve bela

Gelip durmuşsam kapına

Var mı ki doymazlığım?

İlle de ille

Sevmelerim,

Sevmelerim gibisi?

Oturmuş yazıcılar

Fermanım yazar

N`olur gel,

Ay karanlık...

*

Dört yanım puşt zulası,

Dost yüzlü,

Dost gülücüklü

Cigaramdan yanar.

Alnım öperler,

Suskun, hayın, çiyansı.

Dört yanım pust zulası,

Dönerim dönerim çıkmaz.

En leylim gecede ölesim tutmuş,

Etme gel,

Ay karanlık...

*

#AhmedArif

19 Ocak 2022 Çarşamba

#Amenna

 

#Amenna

*

'Yaşayanlar bir gün ölür'

                          elbette

ağaçlarla

balıklarla

kuşlarla ben

             âmenna


'ağlayanlar bir gün güler'

                        elbette

uyanmakla

anlamakla

bilmekle ben

             âmenna

*

'kısa çöp uzun çöpten hakkını alır'

                      elbette

direnmekle

kurtulmakla

barışla ben

          âmenna

*

öyle bir yerdeyim ki

                 ne karanfil

                 ne kurbağa

öyle bir yerdeyim ki

biryanım maviyosun

           dalgalanır sularda

biryanım çocuk parkı

                 çığlıkçığlığa

öyle bir yerdeyim ki

            anam gider allah allah

            dölüm düşmüş sokağa

*

dostum dostum güzel dostum

bu ne beter çizgidir bu

         bu ne çıldırtan denge

yaprak döker biryanımız

                 bir yanımız bahar bahçe

*

#HasanHüseyinKorkmazgil

16 Ocak 2022 Pazar

#NazımHikmet120Yaşında

#İnsanlarınTürküleriKendilerindenGüzel
*
İnsanların türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu,
kendilerinden kederli,
daha uzun ömürlü kendilerinden.
Sevdim insanlardan çok türkülerini.
İnsansız yaşayabildim
türküsüz hiçbir zaman.
Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de.
Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin.
Bu dünyada yiyip içtiklerimin,
gezip tozduklarımın,
görüp işittiklerimin,
dokunduklarımın, anladıklarımın
hiçbiri, hiçbiri,
beni bahtiyar etmedi türküler kadar...
*
20 Eylül 1960
#NazımHikmet

2 Ocak 2022 Pazar

#2022 #YeniYıl


Bu
yılbaşı
ağacımızı
hediyelerle
donatmak yerine,her
dalını bir dostumuzun,
adı ile süslemek istedik,
Akrabalar, dostlar, yoldaşlar,
uzakta yakında olan arkadaşlar.
Eski ve yeni arkadaşlar, candostlar,
Her gün gördüklerimiz ve ara sıra bazı
bazı görüşebildiklerimiz. Hep aklımızda
olanlar ve sıkça unuttuklarımız. Her zaman
yanımızda olanlar ile olamayanlar... Kötü gün
dostlarımız ile hep destek olanlar İstemeden üzdüğümüz
dostlarımız ve istemeden bizi üzenler.... Yakınımızda olanlar,
ulaşamadıklarımız, uzun yıllardır görmediklerimiz, özlediklerimiz.
Vefa borcumuz olan arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımız,
yoldaşlarımız... Bir telefon uzaklığında olanlar. Alçak gönüllüler, gönülden
sevenler. Az ya da çok hayatımıza girmiş, sevilmiş, biz de iz bırakmış tüm kıymetli
isimler. Bu ağaçta hepsinin kökleri sağlam, dalları uzun ve güçlü olacak. İsimleri daima
ve sürekli asılı kalacak. Her yeni yıl, eskilerin yanına yenileri eklenecek. Hayatın bütün zor
anlarında ağacımızın gölgesi, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı, dostlarımızı, yoldaşlarımızı, bir
nefes serinletecek. Yeni yılla gelecek tüm yeni umutların, yeni başlangıçların, dostlukların, bütün
yeni günlerinizi aydınlatması ve sizler ile hayatın her alanında çok daha güzel anlar paylaşmak istek
ve dileğimizle...
Yeni yılınızı kutlar;
sağlıklı, huzurlu,
mutlu, neşeli,
barış, kardeşlik,
saygı, hoşgörü,
iyi niyet, sabır,
yardımlaşma,
başarı, dostluk,
sevgi ve umut
dolu günler diler,
karanlığı yenecek
kararlılık iradesi ile,
ışıklı maviliklerle dolu
güneşli, musmutlu
güpgüzel yarınlar
temenni ederiz…
Türkü tadında,
türküler ile dostça,
sağlıcakla,
sevgi ile ve
ile kalın!..
İYİ Kİ VARSINIZ!..