Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.Çünkü,kötü insanların türküleri yoktur↔Neşet Ertaş
Bir Ulusun türkülerini yapanlar,yasalarını yapanlardan daha güçlüdür↔Shakespeare
Sevdim insanlardan çok türkülerini.İnsansız yaşayabildim,türküsüz hiçbir zaman↔Nazım Hikmet
Türküler kırk bin yıl su altında kalmış,yıkanmış,cilalanmış çakıl taşı gibidir↔Yaşar Kemal
Ne zaman bir köy türküsü duysam,şairliğimden utanırım↔Bedri Rahmi
Türküz türkü çağırırız↔Veysel
"Kişler o kadar hazır ve bedavaya alıştırıldı ki, özgürlük anahtarını almaktansa bir dilim ekmeğe ses çıkartmıyor.." Özgürlük anahtarına uzanacak olanlara bin selam olsun! #HeyÖzgürlük
* Başta canım Babam olmak üzere; Sonsuza ışık olmuş tüm Babalarımız ile hayatta olan bütün Babalarımız'ın #BabalarGünü kutlu olsun!.. * #BabalarGünüKutluOlsun #BabalarGünü * Baba! her yılbaşında sana söyleyecek bir tek sözüm var : "Seni ne kadar çok seversem o kadar çok olsun ömründen geçen yıllar..." Baba! Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım! Ne zulüm, ne ölüm, ne korku başımı eğemez! Yalnız senin elini öpmek için eğilir başım. Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım... 1/1/1932 Nazım Hikmet RAN
Son günlerde çok sevdiğimiz, saydığımız, türkülerini her gün her an severek dinlediğimiz Sanatçılarımız’ın Resmi Youtube Sayfaları’nın Sosyal Medya Ekipler’’i Youtube’ da diğer kanallarda yayınlanmakta olan videolara “Telif Hakkı İhtarı” verdirerek ve videoları Youtube’ dan kaldırtarak bu kanalların Youtube tarafından kapatılmasına sebep olmaktadır.
Youtube 3(üç) ay içinde 3 kez “Telif İhtarı” alan kanalları sorgusuz sualsiz kapatmaktadır.
Daha önce 3(üç) kanalı kapatılmış tecrübeli bir Youtuber olarak ben bu olayları yaşadım.
Benim naçizane önerim şudur:
“Telif Hakkı Talebinde” talebinde bulunun fakat, videoyu kaldırtmayın ve karşı kanala ihtar verdirtmeyin.
Bunu yapmanız durumunda bahse konu videodan elde edilecek bir gelir var ise bu gelir size gelecektir.
O videoyu yapmak için emek sarf edenleri, o kanalların videolarını her gün izleyen Aboneler’i de üzmemiş olursunuz.
Türkü tadında; sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevgi ve umut dolu, motorları maviliklere süreceğimiz güneşli günleri hep birlikte görebilmek dileğim ile bin selamlar olsun…
#EşkiyaDünyayaHükümdarOlmaz * Yıl 1341 nefsime uydum Sebep oldu şeytan bir cana kıydım Katil defterine adımı koydum Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz * Sen üzülme anam dertlerim çoktur Çektiğin çilenin hesabı yoktur Yiğitlik yolunda üstüme yoktur Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz * Çok zamandır çektim kahrı zindanı Bize mesken oldu Sinop'un hanı Firar etmeyilen buldum amanı Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz * Sinop kalesinden uçtum denize Tam üç gün üç gece göründü Rize Karşıki dağlardan gel oldu bize Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz * Bir yanımı sardı müfreze kolu Bir yanımı sardı Varilcioğlu Beş yüz atlı ile kestiler yolu Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz * Sabahattin Ali Sinop Cezaevi *
* #HazirandaÖlmekZor * işten çıktım sokaktayım elim yüzüm üstüm başım gazete * sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sokakta tomson sokağa çıkmak yasak * sokaktayım gece leylâk ve tomurcuk kokuyor yaralı bir şahin olmuş yüreğim uy anam anam haziranda ölmek zor! * havada tüy havada kuş havada kuş soluğu kokusu hava leylâk ve tomurcuk kokuyor ne anlar acılardan/güzel haziran ne anlar güzel bahar! kopuk bir kol sokakta çırpınıp durur * çalışmışım onbeş saat tükenmişim onbeş saat acıkmışım yorulmuşum uykusamışım anama sövmüş patron ter döktüğüm gazetede sıkmışım dişlerimi ıslıkla söylemişim umutlarımı susarak söylemişim sıcak bir ev özlemişim sıcak bir yemek ve sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler çıkmışım bir kavgadan vurmuşum sokaklara * sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sarı sarı yapraklarla birlikte sanki dallarda insan iskeletleri * asacaklar aydemir'i asacaklar gürcan'ı belki başkalarını pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim dökülüyor etlerim sarı yapraklar gibi * asmak neyi kurtarır sarı sarı yaprakları kuru dallara? yolunmuş yaprakları kırılmış dallarıyla ne anlatır bir ağaç hani rüzgâr hani kuş hani nerde rüzgârlı kuş sesleri? * asılmak sorun değil asılmamak da değil kimin kimi astığı kimin kimi neden niçin astığı budur işte asıl sorun! sevdim gelin morunu sevdim şiir morunu moru sevdim tomurcukta moru sevdim memede ve öptüğüm dudakta ama sevmedim, hayır iğrendim insanoğlunun yağlı ipte sallanan morluğundan! * neden böyle acılıyım neden böyle ağrılı neden niçin bu sokaklar böyle boş niçin neden bu evler böyle dolu? sokaklarla solur evler sokaklarla atar nabzı kentlerin sokaksız kent kentsiz ülke kahkahanın yanıbaşı gözyaşı * işten çıktım elim yüzüm üstümbaşım gazete karanlıkta akan bir su gibi vurdum kendimi caddelere hava leylâk ve tomurcuk kokusu havada köryoluna havada suçsuz günahsız gitme korkusu ah desem eriyecek demirleri bu korkuluğun oh desem tutuşacak soluğum * asmak neyi kurtarır öldürmek neyi yaşatmaktır önemlisi güzel yaşatmak abeceden geçirmek kıracın çekirgesini ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak * ah yavrum ah güzelim canım benim / sevdiceğim bitanem kısa sürdü bu yolculuk n'eylersin ki sonu yok! gece leylâk ve tomurcuk kokuyor uy anam anam haziranda ölmek zor! * nerdeyim ben nerdeyim ben nerdeyim? kimsiniz siz kimsiniz siz kimsiniz? ne söyler bu radyolar gazeteler ne yazar kim ölmüş uzaklarda göçen kim dünyamızdan? * asmak neyi kurtarır öldürmek neyi? yolunmuş yaprakları ve kırılmış dallarıyla bir ağaç söyler hangi güzelliği? * kökü burda yüreğimde yaprakları uzaklarda bir çınar ıslık çala çala göçtü bir çınar göçtü memet diye diye şafak vakti bir çınar silkeledi kuşlarını güneşlerini: «oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet, memet! » * gece leylâk ve tomurcuk kokuyor üstümbaşım elim yüzüm gazete vurmuşum sokaklara vurmuşum karanlığa uy anam anam haziranda ölmek zor! * bu acılar bu ağrılar bu yürek neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar bu ağaçlar niçin böyle yapraksız bu geceler niçin böyle insansız bu insanlar niçin böyle yarınsız bu niçinler niçin böyle yanıtsız? * kim bu korku kim bu umut ne adına kim için? * «uyarına gelirse tepemde bir de çınar» demişti on yıl önce demek ki on yıl sonra demek ki sabah sabah demek ki «manda gönü» demek ki «şile bezi» demek ki «yeşil biber» bir de memet'in yüzü bir de güzel istanbul bir de «saman sarısı» bir de özlem kırmızısı demek ki göçtü usta kaldı yürek sızısı geride kalanlara * nerdeyim ben nerdeyim? kimsiniz siz kimsiniz? * yıllar var ki ter içinde taşıdım ben bu yükü bıraktım acının alkışlarına 3 haziran '63'ü * bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine okşar yanan alnını bir kırmızı gül dalı nâzım ustanın * gece leylâk ve tomurcuk kokuyor bir basın işçisiyim elim yüzüm üstümbaşım gazete geçsem de gölgesinden tankların tomsonların şuramda bir çalıkuşu ötüyor uy anam anam haziranda ölmek zor! * ------------------------------------------ 1963'lerde yaşanılanları ben, ancak böyle dökebildim 1976'larda şiire. Onüç yılda özümsemişim o olayları, onüç yıl sonra damıtabilmişim. O günleri yaşayıp da ozanlığa soyunanlar, elbette ki benden daha iyi yapabileceklerdir bu işi. "El elden üstündür, taa arşa kadar" demiş eskiler. Hasan Hüseyin * Hasan Hüseyin Korkmazgil
Aramızdan ayrılışının 57.yılında Dünya Şairimiz #NazımHikmet 'i sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum. Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun. Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥
* #KeremGibi *
Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum...
O diyor ki bana:
- Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem
gibi
yana
yana...
«Deeeert
çok,
hemdert
yok»
Yürek-
-lerin
kulak-
-ları
sağır...
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
- Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum.....
*
1930 Mayıs
Nazım Hikmet RAN
*
Aramızdan ayrılışının 29.yılında şiirimizin büyük ustalarından Ahmed Arif'i sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum. Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun. Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥 * #Anadolu
* Beşikler vermişim Nuh`a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır, Anadolu`yum ben, Tanıyor musun ?
* Utanırım, Utanırım fıkaralıktan, Ele, güne karşı çıplak... Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ?
* Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz ! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım... Görüyor musun ?
* Nasıl severim bir bilsen. Köroğlu`yu, Karayılan`ı, Meçhul Asker`i... Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i. Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda... Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim, Duyuyor musun ?
* Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatcının, fesatcının, hayinin... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, duş ile Dayan rüsva etme beni.
* Gör, nasıl yaratılırım. Namuslu,genç ellerinle. Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Herbiri vazgeçilmez cihan parçası. Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim, Bir umudum sende, Anlıyor musun ?