4 Kasım 2018 Pazar

Gülay : Zeynep Bu Güzellik Var mı Soyunda



Zeynep bu güzellik var mı soyunda
Elvan elvan güller biter bağında
Arife gününde bayram ayında

Zeynep'im Zeynep'im allı Zeynep'im
Beş köyün içinde şanlı Zeynep'im

Zeynep'e yaptırdım altından tarak
Tara zülüflerin bir yana bırak
Zeynep'e gidemem yollar pek ırak

Zeynep'im Zeynep'im allı Zeynep'im
Beş köyün içinde şanlı Zeynep'im

Söğüdün yaprağı narindir narin
İçerim yanıyor dışarım serin
Zeynep'i bu hafta ettiler gelin

Zeynep'im Zeynep'im allı Zeynep'im
Beş köyün içinde şanlı Zeynep'im

Kangal'dan aşağı Mamaş'ın köyü
Derindir kuyusu serindir suyu
Güzeller içinde Zeynep'in huyu

Zeynep'im Zeynep'im allı Zeynep'im
Beş köyün içinde şanlı Zeynep'im

Yöre : Kangal/Sivas
Kaynak Kişi : Aşık Süleyman
Derleyen : Muzaffer Sarısözen
Gülay : Zeynep Bu Güzellik Var mı Soyunda

Yıldıray Çınar : Elvan


Her sabah her seher ceylan bakışlım
Kokunu getirir yel Elvan Elvan
Anadan sürmeli keklik sekişli
Açılmış göğsünde gül Elvan Elvan
******************************
Kaşların hançer kirpiğin ok mu
Bana ettiklerin revamı hak mı
Aşkınla sarardım insafın yok mu
Olayım kapında kul Elvan Elvan
******************************
Felek zehir etti tatlı aşımı
Taştan taşa vurdu dertli başımı
Gözlerimden akan kanlı yaşımı
İnsaf et ne olur sil Elvan Elvan
******************************
Zalim felek beni yerlere çaldı
Mecnuna eş etti çöllere saldı
Bi canımdan başka nem galdı
O da senin zaten al Elvan Elvan
******************************
Derleyen : Muzaffer Akdoğan

1 Kasım 2018 Perşembe

Ali Ekber Çiçek : Derdim Çoktur Hangisine Yanayım



Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazelendi yürek yarası
Ben bu derde nerden derman bulayım
Meğer şah elinden ola çaresi

Türlü donlar giyer gülden naziktir
Bülbül çevreyleme güle yazıktır
Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
Güle gelir gelir canlar paresi

Benim uzun boylu serv-i çınarım
Yüreğime bir od düştü yanarım
Kıblem sensin yönüm sana dönerim
Mihrabımdır iki kaşın arası

Didar ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
Münkir üflemekle çirağ söyünmez
Tutuşunca yanar aşkın çırası

Pir Sultan'ım kati yüksek uçarsın
Selamsız sabahsız gelir geçersin
Aşık muhabbetten niçin kaçarsın
Böyle midir ilimizin töresi

Ali Ekber Çiçek : Derdim Çoktur Hangisine Yanayım

31 Ekim 2018 Çarşamba

Aysun Gültekin : Nasip Olsa Gine Gitsem Yaylaya



Nasip olsa gine gitsem yaylaya
Doya doya baksam suna boyluya
Senin için yalvarayım Mevla’ya
Belki seni bana yazar yaradan

Seni gördüm evvel bahar yaz iken
O güzellik sende ilvan naz iken
Güller taze iken teller saz iken
Belki seni bana yazar yaradan

Yüce dağ başında pınar gözüsün
Sürüden seçilmiş körpe kuzusun
Güzeller güzeli yayla kızısın
Belki seni bana yazar yaradan

Ela göz üstüne eğmedir kaşı
Başına bağlamış telli bir poşu
Talibi Coşkun der bulunmaz eşi
Belki seni bana yazar yaradan

Aşık Talibi Coşkun

30 Ekim 2018 Salı

Ahmet Sezgin : Allı Turnam



Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Eğer bizi sual eden olursa
Boynu bükük benzi soluk yar söyle

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Allı turnam ne gezersin havada
Arabam kırıldı kaldım burada

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Ne onmamış kul imişim dünyada
Akşam olsun allı turnam dön geri

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Arap atın iyisine binerler
Mor çiçeğin koyusuna konarlar

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Söz ve Müzik : Keskinli Hacı Taşan 
Yöre : Keskin-Kütahya
Ahmet Sezgin : Allı Turnam

29 Ekim 2018 Pazartesi

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!..



29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!..
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!..
#29Ekim1923 
#CumhuriyetBayramıKutluOlsun
#MustafaKemalAtatürk 
#NeMutluTürkümDiyene
#İlelebetYaşasınCumhuriyet
#YaşasınCumhuriyet 
#CumhuriyetBizeEmanet 
#29Ekim 
#CumhuriyetBayramı
Yaşasın Cumhuriyet
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

28 Ekim 2018 Pazar

#Cumhuriyetimizin95Yılı



#Cumhuriyetimizin95Yılı
Cumhuriyetimiz'in 95.Yılı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!..

CUMHURİYETİN İLÂNI


24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanmış, yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı kabul edilmişti. İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923’de Ankara Türkiye Devleti’nin Hükümet Merkezi oldu.
Artık, mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu. 
O güne kadar Devlet Başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Atatürk tarafından yürütülmüştü. 
Diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması’nı onay için Türkiye’deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyorlardı. 
Bu sıralarda, 27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve Meclis’in güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna ivedi bir çözüm gerektirdi.
İşte, iç ve dış şartların doğurduğu bu gelişmeler sonucu 29 Ekim 1923 akşamı cumhuriyet ilân edildi. Bu suretle yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oluyordu.
Cumhuriyetin ilânı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini alıyor; demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çiziliyordu.
Atatürk, cumhuriyeti ilân ederken demokrasinin bütün kurallarının zamanı geldikçe uygulanması görüşünde idi. Türk milletinin, siyasal haklarını dilediği gibi kullanması, memlekette çoğulcu demokrasinin işlerlik kazanması, onun baş amacı idi. 
Nitekim çok partili döneme geçme ile ilgili Atatürk döneminde yapılan iki büyük deneme, bu hususu göstermektedir; ancak çağdaşlaşmayı amaçlayan büyük devrimlerin yapıldığı bu dönemde, muhalefet partileri iyi niyetlerine rağmen kendilerine katılan gerici çevrelerin, cumhuriyet rejimini devirmek isteyen fırsatçıların da gizli faaliyet odakları haline geldi.
Bu suretle şartların henüz müsait olmadığı bir dönemde, çok partili rejim, ister istemez bir süre daha ileriye bırakıldı.
Bu bakımdan Atatürk dönemini ve bu döneme egemen olan tek parti rejimini, Türkiye’yi çoğulcu demokrasiye ulaştırma yolunda gelecek için engelleri ortadan kaldırmayı amaçlayan, bu nedenle halkın siyasal ve sosyal eğitime önem veren bir zaman aralığı olarak yorumlamak gerekir.
kaynak : http://www.atam.gov.tr/duyurular/cumhuriyetin-ilani