2 Nisan 2021 Cuma

#SabahattinAli


25 Şubat 1907'de Edirne Vilayeti'nin Gümülcine Sancağı'na bağlı Eğridere kazasında doğmuştur. Babası piyade yüzbaşısı (Cihangirli) Selahattin Ali Bey'in görev yerlerinin sık sık değişmesi dolayısıyla, ilköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit'in çeşitli okullarında tamamlamıştır (1921) Edremit'e göçtüklerinde bölge Yunan işgalinde olduğu için emekli olan babası aylığını alamamış ve aile çok zor günler geçirmiştir. İlkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu'na giren Sabahattin Ali, beş yıl burada okumuş, daha sonra İstanbul Öğretmen Okulu'nda mezun olmuştur (1926) . Bir yıl kadar Yozgat'ta ilkokul öğretmenliği yapmış, Millî Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Almanya'ya giderek iki yıl orada okumuştur (1928 - 1930) . Yurda döndükten sonra Aydın ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yapmıştır.
*
Konya'da bulunduğu sırada, bir arkadaş toplantısında Atatürk'ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklanmış (1932) , bir yıla mahkum olarak Konya ve Sinop cezaevlerinde yatmış, Cumhuriyetin onuncu yıldönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla özgürlüğüne kavuşmuştur (1933) . Cezaevinden çıktıktan sonra Ankara'ya giden Sabahattin Ali Millî Eğitim Bakanlığı'na başvurarak yeniden göreve alınmasını istemiştir. Dönemin bakanı Hikmet Bayur'un 'eski düşüncelerinden vazgeçtiğini ispat etmesini' istemesi üzerine Varlık dergisinde 'Benim Aşkım' adlı şiirini yayımlayarak (15 Ocak 1934) Atatürk'e bağlılığını göstermeye çalışmıştır. Aynı yıl Bakanlık Neşriyat Müdürlüğü'ne alınmış, Ankara II. Ortaokul'da öğretmenlik yapmıştır. 
*
16 Mayıs 1935 günü Aliye Hanım ile evlenmiş, 1936'da askere alınmış, 1937 Eylülünde kızı Filiz Ali dünyaya gelmiştir. Yedek Subay olarak askerliğini Eskişehir'de tamamlamış, 10 Aralık 1938 de Musiki Muallim Mektebi'nde Türkçe öğretmeni olarak göreve başlamıştır. 1940 yılında tekrar askere alınmış, askerliğini yaptıktan sonra Ankara Devlet Konservatuarı'nda Almanca öğretmenliği yapmıştır (1941 - 1945) .
*
'İçimizdeki Şeytan' romanı milliyetçi kesimde büyük tepki toplamıştır. Nihal Atsız'ın hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açmış, dava sırasında çok sıkıntı çekmiştir. 1944 yılında davayı kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamamıştır. Olaylı duruşmalar sonunda bakanlıkça görevinden alınmış, İstanbul'a giderek gazetecilik yapmaya başlamıştır (1945) . Ancak fıkra yazdığı La Turquie ve Yeni Dünya gazeteleri, iktidarın kışkırtmasıyla meydana gelen Tan olayları sırasında tahrip edilince işsiz kalmış, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkarmıştır (1946 - 1947) . Ancak, bu gazeteler tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaşmış, dergilerin isimlerindeki Paşa ifadesiyle 'Milli Şef' İsmet Paşa ile alay edildiği iddiası ile kapatılmış, yazılar ve yazarları hakkında kovuşturmalar açılmıştır. 
*
Sabahattin Ali dergilerde çıkan yazılarından dolayı üç ay hapis yatmış, karşılaştığı baskılardan bunalmıştır. Ali Baba dergisinde yayımladığı 'Ne Zor Şeymiş' başlıklı yazıda, içinde bulunduğu durumu şöyle anlatmaktadır: 'Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi'.
*
Bir başka dava nedeni ile 1948'de Paşakapısı cezaevinde üç ay yatmıştır. Çıktıktan sonra zor günler geçirmeye başlamış, işsiz kalıp, yazacak yer bulamamıştır. Yurt dışına gidebilmek için pasaport almak istemiş, alamamıştır. Yasal yollardan yurt dışına çıkma olanağı da bulamayınca Bulgaristan'a kaçmaya karar vermiş fakat para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde öldürülmüştür (2 Nisan 1948) . 
*
Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü itiraf eden ve CHP üyesi ve Milli Emniyet mensubu olduğu iddia edilen Ali Ertekin, dört yıla hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra çıkan aftan yararlanarak serbest kalmıştır.
*
Bulgaristan’ın Eğridere (Ardino) kentinde, Sabahattin Ali’nin 100. doğum yılı kutlandı. 31 Mart 2007 günü gerçekleşen toplantıya, başta Bulgaristan Yazarlar Birliği Başkanı olmak üzere Sofya ve Bulgaristan’ın çeşitli kentlerinden Türk ve Bulgar yazarlar, şairler, okurlar ve Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali katıldı. Bütün eserleri 1950’li yıllardan beri Bulgaristan’daki tüm okullarda okutulduğundan, Sabahattin Ali bu ülkede çok tanınan bir yazardır. 
*

Eserleri:

*
Şiir :
Dağlar ve Rüzgâr (1934 - Yeni Eklerle 1943) 
Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler'le birlikte (1937) 
Öteki Şiirler (1937) 
*
Öykü : 
Değirmen (1935) 
Kağnı (1936) 
Hanende Melek (1937) 
Ses (1937) 
Kağnı - Ses (1943 - İki Kitap Birlikte) 
Yeni Dünya (1943) 
Sırça Köşk (1947) . 
Kamyon 
*
Roman : 
Kuyucaklı Yusuf (1937) 
İçimizdeki Şeytan (1940) 
Kürk Mantolu Madonna (1942) 
*
Tiyatro : 
Esirler (1936) 
*
Derlemeler  
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler(1998) 
Çakıcı'nın İlk Kurşunu (2002) 
Mahkemelerde (2004) 
Hep Genç Kalacağım (2008) 
Canım Aliye, Ruhum Filiz (2013) 
*
Bestelenen Şiirleri : 
Hapishane Şarkısı V (Aldırma Gönül - Kerem Güney, Edip Akbayram) 
Leylim Ley (Zülfü Livaneli) 
Hapishane Şarkısı I (Göklerde Kartal Gibiydim / Nazlı Yarim - Ahmet Kaya) 
Hapishane Şarkısı III (Geçmiyor Günler - Ahmet Kaya) 
Çocuklar Gibi (Sezen Aksu) 
Kız Kaçıran (Ahmet Kaya) 
Kara Yazı (Ahmet Kaya) 
Melankoli (Ali Kocatepe, Nükhet Duru) 
Eskisi Gibi (Ben Yine Sana Vurgunum - Ali Kocatepe, Nükhet Duru) 
Dağlar (Dağlardır Dağlar - Sezen Aksu)
*
Kaynak : antoloji.com

31 Mart 2021 Çarşamba

#AdıDenizOlmalı


Hüseyin Karakuş : Adı Deniz Olmalı

#AdıDenizOlmalı 

*

Bir çocuğumuz olmalı

Adı Deniz olmalı

Deniz dedim adına

Adı Deniz olmalı

*

Bir çocuğumuz olursa

Adı Deniz olmalı

Deniz kadar engin

Deniz kadar çoşkun

Deniz kadar sıcak

Deniz kadar güzel

*

Bir çocuğumuz olmalı

Adı Deniz olmalı

Deniz dedim adına

Adı Deniz olmalı

*

Üzerindekiler bana yabancı değil,

Suratındaki yaralar, karalar, kirler

Bana birisini hatırlatıyorsun küçüğüm

Üzerindekiler bana yabancı değil,

Yırtık süeterin, pantolonun, çizmen, çorabın

Sakın pişman olma, kızma, kızdırma

Sembol olmak, katil olmaktan çok daha zor

Yemekten, içmekten, direnmek zor küçüğüm

Ben, ben kimim diye sorarsan

Biz, biz tabiatla kardeşiz

Yemeyle, içmeyle

Hatta uçakla, suyla, kuşla, böcekle

Ama yine de 

Bana ne olmuş diye soruyorsan

Kızma, kızdırma

Hani doğruluktan, dürüstlük doğar derler ya

Bence sana Deniz çarpmış küçüğüm

Ki, ben beni bildim bileli

Ne, ben beni buldum kendimde

Nede kendim, beni buldu bende

İşte ortalığın arazisi olup kaynadık dünyanın kazanında

Dünya kazan oldukça ben bir kepçe

Doldum tabaklara birden daha çok kere

Hani ya gülüm işçi olup emek dökercesine

Ben, beni bildim bileli

Ne ben, beni buldum kendimde

Ne de kendim, beni buldu bende

Sen bir başka maya gör

Çocuk olursun bir yandan severler

Bir yandan döverler

Okursun adam olursun,

İş bulamadın mıda hiç dinlemez söverler

Ben, ben boks şampiyonu olamam ki dostum

Hayatı nakavt edeyim

Ben kültürümü hayata adadım

Hayatı tanımlayamıyorum

Hayat nedir acaba _?

Her gün paket paket içtiğimiz sigaralar mı

Akşamları eve gelen babamın

Boş o bomboş bakışları mı

Bilmiyorum !!!

Yıldızlardan kopup gelmişti dünyama

Yıllanmış ağaçların dökülen sarı yaprakları gibiydi

Etraf toz, toprak, kan, göleç

Adına ne seher yeli diyebiliyorum ne de tozpembe

Ama şunu çok iyi biliyorum ki

Bir çocuğumuz olursa

Adı DENİZ olmalı,

İster kız ister erkek 

Farketmez hiç biri

Fakat bakışları farketmeli

Güneş gibi olmalı

Aydınlatmalı her tarafı

Her bir yandan bir bir 

Bir çocuğumuz olursa adı DENİZ olmalı

DENİZ kadar engin, DENİZ kadar coşkun

DENİZ kadar sıcak, DENİZ kadar güzel

Bir çocuğumuz olmalı

Adı DENİZ olmalı

DENİZ dedim adına 

Adı DENİZ olmalı...

*

Söz ve Müzik : Hüseyin Karakuş

*


#AnnelerGünü

Mehmet Gümüş : Anneler Günü 

#AnnelerGünü

*

yeşildir artık yüreğinde kara bulut 

bugün anneler günü annem beni unut 

*

evde acılar koynuna yangelip yatmış 

inadına giyin sen de mayısa batmış 

yürü sokakta çocukların düşü aksın 

yürü ki saksıda çiçekler sana baksın 

*

diline genç anılarından bir türkü seç 

beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç 

ıslanırsa anıların güneşte kurut 

senin günün bugün unutma beni unut 

*

gök mavi deniz mavi tam kıyısında dur 

durma eteğinden beni bir daha savur 

annem yıldız kayıyor içinden dilek tut 

koşuyor sana kısa pantolonlu çocuk 

gözünde gözümde gözlerinde bin umut

*

#NevzatÇelik

30 Mart 2021 Salı

#KöydenGelenÖlüBizim


#KöydenGelenÖlüBizim
*
Tokat Niksar ellerinde, 
Köyden gelen ölü bizim
Silah kını ellerinde 
Dağdan gelen ölü bizim
*
Ömer Ayna, Mahir Çayan
Kan içinde Kazım Sinan
Uyan artık köylüm uyan
Köyden gelen ölü bizim
*
Cihan Tekin, Nihat Yılmaz
Kardaş düzen böyle kalmaz
Ölmeyince yurt kurtulmaz,
Ölmeyince devrim olmaz
Dağdan gelen ölü bizim
*
Kızıldere, Kızıldere
Açtığın kapanmaz yara
Öküzlere vura vura
Dağdan gelen ölü bizim
*
İşçi köylü yürü haktan
Devrimin ordusu halktan
Düşman ölüsü uzaktan
Dağdan gelen ölü bizim
*
Çuhan yoktur geydin aba
Ölüyü taşır araba
İşçi köylü ırgat baba
Köyden gelen ölü bizim
*
İki İngiliz bir Kanada
Onlar ajandı orada
Şah Turnayım dünya sana
Dağdan gelen ölü bizim.
*

#KızıldereAdınAhireKalsın

 

Sevinç Eratalay : Kızıldere Adın Ahire Kalsın

#KızıldereAdınAhireKalsın

*
Kızıldere adın ahire kalsın
Yiğit yoldaş sanı Mahir'e kalsın
Halklar düşmanını sürsün çıkarsın
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz
*
Günden güne yandım yiğitlerime
Acı doldu bütün türkülerime
Garip anam yası saldı gönlüne
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz
*
Gazetede yalan, radyoda yalan
Zalimlerin sesi zehirli yılan
Dokuz yoldaşıyla vuruldu Çayan
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz
*
Söz ve Müzik : Ali Asker
*

28 Mart 2021 Pazar

#HaberinVarmı

#HaberinVarmı
*
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
*

#DeğmeFelek

 #DeğmeFelek

*
Bugün benim efkarım var zarım var
Değme felek değme telime benim
Gül yüzlü cananı elden aldırdım
Ecel oku değdi gülüme benim
Değme felek değme telime benim
*
Lokman hekim gelse sarmaz yarayı
Hilebaz dostunan açtık arayı
Ne köşkümü koydu ne de sarayı
Baykuşlar tünedi dalıma benim
Değme felek değme telime benim
*
Özlemi'yem başım dumanlı dağlar
Gözlerim yaşlı da içim kan ağlar
Güz ayları geldi bozuldu bağlar
Hazan yeli değdi gülüme benim
Değme felek değme telime benim
*
*