Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.Çünkü,kötü insanların türküleri yoktur↔Neşet Ertaş
Bir Ulusun türkülerini yapanlar,yasalarını yapanlardan daha güçlüdür↔Shakespeare
Sevdim insanlardan çok türkülerini.İnsansız yaşayabildim,türküsüz hiçbir zaman↔Nazım Hikmet
Türküler kırk bin yıl su altında kalmış,yıkanmış,cilalanmış çakıl taşı gibidir↔Yaşar Kemal
Ne zaman bir köy türküsü duysam,şairliğimden utanırım↔Bedri Rahmi
Türküz türkü çağırırız↔Veysel
Yeşil başlı telli Turnam Şimdi bizim elden uçtu Aklımı başımdan aldı Gitti başka göle düştü Bir yar sevdim içerimden Kan damlıyor yüreğimden Nazlı yar gitti elimden O da gurbet ele düştü Dünya kadar olsun malın Mevlam artırsın kemalin Güneş yüzün mah cemalin Yazık dilden dile düştü
Yöre : Urfa Kaynak Kişi : Bedirhan Kırmızı Derleyen : Selahattin Erorhan
İş için gitmiş olduğum TEİAŞ' tan dönüyorum... Ağaçlı yolda seyir halindeyim... Saat 10:26 suları... TRT Türkü Radyosu anons edilen ve çalınan türkü: Ahmet Sezgin-Bir Of Çeksem Karşıki Dağlar Yıkılır... Sesine,Emeğine,Yüreğine Sağlık Ahmet Sezgin Ağabey... Toprağın bol, ruhun şad, mekanın cennet olsun... Işıklar içinde uyu, ışığın hiç sönmesin... Bir Of Çeksem Karşı Ki Dağlar Yıkılır Bugün Posta Günü Canım Sıkılır Ellerin Mektubu Gelmiş Okunur Benim Yüreğime Hançer Sokulur Şu Karşı Ki Dağda Bir Top Kar İdim Yağmur Yağdı Ilgıt Ilgıt Eridim Evvel Yarin Sevdiği De Ben İdim Şimdi Uzaklardan Bakan El Oldum Kayseri-Ahmet Gazi Ayhan-Ahmet Sezgin
Aramızdan ayrılışının 66.yılında saygı,sevgi,özlem ve rahmet ile anıyoruz.. Kuyruklu Şiir Uyuşamayız seninle yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi; Senin yiyeceğin kalaylı kapta; Benimki aslan ağzında; Sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik Ama seninki de kolay değil, kardeşim; Kolay değil hani; Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü. Cevap -Ciğercinin kedisinden sokak kedisine- Açlıktan bahsediyorsun; Demek ki sen komünistsin. Demek bütün binaları yakan sensin. İstanbul'dakileri sen Ankara'dakileri sen... Sen ne domuzsun, sen! Orhan Veli Kanık
Bad-ı sabah selam selam söyle o yare Mübarek hatırı hoş mudur nedir Nideyim yitirdim yar bulamam çare Mestane gözlerinde yaş mıdır nedir O nazlı canana uğrasa yollar Bize mesken oldu kahveler hanlar Yarin meclisinde oturan canlar Hesap etsin aylar yıllar beş midir nedir Emrah eder gam bülbülüm kafeste Benim arzuhalim bildirin yare Kendim gurbet elde gönlüm sılada Gitmiyor kervanım kış mıdır nedir Yöre : Sivas Kaynak kişi : Ali Coşkun Derleyen : Yıldıray Çınar
Öykünün Suna'sı, Fahri Kayhan'ın eşidir. Fahri Bey, eşi Suna'yı çok sevmektedir. Sevmelerin dile getirilmesinin ayıplandığı dönemlerde Fahri Bey daima eşine olan sevdasını dile getirir. Suna da, büyük bir aşkla bağlıdır Fahri Bey'e.
Hamam sefaları, o dönemlerde kadınların en büyük eğlencesidir. Kadınlar kararlaştırdıkları bir günde toplanıp hep beraber hamama giderler. Kadınların arasındaki Neriman Hanım, Suna'nın kimselerin bilmediği sırtındaki beni farkeder. Kıyafetlerinden varlığı anlaşılmamaktadır bu benin. Neriman Hanım, Suna'nın yakın arkadaşıdır aynı zamanda.
Neriman Hanım eve döndüğünde Suna'nın sırtındaki beni kocası Mustafa Bey'e anlatır. Aradan günler geçer. Fahri Bey bir gün, evlerinin civarındaki kahvehanede Mustafa Bey'e denk gelir. Bir dizi diyalogdan sonra aralarında münakaşa başlar, karşılıklı küfürleşmeye gider mesele. Fahri Bey'in tehdidine karşı Mustafa Bey:
- "Sen benimle kavga edeceğine, karına sahip çık. Ben senin karının sırtındaki beni dahi bilirim" diye çıkışıverir.
Fahri Bey, duyduklarına inanamaz. Tek sevdiceği Suna'sının kendisine ihanet ettiği fikrine kapılır. Yabancı bir adam, eşinin sırtındaki beni nereden bilecektir!
Eve vardığında, Suna'sı anlatır kendini Fahri Bey'e. Gözünün ondan başka kimseyi görmediğine ikna olur Fahri Bey.
İkna olmuştur olmasına ama, kafasındaki şüphe hiç gitmez Fahri Bey'in. Suna'sına kötü davranmaya başlar o meseleden sonra.
Bir akşam yemek esnasında sudan bir sebeple başlayan münakaşa sonrasında Fahri Bey alır ceketini, atar kendini sokaklara.
Sabaha karşı eve gelir. Eve girdiğinde gördükleri karşısında donakalır. Tek sevdiceği Suna'sı kendini asmıştır. Başucunda bir mektup bırakmıştır, Suna.
Son dizeleri şunlar olmuştur:
- "Kusura bakma beyim. Uzun zamandır kafandaki soru işaretlerinin sebebini bilmekteyim. Kendi adımı temize çıkarmak için başka yol bulamadım. Şunu unutma ki, ben sana hiç ihanet etmedim."
Fahri Bey, sevgilisinin cansız bedenini ipten ayırır, yere yatırır. İçi yangın yeridir artık Fahri Bey'in. Sözün tükendiği yerde, kelimelerin küllerinden o meşhur türküyü yakmıştır:
Şafak söktü gine sunam uyanmaz Hasret çeken gönül derde dayanmaz Çağırırım sunam sesim duyulmaz Uyan sunam uyan derin uykudan Çektiğim gönül elinden Usandım gurbet elinden Hiç kimse bilmez halinden Uyan sunam uyan derin uykudan Bunca diyar gezdim gözlerin için Niye küstün bana el sözü için Dilerim Allah'tan sızlasın için Uyan sunam uyan derin uykudan Çektiğim gönül elinden Usandım gurbet elinden Hiç kimse bilmez halinden Uyan sunam uyan derin uykudan Haydar Telhüner Erzurum