Mahzuni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mahzuni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2017 Cuma

Aşık Mahzuni Şerif : Boşu Boşuna



Hak bana bir ömür vermiş
Boşu boşuna boşu boşuna
Vücuduma bir can girmiş
Boşu boşuna boşu boşuna

İsa Meryem'e mi kalmış
Musa asadan ne bulmuş
Süleyman Şah Sultan olmuş
Saltanatı boşu boşuna

Gahi gittim gahi geldim
Aradım kendimi buldum
Bir Mahzuni Şerif oldum
Emeklerim boşu boşuna
             


19 Ekim 2016 Çarşamba

Aşık Mahzuni Şerif'in Biyografisi



1940'ın başlarında, ileride 'Pir Sultanların' ölümsüzlüğünün en büyük kanıtlarından biri olacak Mahzuni Şerif, Afşin' in Berçenek Köyünde doğar.
1956 yılında Berçenek'e gelen ilk okuldan mezun olur.
Berçenek'in okulsuz yıllarında, Elbistan'ın Alembey Köyü'nde, Lütfü Efendi Medresesinde Kur'an eğitimi almış, Eski Türkçe okumuş ve yazmıştır.
1957 yılında Mersin Astsubay Okulu'na gider. 17 yaşındayken babasının zoruyla dayısının kızı Emine ile evlenir.
Bu evlilikten bir kızı olsa da Mahzuni bu evliliği bir mektupla bitirir.
1960 yılında Ankara Ordu Donatım Teknik Okulu' nu başarıyla bitirir.
Başarısının gereği Kuleli Askeri Lisesi'ni aynı yıllarda hak etmesine karşılık, toplumculuğa ve halk edebiyatına gönül verdiği ve Alevi olduğu için ordudan ihraç edilir.
1961'de Ankara'da İtalyan asıllı Sovina (Suna) isimli bir kızla tanışır.
Bu evlilikten Züleyha, Emrah, Ferhat adlı üç çocuğu olur. Bu yıldan itibaren, sevip gönül verdiği yoldan giderek, yüzlerce plak ve kaset yapar.
Hakkında yazılan ve yazdığı kitaplar uluslararası edebi tartışmalara konu olur.
1971'de Mahzuni üçüncü eşi Fatma Hanım'ı görür beğenir sever ve evlenir.
Bu evliliklerinden Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlı dört çocukları olur.
Aynı yıl gerçekleşen askerî darbeden sonra kurulan Nihat Erim hükümeti nin Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarına kıymasına dayanamayıp 'Erim Erim Eriyesin' türküsünü patlatmasından dolayı hemen tutuklanıp dört ay cezaya çarptırılır. Tahliye olur ve yeniden tutuklanır.
1972'de Gaziantep'deki evi kundaklandı. Ozanmız'ın tüm ödülleri ve arşivinin yandığı söyleniyor.
1973 yılında halkı suça teşvik etmekten tutuklanır. Ankara'da Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanır.
1962 - 1988 sürecinde defalarca saldırıya uğrar, evi yakılır, mahkemelik olur, tutuklanır, hapse atılır, dövülür, dişleri sökülür...
1989 -1991 yılları arasında 'Halk Ozanları Derneği' genel başkanlığını yapmıştır.
1997 yılının haziran ayında Almanya'da beyin kanaması geçirip, Almanya'nın Ulm Şehrinde tedavi görür.
1998 yılında, 58 kaset sahibi olan Ozanımız, dünyanın yaşayan üç büyük ozanı arasında birinci sırayı aldı.
Bir çok yabancı ülkede deyişleri değişik dillerde okunmuştur.
Tüm türkülerinin yer aldığı 8 kitabı bulunan Ozanımız'ın, Bektaşi Kültürünün ve Anadolu Ezgilerinin dünyaya tanıtılmasında önemli bir yeri vardır.
2001 yılının başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına alındı.
Mayıs ayında, günümüzün Pir Sultan'ı Aşık Mahzuni Şerif, bir kez daha ölümü yenmeyi başardı.
Ve aynı yılın Kasım ayında kendisine, ''Elhamdülüllah Kızılbaşım ve Laikim. Ben değil yedi sülalem Kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir! " dediği için, DGM tarafından dava açıldı. Duruşma 27. 12. 01 tarihinde DGM'de yapıldı.
2002 Mayıs ayının 17 si Mahzuni Severler için kara bir gün:
Evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan Değerli Ozanımız 62 yaşında Almanyanın Köln Şehrinde hayata gözlerini yumdu.
Bu acı ana kadar O, devletin düzenini yıkmak suçundan, hala yargılanıyordu.
Şu an son ikametgahı olan Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgede huzur içinde yatıyor.