16 Kasım 2019 Cumartesi

#Başkaldırıyorum, #AhmetKaya


Cevap veriyorum
Eli böğründe analardan
Mahpuslardan ve acılardan
Çokça bahsediyorum
Çünkü başını kuma
Saklayanlardan tiksindim
Başkaldırıyorum.
*
Yine söylüyorum
Kırmızı rujlu sokakların
Aşağılık pazarlıkların
Adı anılmayacak benle
Bir çiçeğim halk ormanında fışkırdım
Başkaldırıyorum.
*
Ben bir bıçak ucuyum
Kavga vermiş halkına
Başkaldırıyorum işte / hey
Varın benim farkıma.
*
Yine söylüyorum;
Gözü bağlanmış korkulardan
Yasaklardan baskılardan
Asla irkilmiyorum
Çünkü kan emici yarasadan çıldırdım
Başkaldırıyorum.
*
Yemin ediyorum;
Üç kağıtçının pezevengin
Teslimiyetin ve milletin
Yolu uğramayacak bana
Bir dalgayım halk denizinde köpürdüm
Başkaldırıyorum.
*
Ben bir namlu ağzıyım
Omuz vermiş halkına
Başkaldırıyorum işte / hey
Herkes varsın farkına.

*
Söz ve Müzik : Ahmet Kaya

14 Kasım 2019 Perşembe

#BıçakKınaSırVeriyor, #OzanEmekçi, #NihatBehram



#BıçakKınaSırVeriyor
*
Bıçak Kına Sır Veriyor
el veriyor el veriyor
dökülen kan öfkemize
dal uzatmış el veriyor
*
yol veriyor yol veriyor
sarp yamaçlar derdimize
geçit açmış yol veriyor
*
gül veriyor gül veriyor
ezilenler sevgimize
yürek yürek gül veriyor
*
söz veriyor söz veriyor
dövüşenler cengimize
oğul oğul söz veriyor
*
dal çiçeğe dağ koçağa
ay denize gün sıcağa
can bileğe ten kucağa
bıçak kına sır veriyor
*
Söz : Nihat Behram
Müzik : Emekçi

10 Kasım 2019 Pazar

#10Kasım, #MustafaKemalAtatürk, #MustafamMustafaKemalim, #Atillaİlhan

Mustafa Kemal
*
Dağ başını efkâr almış
Gümüş dere durmaz ağlar
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim
Ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
Ağlar ağlar cihan ağlar
Mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
Altmış üç ilimiz altmış üç yetim
Yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
Her geçen seni bizden parça parça götürür
Mustafa'm Mustafa Kemalim
*
Diz dövdüm
Gözlerim şavkı aktı Sakarya'nın suyuna
Sakarya'nın suları nâmın söyleşir
Hemşehrim Sakarya öksüz Sakarya
Ankara'dan uçan kuşlar
Kemal'im der günler günü çağrışır
Kahrolur bulutlara karışır
Gök bulut yaşmak bulut
Uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
Divan durmuş bekleşir
Mustafam Mustafa Kemalim
*
Nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
Çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
Şol yüzünde güneş südü sıcaklık
Ellerinden öperim Mustafa Kemal
Senin dalın yaprağın biz senin fidanların
Biz bunları yapmadık
Sen elbette bilirsin bilirsin Mustafa Kemal
Elsiz ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal
Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler
Çün buyurdun kesenleri astılar
Sen uyudun asılanlar dirildi
Mustafam Mustafa kemalim
*
Karalar kuşanmış Karadeniz akmam diyor
Dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
Bu gece kıyamet gecesi bu vapur Bandırma Vapuru
Yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal
Ben ölümden korkmam diyor
Korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
Değirmen döndü dolandı yıllar oldu
Bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
O bize öğretmedi kazan kaldırmasını
Günahı vebali öğretenin boynuna
Erdirip oldurana ana avrat sövmesini
Yüreğim kırıldı kanım kurudu
Var git Karadeniz var git başımdan
Mızıka çalındı düğün mü sandın
Bir yol koyup gideni gelir mi sandın
Mustafam Mustafa Kemalim
*
Ankara'nın taşına bak
Tut ki baktım uzar gider efkârım
Çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
Gözlerimin yaşına bak
Ankara Kalesi'nde Rasattepe'de
Bir Akça Şahan gezer dolanır
Yaşın yaşın mezarını aranır
Şu dünyanın işine bak
Mustafam Mustafa  Kemalim
*
Atilla İlhan

2 Kasım 2019 Cumartesi

#TürkülerleGömünBeni

Birgün mutlak öleceğim
Türkülerle gömün beni
Size veda edeceğim
Türkülerle gömün beni
*
Sazımı asın duvara
Yalnız kalsın bahtı kara
Vasiyetim tüm dostlara
Türkülerle gömün beni
*
Muradımı almamışım
Hep ağlayıp gülmemişim
Ağlamasın dostum eşim
Türkülerle gömün beni
*
Derdi yoklar diye diye
Niye doğdum bilmem niye
Götürün doğduğum köye
Türkülerle gömün beni
*
Söz ve Müzik : Derdiyok Ali




27 Ekim 2019 Pazar

#AşıkVeysel


#AşıkVeysel125Yaşında
*
Aşık geleneğinin ülkemizdeki son temsilcilerinden birisi olarak anılan Türk Halk Ozanı.
Saz ve bağlamanın en büyük isimlerinden birisi olan Aşık Veysel, diğer ozanların eserlerini seslendirmek dışında,kendi yazdığı şiir ve şarkıları da saz eşliğinde okuması ile tanınmaktadır.
Hayatının büyük bir kısmını kör olarak geçiren Veysel, şarkılarında ölüm temasını bolca işlemiştir.
Aşık Veysel Şatıroğlu, 25 Ekim 1894 tarihinde, Ahmet ve Gülizar çiftinin çocuğu olarak, Şarkışla, Sivas’da dünyaya geldi.
Ailesinin kendisinden önce doğan iki kızını kaybetmesine yol açan çiçek hastalığı, Aşık Veysel’i de vurdu ve henüz yedi yaşındayken sol gözünü kaybetti.
Geçirdiği talihsiz bir kaza sonucunda sağ gözünü de kaybeden Veysel, babasının hediyesi olan bir saz sayesinde, henüz genç yaşlarda müziğe başladı.
Babasının yakın bir arkadaşı olan Aşık Ala tarafından eğitilen Aşık Veysel,Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dertli gibi büyük halk ozanlarının eserlerini burada öğrendi.
Aşık Veysel 20 yaşındayken, I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine arkadaşları cepheye gidince, genç ozan yalnız kaldı.
Bu süre içerisinde tek arkadaşı sazı olan ama şair, kendisini iyice müziğe verdi. Savaşın sona ermesinin ardından Esma adlı bir kadınla evlendirilen Veysel, bu evlilikten iki çocuk sahibi oldu. Fakat oğlu henüz on günlükken hayata gözlerini yumdu.
Esma’nın başka bir adama kaçmasının ardından henüz altı aylık kızı ile baş başa kalan Veysel, henüz çok genç yaşlardayken bu kızını da kaybetmenin acısını yaşadı.
1930’ların başında, Sivas’da edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile tanıştı. Tecer, Folk edebiyatının hak ettiği değere gelmesi ve folk eserlerinin kaybolmaması için uğraşıyordu; Veysel’in eserlerini de ilk defa kaleme alan kişi o oldu.
Her konuşmasında kendisine olan sevgi ve bağlılığını belirttiği Mustafa Kemal ATATÜRK ile tanışmak için Ankara’ya giden Aşık Veysel, bu isteğini hiçbir zaman gerçekleştirme fırsatı bulamadı, fakat Ankara’da ilk defa Radyo'ya çıkarak eserlerini ülke ile paylaşma fırsatı buldu.
Her ne kadar Atatürk ile tanışma fırsatı bulamamış olsa da, Atatürk’ün vefatının ardından yazdığı ağıt ile, kendisine olan sevgisini gösterme fırsatı buldu.
Ahmet Kutsi Tecer tarafından davet edildiği Köy Enstütüleri’nde saz hocası olarak görev yapan Veysel, Arifiye, Çifteler, Kastamonu ve Akpınar’da eğitim verdi. 1965 yılında, T.B.M.M. tarafından müziğe katkılardan dolayı kendisine maaş bağlandı.
Aşık Veysel, 21 Mart 1973 tarihinde, doğduğu köy olan Şarkışla, Sivas’da hayata gözlerini yumdu.
Aşık Veysel’in eserleri, ünlü A.B.D.’li gitarist Joe Satriani’den Türk metal grubu Pentagram’a kadar pek çok ünlü müzisyen ve gruba ilham kaynağı olmuş, eserleri bu müzisyenler tarafından albümlerinde kullanılmıştır.
*
Kaynak :www.biyografi.info
*
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
*
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın
*
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın
*
Ne gelsemdi ne giderdim
Günden güne arttı derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın
*
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın
*
Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
*
*
*

21 Ekim 2019 Pazartesi

#HayatBanaYalanSöyledi, #FatihKısaparmak

#HayatBanaYalanSöyledi
*
İlk kez hesaplaşıyorum kendimle
Tuhaftır kalemi,kağıdı ve seni onca sevmeme rağmen
Sana ilk kez yazıyorum
Şimdi sen yoksun,seni düşünmek var
Çocukken de seni düşünürdüm her gece
Radyo dinler,şiir yazardım
Her Çarşamba pazara giderdik annemle
Babam maaş aldığında baklava yerdik
Dondurmayı da çok severdik
Ablam üç top yerdi,ben iki top
Yalnızca bu yüzden kavga ederdik
Oysa hayatımın vazgeçilmeziydi ablam
Onun da yüzü hiç gülmedi,hayırsızın birine kaçıp mahvetti hayatını
Aklımdan hiç çıkmaz gittiği günkü karanlıklar
Hüznümü büyüttüm o günden beri,kendimi değil
Gözlerimde hala bir çocuk ağlar
Düşlerimi gezdirdiğim bulutlar bir tohumun özlemiydi çiçeğe
Ve hala kulaklarımda annemin sesi
Bitirsen şu okulu,bir işe girsen
Şiirle karın doymadığı doğruydu
Bak Cemil okudu mühendis oldu
En güzel kızıyla evlendi Üsküdar'ın
Evini de aldı arabasını da
Bense bağlama çalardım kendi halimce
Sesim güzelmiş öyle derlerdi
Nereden bilirdim hep hüzün türküleri söyleyeceğimi
Hayat bana yalan söyledi
*
Mektuplar yazardım Almanya'daki abime
Okulu bitireceğime söz verirdim
Masum düşlerimin o en sürgün adasında
Bakışları uzaklara dalıp giden şarkılar
Ve mevsimsiz solmuş bir çiçek gibi
Ayaklar altında nasıl ezilirse umut
Benim de güneşimi işte öyle çaldılar
Öyle tutsak aldılar sevinçlerimi
Sensiz geçen her günü hesabıma yazdılar
Şimdi öyle uzak ki çay içip,simit yediğimiz o günler
Kardeşine karne hediyesi uçurtma yaptığım günler öyle uzak ki
Oysa saçaklarda titreyen bir serçenin ekmek tanesine kanat çırpması
Ve bir anne duası kadar içten sevmiştim seni
Fener stadında beşiktaş maçı ve parasızlığımız devam ederken
Bütün mavilerimi sana vermiştim
Kaybetmek alnıma yazılmış sanki,olmadı bitanem
Hayat bana yalan söyledi
*
Babanın tayini çıkıp da gittiğiniz o kış
Yine pençe yaptırmıştık ayakkabılarımıza
Sana söyleyemedim ama işten ayrılmıştı babam
Kapanmıştı çalıştığı lokanta
Senet zamanları daha bir çökerdi omuzları
Ve akşam trenlerinin işçi yorgunluğuyla daha bir uzardı raylar
Sitemlerim bile eğlenmişti hayata
Öfkeli bir yanardağ isyanlara uyanmıştı
Üstelik sen de yoktun artık
Oysa yalnızca sen öpmüştün gözlerimi
Bir yanı hep eksik kalmış çocukluğumun
Aslında her insan biraz yenikti hayata ve biraz küskün
Son trende kaçınca son istasyondan öyle kalakalırdık
Yorgun ve üzgün
Kendime düşmanlığım bu yüzden
Hep kendime pişmanlığım
Şimdi her şeyim yarım
Fotoğrafının arkasına ne yazdığımı bile çoktan unuttum
Bir silahım olsaydı bir silahım
Yoksulluğu şakağından,kaybetmeyi kalbinden
Ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum
Düzmece duygular harcım değildi
Uzak denizlerin fırtınasıydım
Karlı dağların kekliği
Yoksuldum yoksul olmasına ama onurluydum
Şimdi ne sen varsın ne o eski sevdalar
Olsun üstüme devrilse de bu sağır karanlık
Akşam olur şairlere gün doğar
Bir kerecik söyle demiştin
Söyleyememiştim hani
İşte şimdi söylüyorum
Seni Seviyorum
*
Fatih Kısaparmak

11 Ekim 2019 Cuma

#Giden, #EdipAkbayram, #NazımHikmetRan,#GidenlerinTürküsü,#NazımHikmet

#Giden
*
Camların üstünde gece ve kar.
Bembeyaz karanlıkta parlıyan raylar -
uzaklaşılıp kavuşulmamayı hatırlatıyor.
İstasyonun
üçüncü mevki bekleme salonunda
siyah başörtülü,
çıplak ayaklı bir çocuk yatıyor.
Ben dolaşıyorum...
Gece ve kar - pencerelerde.
Bir şarkı söylüyorlar içerde.
Bu, giden kardeşimin en sevdiği şarkıydı.
En sevdiği şarkı...
En sevdiği...
En......
Kardeşler, bakmayın gözlerime
ağlamak geliyor içimden...
Bembeyaz karanlıkta parlıyan raylar -
uzaklaşılıp kavuşulmamayı hatırlatıyor.
İstasyonun
üçüncü mevki bekleme salonunda
siyah başörtülü,
çıplak ayaklı bir çocuk yatıyor..
Gece ve kar pencerelerde.
Bir şarkı söylüyorlar içerde!..
*
1933
Nazım Hikmet Ran
Edip Akbayram : Gidenlerin Türküsü