30 Nisan 2017 Pazar

Edip Akbayram : Meydan Türküsü




Duysun sesimizi duysun dost düşman
Meydanlarda birlik olmaya geldik

El ele kol kola omuz omuza
Özgürlüğün türküsünü demeye geldik

Hak verilmez alınır diyenlerin
Bu uğurda dönülmeze gidenlerin

Bizden önce can vermiş yiğitlerin
Destanını tekrar etmeye geldik

El ele kol kola omuz omuza
Özgürlüğün türküsünü demeye geldik

Edip Akbayram : Meydan Türküsü

Cem Karaca : 1 Mayıs



Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,
Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde.

1 mayıs, 1 mayıs işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.

Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından,
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından.
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.

1 mayıs, 1 mayıs işçinin, emekçinin bayramı,
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.

Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,
Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor.
Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.

Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,
Devrimin şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.
  
Söz: Sarper Özsan
Müzik: Sarper Özsan

Zara : Hasretinden Yandı Gönlüm



Hasretinden yandı gönlüm
Yandı yandı söndü gönlüm
Evvel yükseklerden uçtu
Düze indi şimdi gönlüm

Aramızda karlı dağlar
Hasretin bağrımı dağlar
Çaresizlik yolu bağlar
Yokluğundan öldü gönlüm

Gelecektin gelmez oldun
Halimi hiç sormaz oldun
Yaralarımı sarmaz oldun
Bin bir dertten soldu gönlüm

Gözlerimde kanlı yaşlar
Hasretin bağrımda kışlar
Başa geldi olmaz işler
Yokluğundan öldü gönlüm

Aşık Gülabi : Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim



Hangi dağın ardındasın sevdiğim
Oyannıya dönem dönem ağlayam
Bir mektup gönder ki kurban olduğum
Yüzlerime sürem sürem ağlayam

Tövbe gelmem daha Alman eline
Mevlam sen kavuştur beni yarime
Yine duman durmuş da Çorum eline
O ellere soram soram ağlayam

Gülabi’yem mesken gurbet elleri
Ne kadar özledim sevdiğim seni
Aramızda dağlar bırakmaz beni
O dağlara soram soram ağlayam

Aşık Gülabi : Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim

Aysun Gültekin : Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar



Sabahın seherinde ötüyor kuşlar
Balınan yoğrulmuş o sırma saçlar
Kudretten çekilmiş karadır kaşlar
İşte bu gönlümün cananı geldi

Seher vakti keklik çıkar kabana
Salladıkça püskül değer tabana
Korkarım sevdiğim vara yabana
İşte bu gönlümün cananı geldi

Yarim yine şekerlendin ballandın
Alınan yeşili giydin sallandın
Kırılsın kolların ne tez çullandın
Aç gözlerini aç cananın geldi


Tokat - Yöre Ekibi - Mehmet Erenler

Ahmet Kaya : Uçun Kuşlar Uçun Doğduğum Yere


Uçun kuşlar uçun doğduğum yere 
Şimdi dağlarımda mor sümbül vardır 
Ormanlar koynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır

Uçun kuşlar uçun burda vefa yok 
Öyle akar sular, öyle hava yok 
Feryadıma karşı aksi seda yok
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır

Şiirin Orijinal Hali Şöyledir:

'Sevgili oğlum Mehmed Said'e'


Uçun kuşlar uçun, doğduğum yere
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır
Ormanlar koynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır
O çay ağır akar, yorgun mu bilmem
Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem
Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem
Yüce dağ başında siyah tül vardır
Orda geçti benim güzel günlerim
O demleri anıp bugün inlerim
Destan-ı ömrümü okur dinlerim
İçimde oralı bir bülbül vardır
Uçun kuşlar uçun, burda vefa yok
Öyle akarsular, öyle hava yok
Feryadıma karşı aks-i sada yok
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır
Hey Rıza kederin başından aşkın
Bitip tükenmiyor elem-i aşkın
Sende derya gibi daima taşkın
Daima çalkanır bir gönül vardır


Muzaffer Akgün : Uçun Kuşlar Uçun İzmir'e Doğru




Asker ettiler beni kıdemli çavuş
Gurbet çöllerinde oldum bir baykuş
Anadan babadan yardan bir haber yokmuş
Uçun kuşlar uçun İzmir'e doğru

Güverteye çıktım uzandım yattım
Komutan gelince selama kalktım
Anayı babayı yarı sılaya attım
Uçun kuşlar uçun İzmir'e doğru

Evimizin önü duttur geçilmez
Bağımızda gazel sıktır seçilmez
Bir ben ölmeyinen ordu bozulmaz
Uçun kuşlar uçun İzmir'e doğru