27 Eylül 2024 Cuma

#TuncelKurtiz

  

1958 yılından bu yana aktif oyunculuk hayatını devam ettiren ve Türk Sineması’nın en başarılı isimlerinden birisi olan tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yapımcı, senarist.
Tiyatro kökenli bir oyuncu olan Kurtiz, Dormen Tiyatrosu’nda başladığı oyunculuk kariyerini, 1964 yılında rol aldığı Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyaz perdeye taşımış, özellikle son yıllarda rol aldığı T.V. dizileri ile de genç kuşakların beğenisini kazanmıştır.
Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936 tarihinde İzmit’in Bahçecik nahiyesinde dünyaya geldi.
Babası Hamdi Valâ Kurtiz Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Müfide Kurtiz Boşnaktır.
Sezgin ve Rengin adında iki kardeşi vardır. Bürokrat babasının görevi gereği ilkokulu sekiz farklı şehirde bitirdi. Ortaokulu Edremit’te okudu. 
Yine farklı şehirlerde devam ettiği lise hayatını Haydarpaşa Lisesi’nde sonlandırdı.
Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise İngiliz filolojisi, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu; ancak hiçbirinden mezun olmadı. İlk işi, İETT’de ışık kontrolörlüğü oldu.
Oyunculuğa tiyatro ile başlayan Kurtiz, ilk olarak 1958 yılında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nda sahne aldı.
Yurt içi ve yurt dışında pek çok tiyatroda (A.B.D, Almanya, İsveç, Hollanda vs..) sahne alan başarılı oyuncu, Şeyh Bedrettin Destanı, Keşanlı Ali Destanı, Devr-i Süleyman gibi pek çok tiyatro oyununda rol aldı.
1964 yılında rol aldığı ve Orhan Günşiray’ın yönettiği Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyazperdeye adım atan Kurtiz, sinemadan da bir daha kopmadı.
Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında yer aldığı 100’e yakın filmde rol aldı.
Türkiye sinema tarihinin diğer klasiklerinden Tunç Okan filmi ‘Otobüs’, Erden Kıral imzalı ‘Kanal’ gibi filmlerde rol aldı.
1981 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile kaleme aldığı "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı.
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Yılmaz Güney'in ölümüyle memleketine küsüp yurtdışında yaşamaya başladı.
İsveç, ABD ve Almanya'da tiyatro kariyerini başarıyla sürdüren, yabancı tiyatro ve sinema projelerinde yer alarak yeteneğini ispatlayan sanatçı
Türkiye 'ye 90'larda tekrar döndü. Yeşilçam'ın eski solcusu olarak bilinen yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla ilişkilerini sürdürdü.
Tuncer Kurtiz’in genç nesiller tarafından tanınması ise, son yıllarda oynadığı T.V. dizileri sayesinde oldu.
2003 yılında Alacakaranlık, 2006 yılında ise Hacı adlı dizilerde rol alan Kurtiz, özellikle 2007 yılında yayınlanan Asi ve 2009 yılında vizyona giren Ezel adlı dizilerlel adlı dizide canladırdığı Ramiz Dayı karakteri o kadar fazla sevildi ki, adına fan klüpleri kuruldu,filmde seslendirdiği replikler dillerden düşmez oldu.
1979 yılında çekilen sinema filmi Gül Hasan ile yönetmenliği denemiş olan Kurtiz ayrıca Gül Hasan ve Bereketli Topraklar Üzerinde (1980) adlı filmlerin senaryosunu da yazmıştır.
Ekim 2011'de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi
Altın Portakal, Gümüş Ayı ve Altın Böcek ödüllerinin sahibi olan Tuncel Kurtiz, Ezel adlı T.V. dizisinde Ramiz Dayı karakterini canlandırmıştır.
“Muhteşem Yüzyıl” dizisinde ise Şeyhülislam Ebu Suud karakterini canlandırmıştır.
Tuncel Kurtiz, 2010 Yaz döneminde Edremit’in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işlettiği Zeytinbağı adlı butik otelden NTV için ‘Tuncel Kurtiz ve Dostları’ başlıklı bir program sundu, BBC’nin ‘Hayat’ adındaki belgeselini seslendirdi. 
Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir.
Tuncel Kurtiz, Menend Kurtiz ile evli idi. Aslı adında bir kızı ve Mirza adında bir oğlu vardır.
Tuncel Kurtiz, 27 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Etiler'deki evinde düşerek başını çarpması sonucu 77 yaşında hayata veda etti.

Ödülleri:


2008 - 15. Altın Koza Film Festivali, Usta Oyunucu Ödülü, 
2008 - İtalya Taormina Film Festivali, Sanat Ödülü,
2008 - Yeşilçam Ödülleri, Yaşamın Kıyısında filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü,
1986 - Berlin Film Festivali, Gümüş Ayı ödülü,
1981 - Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı
1994 - Altın Portakal Festivali, Bir Aşk Uğruna filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu, 
2011 - 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı ödülü

Oynadığı bazı tiyatro oyunları :


1998 - Çok Tuhaf Soruşturma : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular 
1997 - Şeyh Bedrettin : Nazım Hikmet 
1985 - Mahabaratta : Hint Destanı - Peter Brook
1984 - Keşanlı Ali Destanı : Haldun Taner - Berlin Schaubühne Tiyatrosu
1969 - Teneke : Yaşar Kemal
1968 - Kaplan ve Daktilolar - Genar Tiyatrosu
1968 - Samanyolu (oyun) : Karl Wittlinger - Genar Tiyatrosu 
1968 - Devri Süleyman : Aydın Engin - Genar Tiyatrosu 
1967 - Yolcu : Nazım Hikmet - Genar Tiyatrosu 
1964 - Kalbin Sesi - Halkın Gözü : Peter Shaffer - KEnt Oyuncuları 
1963 - Martı : Anton Çehov - Kent Oyuncuları 
1962 - Altın Yumruk : Dormen Tiyatrosu 
1962 - Ayı Masalı : Dormen Tiyatrosu 
1962- Şahane Züğürtler : Dormen Tiyatrosu 
1958 - Zafer Madalyası : Thomas HeggenJoshua Logan - Dormen Tiyatrosu 

Film ve dizileri :


1964 - Şeytanın Uşakları
1965 - Üçünüzü De Mıhlarım
1965 - Son Kuşlar
1965 - Sokakta Kan Vardı
1965 - Sokaklar Yanıyor
1965 - Sayılı Kabadayılar
1965 - Krallar Kralı
1965 - Konyakçı
1965 - Kanlı Meydan
1965 - Haracıma Dokunma
1965 - Güzel Bir Gün İçin
1965 - Büyük Şehrin Kanunu
1965 - Bitmeyen Yol
1965 - Bir Caniye Gönül Verdim
1965 - Ben Öldükçe Yaşarım
1965 - Babasız Yaşayamam
1966 - Ağaların Savaşı
1966- Zehirli Kucak
1966 - Yiğit Yaralı Olur
1966 - Silahların Kanunu
1966 - Silahına Sarılan Adam
1966 - Nikahsızlar
1966 - Kıran Kırana
1966 - Karanlıkta Vuruşanlar
1966 - Kanunsuz Yol
1966 - Kanunsuz Dağlar
1966 - Kanlı Mezar
1966 - Kader Çıkmazı
1966 - Hudutların Kanunu
1966 - Dört Kurşun
1966 - Çirkin Kral
1966 - Çingene
1966 - At Avrat Silah
1967 - Kuduz Recep (Aslan Arkadaşım)
1967 Krallar Ölmez
1967 - Bana Kurşun İşlemez
1970 - Umut
1970 - Tatort
1974 - Otobüs
1977 - Nehir
1978 - Kanal
1978 - Sürü
1979 - Gül Hasan
1979 - Bereketli Topraklar Üzerinde
1981 - Kleiner Mann was tun
1983 - Kalabaliken i Bender
1983 - Duvar
1984 - Turkse Video
1985 - Die Abschiebung
1985 - Vägen till Gyllenblå!
1987 - Den Frusna Leoparden
1986 - Hiuch HaGdi
1987 - Aufbrüche
1988 - Livsfarlig Film
1989 - Noel Baba
1989 - Täcknamn Coq Rouge
1989 - Mahabharata
1990 - Skyddsängeln
1990 - Zeit der Rache
1990 - Die Hallo-Sisters
1992 - Kvällspressen
1993 - Çakalların İzinde
1993 - Korkunun Karanlık Gölgesi
1993 - Ağrı'ya Dönüş
1994 - Bir Aşk Uğruna
1994 - Aşk Ölümden Soğuktur
1995 - Cemile ve Umudun Masalı
1996 - Cemile
1996 - Usta Beni Öldürsene
1996 - Tabutta Rövaşata
1996 - Işıklar Sönmesin
1996 - İstanbul Kanatlarımın Altında
1997 - Gräfin Sophia Hatun
1997 - Çökertme
1997 - Akrebin Yolculuğu
1998 - Vive la mariée... et la libération du Kurdistan
1998 - Hoşçakal Yarın
1999 - Kurtlar Sofrası
2000 - Kumru
2001 - O da Beni Seviyor
2001 - Şellale
2001 - A cavallo della tigre
2003 - Alacakaranlık
2003 - İnat Hikayeleri
2006 - Hacı
2007 - Kara Duvak
2007 - Yaşamın Kıyısında
2007 - Asi
2008 - Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit
2008 - Lal
2008 - Güz Sancısı
2009 - Kayıp Armağan
2009 - Siyah Beyaz
2009 - 2011 - Ezel
2012 - 2013 - Muhteşem Yüzyıl
2013 - Mutlu Aile Defteri

25 Eylül 2024 Çarşamba

#NeşetErtaş

Neşet Ertaş : Gönül Dağı

#NeşetErtaş

"Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma, yanına otur. Çünkü, kötü insanların türküleri yoktur." diyerek gönül telimizi titreten #BozkırınTezenesi  Büyük Usta  #NeşetErtaş 'ı, aramızdan ayrılışının 12.yılında; sonsuz sevgi, saygı ve özlem  ile anıyorum...

Yattığı yer incinmesin...

Toprağı Çiçekler Koksun...

Işıklar içinde uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...

*

Zahidem

Kurusa Fidanın

İki Büyük Nimetim Var

Gönül Dağı

Anam Ağlar Baş Ucumda Oturur

Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm

Doyulur mu

Acem Kızı

Açma Zülüflerin

Hapishanelere Güneş Doğmuyor

Küstürdün Gönlümü

Mühür Gözlüm

Ne Güzel Yaratmış

Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısını

Zülüf Dökülmüş Yüze

Uykudamısın Sevgili Yarim

Ben Melamet Hırkasını

*

Neşet Ertaş'ın Biyografisi:

1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Tırtıllar köyünde doğdu. 7 kardeşi olan Neşet Ertaş ailenin ikinci çocuğudur.
5-6 yaşlarında bağlama ve keman çalmaya bağladı. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik etti.

*
Geçimlerini bu şekilde kazandılar.8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezdiler.
Bu yüzden okula gidemedi. 14 yaşında çalışmak için İstanbul'a geldi. Şençalar Plak adlı bir müzik şirkete gitti.
Şirketin sahibi olan Kadri Şençalar Neşet Ertaş'ı dinledi ve çok beğendi.
'Neden Garip Garip Ötersin Bülbül' adlı ilk plağı, 1957 yılında Şençalar Plak tarafından piyasaya çıkarıldı.
Bu arada Beyoğlu'nda bir gazinoda sahneye çıktı. 2 yıl İstanbul'da çalıştı. Sonra Ankara'ya geldi ve sahne hayatına burada devam etti.
Ankara'da çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanıştı ve hemen evlendi. İki kız bir erkek çocukları oldu.

*
Neşet Ertaş bu arada askere gitti. 1962'de İzmir Narlıdere'de askerliğini yaptı.
Plak üzerine plak yapan Neşet Ertaş konserleriyle de bir çok şehri 6-7 defa gezdi. Beste ve plaklarıyla çok meşhur oldu.
1978 yılında parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleği de olmadığı için işsiz kaldı. Tedavi olacak parayı bulamadı.
Çareyi 1979'da Almanya'da bulunan kardeşinin yanına gitmekte buldu. Tedavisini orada yaptırdı. 3 çocuğunu da yanına aldırdı.

*
Mesleğine Almanya'da tekrar başladı. Türklerin bulunduğu yerlerde gazino ve düğün salonlarında çalıp söylemeye başladı.
Sonraki yıllarda Türk Halk Müziği'nin yeniden keşfedilmesiyle Neşet Ertaş da öne çıktı.
25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de vefat etti.
*

Albümleri:

1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum
1988 – Kibar Kız
1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor
1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları
1990 – Gel Gayri Gel
1992 – Türküler Yolcu
1992 – Gitme Leylam
1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya
1995 – Seçmeler 2
1995 – Seçmeler 3
1995 – Seher Vakti
1995 – Altın Ezgiler 3
1996 - Polis Lojmanları
1997 – Benim Yurdum
1998 – Gönül Yarası
1999 – Zülüf Dökülmüş Yüze
1999 – Gönül Dağı
1999 – Muhur Gözlüm
1999 – Zahidem
1999 - Neredesin Sen
1999 - Gönül Dağı

*
Kaynak : https://kirsehir.ktb.gov.tr/TR-249493/neset-ertas.html

16 Eylül 2024 Pazartesi

#TarıkAkan

 

Mustafa Balbay : Selam Söyle Tarık Akan

😔😢😔

Türk sinemasının damat Ferit'i büyük usta devrimci sanatçımız #TarıkAkan ' sonsuza ışık oluşunun 8.yılında;
Sonsuz saygı, sevgi ve özlemle anıyorum.
Yattığı yer incinmesin...
Toprağı çiçekler koksun...
Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...

😔😢😔

Tarık Akan'ın Biyografisi:

Tarık Akan, Asıl adı Tahsin Tarık Üregil'dir.

13 Aralık 1949 yılında İstanbul'da bir abla ve bir ağabeyden sonra üçüncü çocuk olarak doğdu.Aslen Gümüşhane kökenlidir.
Tarık Akan, subay olan babası Yaşar Bey'in görevi nedeniyle Erzurum Dumlupınar ilkokulunda başladığı ilkokulu Kayseri'de bitirdi, babasının emekliliği ile İstanbul'a, Bakırköy'e geldiler. Orta ve liseyi Bakırköy'de bitirdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Yüksek Mühendisliği'nde okudu, ardından Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi ve mezun oldu.
Sinemaya geçmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık, sokaklarında ise işportacılık yaptı.
1970 yılında Ses Dergisi'nin açtığı Sinema Artist Yarışması'nı kazanarak 1971'de ilk filmi 'Solan Bir Yaprak Gibi'yle sinemaya geçti ve Tarık Akan adını aldı.
1970-1975 arası Tarık Akan'ın yılda 12 film çektiği dönemdi.
Emel Sayın'la ‘‘Mavi Boncuk’’u,
Hülya Koçyiğit'le ‘‘Sev Kardeşim’’i,
Hale Soygazi ile ‘‘Gece Kuşu Zehra’’yı, ‘‘Hababam Sınıfı’’nı bu yıllarda çekti.
Sonra ‘‘değişirken yok olmayı’’ göze aldı ve mesajı olan filmler yapmaya karar verdi.
Bu kararın ilk ürünü Nehir, onu Cüneyt Arkın'la birlikte oynadığı ‘‘Maden’’, ‘‘Sürü’’, ‘‘Yol’’, ‘‘Kanal’’ gibi filmler izledi.
1979 yılında askerlik görevini yedek subay olarak Denizli'de yaptı.
Tarık Akan, 1991'den beri Bakırköy Taş Mektep'in İlkokulu'nun ortaklarından birisidir.
Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Esin'den vakıf başkanlığını devir aldı.
Sinemacılığın kötü gittiği 1975-1980'li yıllarda ticari taksi alarak kiralama sistemi ile ticarete devam etti.
Tarık Akan, 12 Eylül'de 12 yılla yargılanmış ancak 2.5 ay hücre hapsi cezası almıştı.
2002 yılında "Anne kafamda bit var" isimli bir kitap çıkarmıştır. Kitabında 12 Eylül Darbesi'nden sonra yaşadıklarını kaleme aldı.
Yazları fırsat bulduğunda Bodrum Akyarlar'da manço kulüp yanında taştan bir Rum evini restore edip dostlarını da ağırladığı bir yazlık haline getirdi.
2015 yılında akciğer kanserine yakalandı. Tedavilerini olan Tarık Akan, Bodrum'daki evinde yaşamaya devam etti.
16 Eylül 2016 Cuma sabahı akciğer kanseri sebebi ile 67 yaşında yaşama veda etti.

Evlilikleri :

7 Ağustos 1986'da Yasemin Erkut'la evlendi, bu evlilikten Barış Zeki ve ikiz olan Yaşar Özgür'le Özlem adlarında üç çocuğu oldu.
16 Haziran 1989 Haziran'ında eşinden boşandı.
Şimdilerde ise halen balerin Acun Günay'la nikahsız bir beraberlik yaşamaktadır.

Kitapları :

2002 - Anne Kafamda Bit Var"(12 Eylül Anıları)

Ödülleri :

1973 - 1973 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Suçlu” ile Kazandı 
1978 - 1978 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Maden” ile Kazandı 
1980 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu,”Adak ve Sürü” ile Kazandı 
1982 - Cannes Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Yol” ile Aday
1984 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Pehlivan”ile Kazandı 
1985 - Berlin Uluslararası Film Festivali, Gümüş Ayı, “Pehlivan” ile Mansiyon 
1989 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Üçüncü Göz” ile Kazandı
1990 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Karartma Geceleri” ile Kazandı 
1992 - Adana Altın Koza Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Karartma Geceleri” Kazandı
1996 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, Yaşam Boyu Onur Ödülü 
2003 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu, “Gülüm”ile Kazandı
2006 - Sinema Yazarları Derneği Ödülleri, Onur Ödülü 
2007 - Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği Ödülleri, Sinema Emek Ödülü

Filmleri :

1971 - Emine
1971 - Beyoğlu Güzeli
1971 - Vefasız
1971 - Melek mi, Şeytan mı?
1971 - Solan Bir Yaprak Gibi
1972 - Sisli Hatıralar
1972 - Azat Kuşu
1972 - Kaderimin Oyunu
1972 - Suçlu
1972 - Para
1972 - Aşkların En Güzeli
1972 - Üç Sevgili
1972 - Sev Kardeşim
1972 - Tatlı Dillim
1972 - Feryat
1973 - Yeryüzünde Bir Melek
1973 - Umut Dünyası
1973 - Yalancı Yarim
1973 - Canım Kardeşim
1973 - Bebek Yüzlü
1973 - Oh Olsun
1974 - Hababam Sınıfı
1974 - Esir Hayat
1974 - Memleketim
1974 - Kanlı Deniz
1974 - Yaz Bekarı
1974 - Mavi Boncuk
1974 - Mahçup Delikanlı
1974 - Boşver Arkadaş
1975 - Bizim Aile / Merhaba
1975 - Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı
1975 - Ateş Böceği
1975 - Çapkın Hırsız
1975 - Gece Kuşu Zehra
1975 - Delisin
1975 - Evcilik Oyunu
1975 - Ah Nerede
1976 - Gizli Kuvvet
1976 - Cani
1976 - Kader Bağlayınca
1976 - Öyle Olsun
1976 - Aşk Dediğin Laf Değildir
1977 - Şeref Sözü
1977 - Baraj
1977 - Bizim Kız
1977 - Babanın Evlatları
1977 - Nehir
1977 - Sevgili Dayım
1978 - Maden
1978 - Seninle Son Defa
1978 - Kanal
1978 - Sürü
1978 - Lekeli Melek
1979 - Adak
1979 - Demiryol
1981 - Deli Kan
1981 - Herhangi Bir Kadın
1981 - Yol
1982 - Arkadaşım
1982 - Kaçak
1983 - Derman
1983 - Çocuklar Çiçektir
1983 - Gecenin Sonu
1983 - Beyaz Ölüm
1984 - Pehlivan
1984 - Yosma
1984 - Damga
1984 - Kayıp Kızlar
1984 - Alev Alev
1985 - Bir Avuç Cennet
1985 - Kan
1985 - Tele Kızlar
1985 - Son Darbe
1985 - Paramparça
1986 - Halkalı Köle
1986 - Adem ile Havva
1986 - Acı Dünyalar
1986 - Ses
1986 - Kıskıvrak
1986 - Beyoğlu'nun Arka Yakası
1987 - Yağmur Kaçaklar
1987 - Skandal
1987 - Su Da Yanar
1987 - Çark
1987 - Kızımın Kanı
1988 - El Kapıları
1988 - Dönüş
1988 - Üçüncü Göz
1989 - İkili Oyunlar
1989 - İsa, Musa, Meryem
1989 - Leyla İle Mecnun
1989 - Kimlik
1990 - Bir Küçük Bulut
1990 - Devlerin Ölümü
1990 - Berdel
1990 - Karartma Geceleri
1991 - Bir Kadın Düşmanı
1991 - Uzun ince Bir Yol
1991 - Siyabend ile Heco
1992 - Taşların Sırrı
1994 - Yolcu
1994 - Çözülmeler
1995 - Aşk Üzerine Söylenmemiş Herşey
1997 - Mektup
1997 - Antika Talanı
1999 - Hayal Kurma Oyunları
1999 - Eylül Fırtınası
2002 - Gülüm
2002 - Abdülhamit Düşerken
2002 - Koçum Benim
2003 - Vizontele Tuuba
2004 - Gece Yürüyüşü
2006 - Ankara Cinayeti
2006 - Ahh İstanbul
2009 - Deli Deli Olma
2009 - Karşıyaka Memleket (Nazım Hikmet Ran) (Sinema Filmi)
2013 - Geç Gelen Ödüller (Kendisi) (TV Filmi)

12 Eylül 2024 Perşembe

#12Eylül

Emekçi : Alev Alev Yandık İşkencelerde

#12Eylül1980

#KahrolsunFaşizm

YOK ASLINDA BİRBİRLERİNDEN FARKLARI...

İKİSİ DE CIASAL İSLAMCI AMERİKAN DOSTLARI... 

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA DİRENENLERE BİN SELAM OLSUN!.. 

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. 

Çünkü meclisler bile  despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. 

Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."

#MustafaKemalATATÜRK

12Eylül

Türkiye'de solun yükselişini engellemek, 1960'larda başlayan Cumhuriyetten sonra ve onun devamı niteliğindeki aydınlanma hamlesini bastırmak için; Amerika'nın   “Bizim Çocuklar”  diye nitelendirdiği  Faşist Kenan Evren ve faşist cuntası tarafından yapılan askeri  faşist darbenin 44. Yılı.

Gerçi bugünkü sivil faşist darbe de pek aratmıyor 12 Eylül faşizmini, al birini vur ötekine…

Türkiye 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin 44. yılında yeni bir karanlığı yaşıyor.

ABD ve Batılı emperyalist güçlerin küresel ve bölgesel çıkarlarını korumak, ülke içinde işbirlikçi sermayenin servet (sermaye) birikimini garanti altına almak ve toplumsal uyanışı ezmek için yapılan 12 Eylül darbesi, bugünleri hazırladı. Solun önünü kesmek ve toplumsal uyanışı engellemek için siyasal islamcılığın önünü açan, tarikatları destekleyen, ülkede imam hatip liselerini yaygınlaştıran "Türk-İslam sentezi" adı verilen gerici-faşist bir ideolojik anlayışı resmi görüş haline getiren 12 Eylül darbecileri, Türkiye'nin karşı devrimci AKP-Cemaat yobazlığına teslim edilmesinin de yolunu açtı. Bu nedenle, bugün darbelere karşı olduklarını söyleyen iki yüzlü bir tutum içindeki islamcıların neredeyse tamamı 12 Eylül darbesini destekledi.

Türkiye'yi AKP gericiliğine teslim eden, 15 Temmuz islamcı faşist darbesinin zeminini hazırlayan 12 Eylül askeri faşist darbesinin 37.yıl dönümünde Haziran Hareketi'nin yayınladığı bildiri aşağıdaki gibidir:

HAZİRAN HAREKETİ'NİN BİLDİRİSİ

"12 Eylül'de sabaha karşı saat dörtte, cunta şefi Kenan Evren'in okuduğu bildiri ile sökün eden karanlığın 37. yılındayız.

"12 Eylül askeri faşist darbesi, başını ABD'nin çektiği emperyalist haydutların ve TÜSİAD'da temsil edilen işbirlikçi sermayenin onayıyla, halka karşı yapılmıştı. Amaç sendikaları, dernekleri, parti ve örgütleriyle yüzünü özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine dönmüş bir halkın en örgütlü, en dinamik kesimlerinin tasfiyesi olmakla birlikte, uzun vadede biat eden, itaatkar bir toplum yaratılmak istenmişti

"12 Eylül cuntacılarının yaptıkları ilk iş, "Yeşil Kuşak" projesiyle uyumlu bir şekilde "Türk İslam Sentezi"ni uygulamaya sokmak oldu. "Şeriatın parmağı acımaz" diyerek on binlerce insanın tutuklanmasının, yüzlercesinin işkencelerde sakat kalmasının, onlarcasının ölümünün sorumlusu olan Evren'in imzasıyla din dersi zorunlu hale getirildi, kula kulluk etmeyi kolaylaştıracak her türlü tarikat örgütlenmesinin önü açıldı.

"Hiç kuşku yok ki, bugünkü karanlığın mimarı 12 Eylül'dür. Siyasal İslam, 12 Eylül'ün yaratmış olduğu siyasi, hukuki ve kültürel iklim içinde serpilip boy atmıştır. Erdoğan'ın şahsında cisimleşen otoriter faşist anlayışla 12 Eylül, aynı siyasi genetiğin ürünüdür. AKP Saray faşizmi, 12 Eylül faşizminin devamıdır.

"Siyasal İslam'ın iki blok örgütlenmesi olarak Cemaat ve AKP, baştan itibaren bir büyük gerici projenin ortakları olarak hareket etmişlerdir. 15 Temmuz Darbe Girişimi ile birlikte aralarındaki çelişkinin ölümcül bir hale gelmiş olması bu gerçeği değiştirmez; Cemaat ve AKP'nin rejimi değiştirebilecek bir güç haline gelmesini sağlayan 12 Eylül'dür.

"Bugün AKP, eski ortağı Cemaatle hesaplaşma adına OHAL altında 12 Eylülcülerden öğrendiği ne varsa bir bir hayata geçiriyor.

"12 Eylül’de ‘artık gülme sırası bizde’ demişti patronlar; AKP'nin 14 yıllık iktidarı süresince de hep gülmüşlerdi. Şimdi, 15 Temmuz sonrası uygulamaya sokulan OHAL'le birlikte AKP, sermayeye dikensiz gül bahçesi vaad ediyor. KHK'ler aracılığıyla emeğin tüm birikimlerine el koyuyor, doğanın sorgusuz sualsiz  talan edilebilmesi için tüm hukuksuzlukların önünü ardına kadar açıyor.

"Cemaat tasfiyesi adı altında başlatılan uygulamalar, tüm muhalefet ve toplumu sindirmeye yönelik operasyona dönüştürülmüş durumda. 12 Eylül uygulamalarını aratmayacak şekilde ilerici, demokrat kesimler kamudan tasfiye ediliyor. Bilimsel ve laik eğitimin kalan son kırıntılarını ortadan kaldırmak için eğitim emekçileri türlü bahanelerle açığa alınıyor, üniversitelerden atılıyor. AKP’li olmayan herkes tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi teröristlikle yaftalanarak hedef tahtasına oturtuluyor.

"12 Eylül’ün Meclis’i kapatmasına benzer şekilde Meclis kapatılıyor. OHAL yetkileri de aşılarak anayasa devre dışı bırakılıyor. Belediyelere kayyum atama hazırlıklarıyla birlikte kısmi demokratik haklar, kendini "milli irade"nin yerine geçirmiş bir diktacı zihniyet tarafından ortadan kaldırılıyor.

"Karanlığın, örgütlenmiş kötülüğün iktidarı hükmünü sürdürüyor. AKP, kendi 12 Eylül'ünü örgütlüyor!

"Bu bir kavga! Karanlıkla aydınlığın kavgası! Bu  böyle gitmez, gitmeyecek! Biliyoruz! 12 Eylül karanlığını; her yanıyla çürümüş, yolsuzlukları, hırsızlıkları, zorbalıkları ayyuka çıkmış AKP Diktası'nı yeneceğiz! Gelecek güzel günlere olan inancımız tamdır. / Haziran Hareketi"

12 EYLÜL DARBESİNİN BİLANÇOSU:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının liderliğindeki cuntanın 12 Eylül'de hayata geçirdiği kanlı darbenin üzerinden 40 yıl geçti. Darbenin lideri Kenan Evren ölürken, 44 yıl sonra da 12 Eylül'ün ruhu iktidara tutunmaya devam ediyor.

Darbenin 44. yılında 12 Eylül'ün bilançosunu genel hatlarıyla şöyle:

- 650 bin kişi gözaltına alındı.

- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

- Açılan 210 bin tutuklandı ve açılan çeşitli davalarda yargılandı.

- 7 bin kişi için idam cezası istendi.

- 517 kişiye idam cezası verildi.

- Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı.

- İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.

- 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

- 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı.

- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.

- 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı.

- 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

- 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti.

- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı.

- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hakimin işine son verildi.

- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

- 31 gazeteci cezaevine girdi.

- 300 gazeteci saldırıya uğradı.

- 3 gazeteci silahla öldürüldü.

- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

- 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

- 14 kişi açlık grevinde öldü.

- 16 kişi “kaçarken” vuruldu.

- 95 kişi “çatışmada” öldü.

- 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi.

- 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.

*

Kaynak: abcgazetesi.com