Başta canım Babam olmak üzere;
Sonsuza ışık olmuş tüm Babalarımız ile hayatta olan bütün Babalarımız'ın #BabalarGünü kutlu olsun!..
*
#BabalarGünüKutluOlsun
#BabalarGünü
*
Baba!
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var :
"Seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar..."
Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım.
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım...
1/1/1932
#NazımHikmetRAN
Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.Çünkü,kötü insanların türküleri yoktur↔Neşet Ertaş
Bir Ulusun türkülerini yapanlar,yasalarını yapanlardan daha güçlüdür↔Shakespeare
Sevdim insanlardan çok türkülerini.İnsansız yaşayabildim,türküsüz hiçbir zaman↔Nazım Hikmet
Türküler kırk bin yıl su altında kalmış,yıkanmış,cilalanmış çakıl taşı gibidir↔Yaşar Kemal
Ne zaman bir köy türküsü duysam,şairliğimden utanırım↔Bedri Rahmi
Türküz türkü çağırırız↔Veysel
20 Haziran 2021 Pazar
#BabalarGünü
19 Haziran 2021 Cumartesi
#SelviyeBenzerMeşesi
Yıldıray Çınar : Selviye Benzer Meşesi
#SelviyeBenzerMeşesi
*
Selvi'ye benzer Meşe'si
Çaresiz aşka düşesi
Top top olmuş Menevşe'si
Gül dalında öten Bülbül
Bu dertten bıktım usandım
Bu derdime derman Bülbül
*
Dertli dertli gezer misin
Bu derdimi yiter misin
Bende ki dert sende olsa
Gül dalında öter misin
Bu derdimin dermanını
Acep sorsam söyler misin
*
Söz ve Müzik : #YıldırayÇınar
Yöre : #Samsun
3 Haziran 2021 Perşembe
#NazımHikmet
Aramızdan ayrılışının 58.yılında #DünyaŞairimiz #NazımHikmet 'i sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum. Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun. Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥
*
#Davet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
*
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
*
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim....
*
Yaşamakbir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
#NazımHikmet
2 Haziran 2021 Çarşamba
#AhmedArif
sonsuz sevgi, saygı, özlem ve rahmet ile yad ediyorum.
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Işıklarda uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...😥😥😥
*
#Anadolu
*
Beşikler vermişim Nuh`a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana`n dünkü çocuk sayılır,
Anadolu`yum ben,
Tanıyor musun ?
*
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
*
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz !
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
*
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu`yu,
Karayılan`ı,
Meçhul Asker`i...
Sonra Pir Sultan`ı ve Bedrettin`i.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa`da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
*
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatcının, fesatcının, hayinin...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, duş ile
Dayan rüsva etme beni.
*
Gör, nasıl yaratılırım.
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
1 Haziran 2021 Salı
#Düşman
#Düşman
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
Çürüyen diş, dökülen et,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle,
işçi tulumuyla,
bu güzelim memlekette hürriyet.
Bursa da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman…
31 Mayıs 2021 Pazartesi
#SedefÇiçeği
#SedefÇiçeği
Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı. Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu.Hakim tok sesiyle, yaşlı kadına:
"Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun?"
Yaşlı kadın, derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı:
"Bu herif yetti gayri, 50 yıldır bezdirdi hayattan."
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda. Sessizlik, bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu. Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından? Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı... Kadın neler diyecekti? Herkes, onu dinliyordu. Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti:
"Bizim bir Sedef Çiçeği vardı, çok sevdiğim. O bilmez.50 yıl önceydi. O çiçeği bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm. Yavrumuz olmadı onları yavrum bildim. Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman adak adadım. Her gece güneş doğmadan önce, bir tas suyla sulayacağım onu diye. İyi gelirmiş derlerdi. 50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayayım demedi. Ta ki geçen geceye kadar. O gece takatim kesilmiş uyuyakalmışım. Ben, böyle bir adamla 50 yıl geçirdim. Hayatımı, umudumu, her şeyimi verdim. Ondan hiçbir şey görmedim. Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim. Onsuz daha iyiyim, yemin ederim."
Hakim yaşlı adama dönerek: "Diyeceğin bir şey var mı, Baba?" dedi.
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle, hakime yöneldi. Tane tane konuştu:
"Askerliğimi Reisicumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım. O bahçenin, görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Fadime'mi de orada tanıdım. Sedefleri de. Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim. İlk evlendiğimiz günlerin birinde, boyun ağrısı nedeniyle, onu hekime götürdüm. Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa, boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi. Her gece uykusunu bölüp uyansın, gezinsin dedi. Hekimi pek dinlemedi bizim hatun. Lafım geçmedi. O günlerde, tesadüf, bu çiçek kurumaya yüz tuttu.
Ben ona:
"Gece çiçek sularsan geçer", dedim. Adak dilettim. Her gece onu uyandırdım ve onu seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim. Her gece, o çiçek ben oldum sanki." Dedi adam. O yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle.
"Her gece, o yattıktan sonra uyandım. Saksıdaki suyu boşalttım. Sedef, gece sulanmayı sevmez, hakim bey. Geçen gece de. Yaşlılık. Ben de uyanamadım, uyandıramadım. Çiçek susuz kalırdı ama kadınımın boynu yine azabilirdi. Suçlandım. Sesimi çıkartamadım."
O anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes ağlıyordu.
"Sevgide cömert ama sevdiklerimizi kırmada oldukça cimri olalım"
30 Mayıs 2021 Pazar
#UnutmaDostumsun
#UnutmaDostumsun
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Meşeler göğermiş diyorsun, varsın göğersin
Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde
Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara yabancıyım
Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız
Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum
Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim?
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun!
Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim!



