Tuncel Kurtiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tuncel Kurtiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Temmuz 2018 Çarşamba

#Eylül → ← #Leyla → Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler...


#Eylül → ←  #Leyla 
Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler...

Eskiden rakı içip türkü söyleyen AĞBİLER vardı.
Şimdi deve sidiği içip çocuklara tecavüz eden ADİLER var...

Kız Çocuğu

Kapıları çalan benim 
kapıları birer birer. 
Gözünüze görünemem 
göze görünmez ölüler. 

Hiroşima'da öleli 
oluyor bir on yıl kadar. 
Yedi yaşında bir kızım, 
büyümez ölü çocuklar. 

Saçlarım tutuştu önce, 
gözlerim yandı kavruldu. 
Bir avuç kül oluverdim, 
külüm havaya savruldu. 

Benim sizden kendim için 
hiçbir şey istediğim yok. 
Şeker bile yiyemez ki 
kâat gibi yanan çocuk. 

Çalıyorum kapınızı, 
teyze, amca, bir imza ver. 
Çocuklar öldürülmesin, 
şeker de yiyebilsinler. 

(1956)
Nazım Hikmet Ran

27 Eylül 2017 Çarşamba

Tuncel Kurtiz : Geçit Yok Emperyalizme




Aramızdan ayrılışının 4.yılında;
Saygı, sevgi, özlem ve rahmet ile anıyorum...
Işıklar içinde uyusun, Yıldızlar yoldaşı olsun...

Bağdatl'ıyız, Bağdat'tayız, Bağdat'lıyız
Bağdat'ta düşünce bombalar adımız meçhule kalır
Adımız meçhul
Yanar kavrulur bedenimiz sevdiklerimiz
Yanar kavrulur
Külümüz kalır geriye rüzgarda savrulur
Sözümüz kalır
Bir de öfkemiz, birde öfkemiz, birde öfkemiz
Öfkeliyiz
Kül savrulur, söz kalır, öfke büyür
Büyüyor
Bağdat'lıyız, Bağdat'tayız, dünyanın her yanındayız
Bu kan denizinin dalgalarıyla
Yankileri boğacağız
Bağdat'lıyız, Bağdat'tayız, Bağdat'tayız, her yandayız

Geçit yok, isyan var emperyalizme karşı
Katlettiğin yetti artık, yetti artık, yetti
Geçit yok, isyan var emperyalizme karşı
Söndürdüğün ocaklar yetti artık, yetti, yetti

Yetmez artık
Bombaların durduramaz bu seli
Sorulacak bir hesap var
Yetti artık yetti
Atılan bombanın bir hesabı olacak
Olmalı
Yetti artık, yetti
Bu hesap vakti geldi

Bombalanan topraklarda yakılan hayatların
Söyleyecekleri bitmedi daha
Bitmeyecek
Bombalanan insanlarımız adına da
Haykırıyoruz bir kez daha
Katil amerika
Önce gürleyen sesimiz kovar yankileri
Sonra biz
Bombalanan topraklarda yakılan halkların
Soracakları hesap bitmedi daha
Bitmeyecek

Geçit yok Amerika'ya
Buralarda biz varız hey
Türküz, Kürdüz, Arabız biz
Sömürü, işgal, istila varsa
Ya istiklal ya ölüm diyenler de vardı
Varlar, varolacaklar hey
Biz varken, geçit yok Amerika'ya
Buralarda biz varız
Halkız biz
Sömürü işgal istila varsa
Kurtuluş kavgası olacaktır
Biz halkız

Bağdat yanan çocuk çığlık çığlığa
Çığlık Dicle'ye, nehir denize
Denizler dalgalı Mahir'ce meydanlarda
Vurun dalgalar made in usa kıyılara
Yükselin denizler
Meydanları sel alsın
Boğulup gitsin bu yankiler Coni'siyle Toni'siyle

Bağdat'lı çocuğun çığlığı meydanlarda
Öfke dolu bir haykırış, bir taş, bir ateş
Ki hıncımız yanan çocukların acısı kadar büyük

Kim yaktı Bağdat'lı bebeleri böyle
Hangi alçak çıkarlar için yüksek teknolojiyle
Yaktılar, yıktılar, bombaladılar biliyoruz
Biliyoruz suç kesin
Suçlu malum emperyalizm
Gereği düşünüldü
"iyi halsiz" katillere adil olmaktır en büyük ceza
Bağdat'ta yanan çocukların acısı kadar
Acımasız olacağız kovboylara
Bağdat'ta yananların ahı kadar
Adaletli olacağız.

Şiir: Ümit İlter
Müzik: Grup Yorum
Seslendiren : Tuncel Kurtiz



24 Ekim 2016 Pazartesi

Tuncel Kurtiz'in Biyografisi


1958 yılından bu yana aktif oyunculuk hayatını devam ettiren ve Türk Sineması’nın en başarılı isimlerinden birisi olan tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yapımcı, senarist.
Tiyatro kökenli bir oyuncu olan Kurtiz, Dormen Tiyatrosu’nda başladığı oyunculuk kariyerini, 1964 yılında rol aldığı Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyaz perdeye taşımış, özellikle son yıllarda rol aldığı T.V. dizileri ile de genç kuşakların beğenisini kazanmıştır.
Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936 tarihinde İzmit’in Bahçecik nahiyesinde dünyaya geldi.
Babası Hamdi Valâ Kurtiz Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Müfide Kurtiz Boşnaktır.
Sezgin ve Rengin adında iki kardeşi vardır. Bürokrat babasının görevi gereği ilkokulu sekiz farklı şehirde bitirdi. Ortaokulu Edremit’te okudu. 
Yine farklı şehirlerde devam ettiği lise hayatını Haydarpaşa Lisesi’nde sonlandırdı.
Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise İngiliz filolojisi, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu;ancak hiçbirinden mezun olmadı. İlk işi, İETT’de ışık kontrolörlüğü oldu.
Oyunculuğa tiyatro ile başlayan Kurtiz, ilk olarak 1958 yılında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nda sahne aldı.
Yurt içi ve yurt dışında pek çok tiyatroda (A.B.D, Almanya, İsveç, Hollanda vs..) sahne alan başarılı oyuncu,Şeyh Bedrettin Destanı, Keşanlı Ali Destanı, Devr-i Süleyman gibi pek çok tiyatro oyununda rol aldı.
1964 yılında rol aldığı ve Orhan Günşiray’ın yönettiği Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyazperdeye adım atan Kurtiz, sinemadan da bir daha kopmadı.
Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında yer aldığı 100’e yakın filmde rol aldı.
Türkiye sinema tarihinin diğer klasiklerinden Tunç Okan filmi ‘Otobüs’, Erden Kıral imzalı ‘Kanal’ gibi filmlerde rol aldı.
1981 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile kaleme aldığı "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı.
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Yılmaz Güney'in ölümüyle memleketine küsüp yurtdışında yaşamaya başladı.
İsveç, ABD ve Almanya'da tiyatro kariyerini başarıyla sürdüren, yabancı tiyatro ve sinema projelerinde yer alarak yeteneğini ispatlayan sanatçı
Türkiye 'ye 90'larda tekrar döndü. Yeşilçam'ın eski solcusu olarak bilinen yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla ilişkilerini sürdürdü.
Tuncer Kurtiz’in genç nesiller tarafından tanınması ise, son yıllarda oynadığı T.V. dizileri sayesinde oldu.
2003 yılında Alacakaranlık, 2006 yılında ise Hacı adlı dizilerde rol alan Kurtiz, özellikle 2007 yılında yayınlanan Asi ve 2009 yılında vizyona giren Ezel adlı dizilerlel adlı dizide canladırdığı Ramiz Dayı karakteri o kadar fazla sevildi ki, adına fan klüpleri kuruldu,filmde seslendirdiği replikler dillerden düşmez oldu.
1979 yılında çekilen sinema filmi Gül Hasan ile yönetmenliği denemiş olan Kurtiz ayrıca Gül Hasan ve Bereketli Topraklar Üzerinde (1980) adlı filmlerin senaryosunu da yazmıştır.
Ekim 2011'de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi
Altın Portakal, Gümüş Ayı ve Altın Böcek ödüllerinin sahibi olan Tuncel Kurtiz, Ezel adlı T.V. dizisinde Ramiz Dayı karakterini canlandırmıştır.
“Muhteşem Yüzyıl” dizisinde ise Şeyhülislam Ebu Suud karakterini canlandırmıştır.
Tuncel Kurtiz, 2010 Yaz döneminde Edremit’in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işlettiği Zeytinbağı adlı butik otelden NTV için ‘Tuncel Kurtiz ve Dostları’ başlıklı bir program sundu, BBC’nin ‘Hayat’ adındaki belgeselini seslendirdi. 
Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir.
Tuncel Kurtiz, Menend Kurtiz ile evli idi. Aslı adında bir kızı ve Mirza adında bir oğlu vardır.
Tuncel Kurtiz, 27 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Etiler'deki evinde düşerek başını çarpması sonucu 77 yaşında hayata veda etti.

Ödülleri:


2008 - 15. Altın Koza Film Festivali, Usta Oyunucu Ödülü, 
2008 - İtalya Taormina Film Festivali, Sanat Ödülü,
2008 - Yeşilçam Ödülleri, Yaşamın Kıyısında filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü,
1986 - Berlin Film Festivali, Gümüş Ayı ödülü,
1981 - Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı
1994 - Altın Portakal Festivali, Bir Aşk Uğruna filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu, 
2011 - 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı ödülü

Oynadığı bazı tiyatro oyunları :


1998 - Çok Tuhaf Soruşturma : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular 
1997 - Şeyh Bedrettin : Nazım Hikmet 
1985 - Mahabaratta : Hint Destanı - Peter Brook
1984 - Keşanlı Ali Destanı : Haldun Taner - Berlin Schaubühne Tiyatrosu
1969 - Teneke : Yaşar Kemal
1968 - Kaplan ve Daktilolar - Genar Tiyatrosu
1968 - Samanyolu (oyun) : Karl Wittlinger - Genar Tiyatrosu 
1968 - Devri Süleyman : Aydın Engin - Genar Tiyatrosu 
1967 - Yolcu : Nazım Hikmet - Genar Tiyatrosu 
1964 - Kalbin Sesi - Halkın Gözü : Peter Shaffer - KEnt Oyuncuları 
1963 - Martı : Anton Çehov - Kent Oyuncuları 
1962 - Altın Yumruk : Dormen Tiyatrosu 
1962 - Ayı Masalı : Dormen Tiyatrosu 
1962- Şahane Züğürtler : Dormen Tiyatrosu 
1958 - Zafer Madalyası : Thomas HeggenJoshua Logan - Dormen Tiyatrosu 

Film ve dizileri :


1964 - Şeytanın Uşakları
1965 - Üçünüzü De Mıhlarım
1965 - Son Kuşlar
1965 - Sokakta Kan Vardı
1965 - Sokaklar Yanıyor
1965 - Sayılı Kabadayılar
1965 - Krallar Kralı
1965 - Konyakçı
1965 - Kanlı Meydan
1965 - Haracıma Dokunma
1965 - Güzel Bir Gün İçin
1965 - Büyük Şehrin Kanunu
1965 - Bitmeyen Yol
1965 - Bir Caniye Gönül Verdim
1965 - Ben Öldükçe Yaşarım
1965 - Babasız Yaşayamam
1966 - Ağaların Savaşı
1966- Zehirli Kucak
1966 - Yiğit Yaralı Olur
1966 - Silahların Kanunu
1966 - Silahına Sarılan Adam
1966 - Nikahsızlar
1966 - Kıran Kırana
1966 - Karanlıkta Vuruşanlar
1966 - Kanunsuz Yol
1966 - Kanunsuz Dağlar
1966 - Kanlı Mezar
1966 - Kader Çıkmazı
1966 - Hudutların Kanunu
1966 - Dört Kurşun
1966 - Çirkin Kral
1966 - Çingene
1966 - At Avrat Silah
1967 - Kuduz Recep (Aslan Arkadaşım)
1967 Krallar Ölmez
1967 - Bana Kurşun İşlemez
1970 - Umut
1970 - Tatort
1974 - Otobüs
1977 - Nehir
1978 - Kanal
1978 - Sürü
1979 - Gül Hasan
1979 - Bereketli Topraklar Üzerinde
1981 - Kleiner Mann was tun
1983 - Kalabaliken i Bender
1983 - Duvar
1984 - Turkse Video
1985 - Die Abschiebung
1985 - Vägen till Gyllenblå!
1987 - Den Frusna Leoparden
1986 - Hiuch HaGdi
1987 - Aufbrüche
1988 - Livsfarlig Film
1989 - Noel Baba
1989 - Täcknamn Coq Rouge
1989 - Mahabharata
1990 - Skyddsängeln
1990 - Zeit der Rache
1990 - Die Hallo-Sisters
1992 - Kvällspressen
1993 - Çakalların İzinde
1993 - Korkunun Karanlık Gölgesi
1993 - Ağrı'ya Dönüş
1994 - Bir Aşk Uğruna
1994 - Aşk Ölümden Soğuktur
1995 - Cemile ve Umudun Masalı
1996 - Cemile
1996 - Usta Beni Öldürsene
1996 - Tabutta Rövaşata
1996 - Işıklar Sönmesin
1996 - İstanbul Kanatlarımın Altında
1997 - Gräfin Sophia Hatun
1997 - Çökertme
1997 - Akrebin Yolculuğu
1998 - Vive la mariée... et la libération du Kurdistan
1998 - Hoşçakal Yarın
1999 - Kurtlar Sofrası
2000 - Kumru
2001 - O da Beni Seviyor
2001 - Şellale
2001 - A cavallo della tigre
2003 - Alacakaranlık
2003 - İnat Hikayeleri
2006 - Hacı
2007 - Kara Duvak
2007 - Yaşamın Kıyısında
2007 - Asi
2008 - Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit
2008 - Lal
2008 - Güz Sancısı
2009 - Kayıp Armağan
2009 - Siyah Beyaz
2009 - 2011 - Ezel
2012 - 2013 - Muhteşem Yüzyıl
2013 - Mutlu Aile Defteri

22 Ekim 2016 Cumartesi

Tuncel Kurtiz ve Grup Yorum : Geçit Yok Emperyalizm'e Videosu


bağdatl’ıyız, bağdat’tayız, bağdat’lıyız
bağdat’ta düşünce bombalar adımız meçhule kalır
adımız meçhul
yanar kavrulur bedenimiz sevdiklerimiz
yanar kavrulur
külümüz kalır geriye rüzgarda savrulur
sözümüz kalır
bir de öfkemiz, birde öfkemiz, birde öfkemiz
öfkeliyiz
kül savrulur, söz kalır, öfke büyür
büyüyor
bağdat’lıyız, bağdat’tayız, dünyanın her yanındayız
bu kan denizinin dalgalarıyla
yankileri boğacağız
bağdat’lıyız, bağdat’tayız, bağdat’tayız, her yandayız

geçit yok, isyan var emperyalizme karşı
katlettiğin yetti artık, yetti artık, yetti
geçit yok, isyan var emperyalizme karşı
söndürdüğün ocaklar yetti artık, yetti, yetti

yetmez artık
bombaların durduramaz bu seli
sorulacak bir hesap var
yetti artık yetti
atılan bombanın bir hesabı olacak
olmalı
yetti artık, yetti
bu hesap vakti geldi

bombalanan topraklarda yakılan hayatların
söyleyecekleri bitmedi daha
bitmeyecek
bombalanan insanlarımız adına da
haykırıyoruz bir kez daha
katil amerika
önce gürleyen sesimiz kovar yankileri
sonra biz
bombalanan topraklarda yakılan halkların
soracakları hesap bitmedi daha
bitmeyecek

geçit yok amerika’ya
buralarda biz varız hey
türküz, kürdüz, arabız biz
sömürü, işgal, istila varsa
ya istiklal ya ölüm diyenler de vardı
varlar, varolacaklar hey
biz varken, geçit yok amerika’ya
buralarda biz varız
halkız biz
sömürü işgal istila varsa
kurtuluş kavgası olacaktır
biz halkız

bağdat yanan çocuk çığlık çığlığa
çığlık dicle’ye, nehir denize
denizler dalgalı mahir’ce meydanlarda
vurun dalgalar made in USA kıyılara
yükselin denizler
meydanları sel alsın
boğulup gitsin bu yankiler coni’siyle toni’siyle

bağdat’lı çocuğun çığlığı meydanlarda
öfke dolu bir haykırış, bir taş, bir ateş
ki hıncımız yanan çocukların acısı kadar büyük

kim yaktı bağdat’lı bebeleri böyle
hangi alçak çıkarlar için yüksek teknolojiyle
yaktılar, yıktılar, bombaladılar biliyoruz
biliyoruz suç kesin
suçlu malum emperyalizm
gereği düşünüldü
"iyi halsiz" katillere adil olmaktır en büyük ceza
bağdat’ta yanan çocukların acısı kadar
acımasız olacağız kovboylara
bağdat’ta yananların ahı kadar
adaletli olacağız.