Kocaeli Koz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kocaeli Koz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ağustos 2017 Salı

Yeliz Koray : Bakmayın böyle güçlü göründüklerine!

1890’da Kahramankazan Köyü’nde doğdu. 
Babası muhtar Kara Mehmet Efendi, annesi Emine Hanım’dı.
Hem çiftçilik yapıyor hem de memleket meselelerine kafa yoruyordu. 
Çünkü o bir Türk kadınıydı. 
Evliydi, 5 çocuğu vardı. Kocasını Balkan Harbi için cepheye sapa sağlam göndermiş, 
‘gazi’ unvanıyla karşılamıştı. 
Düşmanın silahından çıkan kurşun gırtlağına saplanmış, ölümden dönmüştü.
Ailesinin diğer erkeği; babası da hayatını kaybedince sorumluluğu iki kat arttı. 
Köyün erkekleri cephede şehit düşerken yada gazi olurken bir şeyler yapmalıydı..
Babasından kalan mührü miras belledi önce.    
“Memleket bu haldeyken elimi taşın altına koymalıyım” dedi.   
Dediğini de yaptı, Türkiye’nin ilk kadın muhtarı oldu. 
Kıtlık, sefalet, savaş, perişanlık..
Ama her şey vatan içindi! 
Yılmadı…
Yüzünü hiç görmediği ama efsane gibi anlatılan bir adamın kurtarıcı olacağına hep inandı. 
Samsun’dan, İzmir’den, İstanbul’dan gelen haberleri takip etti, 
mavi gözlü adamın cesaretini dinledi, anlattı…
Bunlardan biri; şifreli mesajlar göndermek için canını hiçe saymasıydı…
***
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a ayak basmış, mühim havadisleri iletmek için postaneye gitmişti. 
Hava yağmurlu…
Paratoner sistemi olmadığı için telleri toprağa vermişti çalışanlar. 
Paşa, “Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerek” dedi.
“Hava elektrikli, telleri toprağa verdik imkansız paşam” dedi memur.
“Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir.Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur” dedi Paşa ve ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. 
“Sen ölürsen ben de ölürüm” dedi. 
Memurun başka çaresi kalmadı…
Birkaç kez elini bırakmasını söylese de aldırmadı Paşa.
Önce Havza sonra da Amasya arandı.
Mustafa Kemal, şifreli mesajlar gönderdikten sonra
 “Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu” dedi.
***
Aradan yıllar geçti; Cumhuriyet ilan edildi, düşman yurttan temizlendi. 
Bir ulusun kurtuluşunun başlangıcı için Samsun’a ayak basan Gazi ile Türkiye’nin ilk kadın muhtarının yolu kesişti.
Kızılcahamam’a giderken Kahramankazan’da duran Atatürk ve arkadaşlarına soğuk ayran ikram etti muhtar.
Bir nefeste ayranı yudumlayan Paşa, “Senin kocan kim?” diye sordu. 
-“Balkan harbinde boğazından yaralanan bir cengaver” dedi gururla.
“Kaç yılında doğdun?”
-“1919’da Atatürk Samsun’a çıktığı zaman doğdum”Ata duraksadı, yıl 1934 olduğuna göre kadının 15 yaşında olması gerekirdi.Ama kadın daha yaşlı gösteriyordu. 
“Nasıl olur?” dedi şaşkınlıkla.
“Ondan önce YAŞAmıyordum ki Paşam” dedi.
Bir yıl sonra kadınların ilk kez oy kullandığı seçimde Ata’nın isteğiyle milletvekili seçilen muhtar, TBMM’ye giren ilk 17 kadın arasındaydı.  
O, hiç görmediği bir adamın mücadelesini kalbine; kitaplar da onu Satı Kadın olarak tarihe yazdı…
***
Diyeceğim o ki, bakmayın böyle güçlü göründüklerine.
Onlar iki metrelik bezin üzerinde yazan “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” dan bile korkuyorlar. 
Bilmiyorlar ki biz Samsun’dan İzmir Marşı söyleriz, taa İzmir’de çiçekler açar…
Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa…”

6 Ağustos 2017 Pazar

Yeliz Koray:Seveyim yeni devletinizi!


Yıl 2011, son dönemlerde artan terör olayları ve şehit haberleri nedeniyle 30 Ağustos resepsiyonu iptal edildi.
Çünkü.. 47 gün önce Diyarbakır’da 13 askerimiz şehit olmuştu.

Aynı yıl, 29 Ekim resepsiyon ve törenleri Van depremi nedeniyle iptal edildi.
Çünkü.. 6 gün önce depremde 700’e yakın vatandaşımız hayatını kaybetmişti.

Yıl 2012, yine 30 Ağustos..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kulağındaki rahatsızlık nedeniyle resepsiyon iptal edildi. 
Çünkü.. kulağı ağrıyordu!

Yıl 2013 bu kez 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları iptal edildi.
Çünkü.. 8 gün önce Reyhanlı’da terör saldırısı nedeniyle 52 vatandaşımız hayatını kaybetmişti.

Bir yıl sonra, yine 19 Mayıs.. Tüm kutlamalar iptal edildi.
Çünkü.. 6 gün önce Soma’da 301 işçi ‘yaşam kabini’ olmadığı için hayatını kaybetmişti. 

Yıl 2014..29 Ekim resepsiyonu iptal edildi. 
Çünkü.. 1 gün önce Ermenek'teki maden faciasında 18 işçi hayatını kaybetmişti.

Yıl 2015.. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları iptal edildi. 
Çünkü.. 41 gün önce Suruç’ta 32 vatandaş, 39 gün önce Ceylanpınar’da2 polis, 16 gün önce Siirt’te 8 askerimiz şehit olmuştu.

Yıl 2016.. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şehit düşen askerler nedeniyle iptal edildi.
Çünkü.. 29 gün önce Bingöl’de 7 polis, 20 gün önce Diyarbakır’da 5 polis-12 vatandaş, 14 gün önce Diyarbakır’da 5 polis, 1 çocuk, 2 sivil, 13 gün önce Van’da 2 polis, 10 gün önce Gaziantep’te 52 vatandaşımız, 4 gün önce de Şırnak’ta 11 polisimiz şehit olmuştu.

Aynı yıl.. Yine 30 Ağustos, “Halk travma geçirdi” diye Zafer Bayramı kutlamaları iptal edildi. 
Çünkü.. 41 gün önce FETÖ darbe girişiminde 249 vatandaşımız şehit olmuştu.

Günümüz..
23 Nisan kötü hava koşulları nedeniyle,
19 Mayıs güvenlik gerekçesiyle..
30 Ağustos güvenlik gerekçesiyle..
29 Ekim’e Allah kerim..

Bu terör endişesi, şehit acıları sadece milli bayramları mı buluyor diyordum ki…

“Halk travma geçirdi” diyerek 30 Ağustos’u iptal eden Milli Savunma Bakanı Fikri Işık,
travmaya düğün arası verdi, 15 Temmuz’dan 38 gün sonra kızını evlendirdi. 
Milletvekili, bakan, TBMM başkanı tüm ahali oradaydı. 
Güvenlik endişesi yoktu, herkes mutluydu!

Aynı gerekçelerle 23 Nisan ve 30 Ağustos’u iptal edenler bu kez Cumhurbaşkanının kızı Sümeyye’nin düğününe katıldı. 14 gün önce Gaziantep’te 3 şehit, 2 gün önce Sarıkamış’ta 16 şehit, 1 gün önce Çukurca’da 8 şehidimiz vardı. 
Şehit acısına düğün arası verildi. Genel Kurmay Başkanı, bakanlar, vekiller..tüm ahali oradaydı. Herkes mutluydu…

Atatürk Havalimanı’na saldıran teröristler 44 vatandaşımızı şehit etti. 
Acımız büyüktü ama kısa sürdü, yasımıza açılış arası verildi. 
2 gün sonra Osman Gazi Köprüsü coşkuyla açıldı. Bakanlar köprünün önünde sırıtarak poz verdi. 
Konfetiler havada uçuştu, herkes mutluydu.

Aktütün’de teröristler karakola baskın yaptı. 17 askerimiz şehit oldu. Sadece 17 eve değil hepimizin yüreğine ateş düşmüştü ama 3 gün sonra sünnet arası verdik. 
Çünkü AKP Kilis Milletvekilinin oğlu sünnet oluyordu. Bakanlar, milletvekilleri tüm ahali oradaydı. Stadyumda halaylar çekildi, zılgıtlar yankılandı.Herkes mutluydu.

Güvenlik gerekçesiyle 29 Ekim’i yasaklayan İçişleri Bakanı Muammer Güler Mardin’de,
19 Mayıs’ı kutlamayan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da Ankara’da gerekçelerine düğün arası verdiler. Eşleriyle birlikte halay çekip “3 çocuk yapın”dediler. Herkes mutluydu..

***

Velhasıl, bu kez “Hiçbir ülke yoktur ki kendi zaferini mağlubiyet saysın” diyordum ki, birisi ağzındaki baklayı çıkardı. 
“Beğenin beğenmeyin yeni bir devlet kuruyoruz!”
İşte böyle dürüst olun canımı yiyin. 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yıkılıp yeni bir devlet kurulmasın diye kazanılan zaferlerle sizin ne işiniz olur?
Ama kısa bir hatırlatma yapayım da hevesiniz kursağınızda kalmasın.
Siz “1 şehit için yaygara koparıyorsunuz” diyen birinin arkasından, 
biz ise 1 şehit için Menemen’i yakan bir adamın arkasından gidiyoruz. 
Sonra yine “kandırıldık” demeyin!