Sonsuza ışık olarak Hakka yürüyen
Ülkü TAMER'e Allah'tan Rahmet Diliyorum...
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun...
Işıklar içinde uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...
Bir ormanda tutup onu
Bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi
Gözlerini usulca
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle
Diz çöktüler karşısında
Sonra ateş ettiler
Parçalanan yüreğine
Yuva kurdu mermiler
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle
Gelip kondu bir güvercin
Ellerine o gece
Kırmızı bir çelenk oldu
Bileğinde kelepçe
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle
Ülkü TAMER
Tiyatro:
·
Kadı
(Musahipzade Kemal’den uyarlama).
Senaryo:
·
Bir
Milyara Bir Çocuk
·
Beni
Bekledinse.
Ülkü Tamer, bunların dışında yetmişin
üstünde kitap çevirdi; şiir antolojileri hazırladı.
Ödülleri:
·
1965-
Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, "Edith Hamiltondan Mitologya"
çevirisi ile
·
1967-
Yeditepe Şiir Armağanı, "İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür" ile
·
1979-
Macaristan Halk Cumhuriyeti'nce verilen Endre Ady Ödülü, çevirileri ile
·
1991-
Yunus Nadi Ödülü, "Alleben Öyküleri" adlı öykü kitabıyla
·
2015-
Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü, "Bir Adın Yolculuktu" adlı kitabı
ile.
Ülkü Tamer'in Şiirlerinden Örnekler
|
|
ÜŞÜR ÖLÜM BİLE
Bir ormanda tutup onu
Bağladılar ağaca Yumdu sanki uyur gibi Gözlerini usulca
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile Anlatır akan kanı Beyaz sesiyle
Diz çöktüler karşısında
Sonra ateş ettiler Parçalanan yüreğine Yuva kurdu mermiler
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile Anlatır akan kanı Beyaz sesiyle
Gelip kondu bir güvercin
Ellerine o gece Kırmızı bir çelenk oldu Bileğinde kelepçe
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile Anlatır akan kanı Beyaz sesiyle
AĞIT
Bu toprakta kalır adın
Tohumların arasında Yeşilinde tarlaların Başakların sarısında
Yıllar geçse de aradan
Kopar gelir ırmaklardan
Işır yine kurşunlanan Dostlarının yarasında
Günü gelir dağa çıkar
Yıldızlardan şiir çeker Kanımızı siler yıkar Suların en durusunda
Bir annedir bir kardeştir
Ovalarda bir ateştir Sırasında hayat verir Ölüm saçar sırasında
Bayrak olur bize yarın
Rüzgârıyla ilkbaharın Dalgalanır genç kızların Gözlerinin karasında
DÜELLO
Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten?
Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim. Ayak bileklerime kadar bu deredeyim işte, Yerin yassı taşları tabanımın altında, Alnımda birleşmekte güneşin raylarından Hışırtıyla geçen kartalların sesleri. Unuttuğum bir bitkinin yaprakları gibi Göğsüme değerse kurşunların, ne çıkar?
Bilmem nişancılığı, tabanca kullanmadım;
Ama karşıma alıp seni horoz düşürmek de, Seni vuramamak da yüreğimi pekiştirir benim. Ölürsem güzel bir ölü olurum, Saçlarıma yuva kurar bir anda kirpiler, Kar, örtemeye kalkışır gökkuşağını, Ve onurlu, yoksul böceklerin gazetecisi Ben gülümserken resmimi çeker.
GÜNEŞ TOPLA BENİM İÇİN
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için Haber ilet dört diyara canım Güneş topla benim için Umutların arasından Kirpiklerin karasından Döşte bıçak yarasından canım Güneş topla benim için Seher yeli yar gözünden Havadaki kuş izinden Geceleri gökyüzünden canım Güneş topla benim için |
GÜL DİKENİ
Uçakları nedeyim
Gökkuşağı gönder bana Senin olsun süngülerin Gül dikeni yeter bana.
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana Kan kurşundan silinince Kardeş olur kardeş olur kardeş olur eller bana.
Silahları nedeyim
Benim sevgim mavzer bana Suya attığım çiçekler Bir gün olur döner bana.
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana Kan kurşundan silinince Kardeş olur kardeş olur kardeş olur eller bana
GECELEYİN
Geceleyin karanlıkta
Suya attım ben sesimi Türkü oldu birdenbire Denizinden geçen gemi
Geceleyin karanlıkta
Gülümsedim buluta ben Saçlarına düşen yağmur Gökkuşağı oldu birden
Geceleyin karanlıkta
Yıldız tuttum gök içinde Işığını sana vurdu Bir gül açtı yüreğinde
YAZMASINDA
Yazmasında bozkır uzanır.
Acısını dolar saçlarına.
Kasketinde kar ateşi.
Agilinde kurşun anısı taşır.
Arkadaştır
Doğan günle, batan günle Güneşin her türlüsüyle Ayın hilâliyle, ondördüyle Gökte kalanıyla yağmurun Selin savrulanıyla Dikenin tırnak kadar gölgesiyle Irmağın parmak kamaştıran taşıyla Arkadaştır dağın efsanesiyle.
Mintanında sürüler otlar.
Rüzgârı yerleştirir derisine.
Yakasında küf böceği.
Sakosunda bebe kaçağı taşır.
Kardeştir
Kuzuyla, canavarla Yol tüketen merkeple Devenin resmiyle, kendisiyle Kanat vuran sevdasıyla şahinin Cerenin türkülenmiş sesiyle Kumrunun dem çekeniyle Yaralı toynağıyla atın Kardeştir Şahmeran'ın masalıyla.
Çarığında sabır taşı büyütür.
Tohum eker ayağına.
Çorabında dut kurusu.
Şalvarında mayın tarlası taşır.
Candaştır
Sabah gözleyen nineyle İstasyon görmüş oğulla Tükenen tarhanasıyla gelinin Sağdıcın borç bulanıyla Komşunun ağıt dokuyanıyla İçine ağu katılmış tuzla Alın yazısını çatlatan kuraklıkla Candaştır elinin emeğiyle. Şiir bilmez, ama şiirin hasını taşır. |