2 Nisan 2018 Pazartesi

Ülkü Tamer : Üşür Ölüm Bile


Sonsuza ışık olarak Hakka yürüyen
Ülkü TAMER'e Allah'tan Rahmet Diliyorum...
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun...
Işıklar içinde uyusun, yıldızlar yoldaşı olsun...

Bir ormanda tutup onu

Bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi
Gözlerini usulca
    Bir soğuk yel eser
    Üşür ölüm bile
    Anlatır akan kanı
    Beyaz sesiyle
Diz çöktüler karşısında
Sonra ateş ettiler
Parçalanan yüreğine
Yuva kurdu mermiler
    Bir soğuk yel eser
    Üşür ölüm bile
    Anlatır akan kanı
    Beyaz sesiyle
Gelip kondu bir güvercin
Ellerine o gece
Kırmızı bir çelenk oldu
Bileğinde kelepçe
    Bir soğuk yel eser
    Üşür ölüm bile
    Anlatır akan kanı
    Beyaz sesiyle

Ülkü TAMER


Tiyatro:
·         Kadı (Musahipzade Kemal’den uyarlama).

Senaryo:
·         Bir Milyara Bir Çocuk
·         Beni Bekledinse.
Ülkü Tamer, bunların dışında yetmişin üstünde kitap çevirdi; şiir antolojileri hazırladı.

Ödülleri:
·         1965- Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, "Edith Hamiltondan Mitologya" çevirisi ile
·         1967- Yeditepe Şiir Armağanı, "İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür" ile
·         1979- Macaristan Halk Cumhuriyeti'nce verilen Endre Ady Ödülü, çevirileri ile
·         1991- Yunus Nadi Ödülü, "Alleben Öyküleri" adlı öykü kitabıyla
·         2015- Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü, "Bir Adın Yolculuktu" adlı kitabı ile.

Ülkü Tamer'in Şiirlerinden Örnekler

ÜŞÜR ÖLÜM BİLE
Bir ormanda tutup onu
Bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi
Gözlerini usulca
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle
Diz çöktüler karşısında
Sonra ateş ettiler
Parçalanan yüreğine
Yuva kurdu mermiler
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle
Gelip kondu bir güvercin
Ellerine o gece
Kırmızı bir çelenk oldu
Bileğinde kelepçe
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle

AĞIT
Bu toprakta kalır adın
Tohumların arasında
Yeşilinde tarlaların
Başakların sarısında
Yıllar geçse de aradan
Kopar gelir ırmaklardan
Işır yine kurşunlanan
Dostlarının yarasında
Günü gelir dağa çıkar
Yıldızlardan şiir çeker
Kanımızı siler yıkar
Suların en durusunda
Bir annedir bir kardeştir
Ovalarda bir ateştir
Sırasında hayat verir
Ölüm saçar sırasında
Bayrak olur bize yarın
Rüzgârıyla ilkbaharın
Dalgalanır genç kızların
Gözlerinin karasında

DÜELLO
Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten?
Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.
Ayak bileklerime kadar bu deredeyim işte,
Yerin yassı taşları tabanımın altında,
Alnımda birleşmekte güneşin raylarından
Hışırtıyla geçen kartalların sesleri.
Unuttuğum bir bitkinin yaprakları gibi
Göğsüme değerse kurşunların, ne çıkar?
Bilmem nişancılığı, tabanca kullanmadım;
Ama karşıma alıp seni horoz düşürmek de,
Seni vuramamak da yüreğimi pekiştirir benim.
Ölürsem güzel bir ölü olurum,
Saçlarıma yuva kurar bir anda kirpiler,
Kar, örtemeye kalkışır gökkuşağını,
Ve onurlu, yoksul böceklerin gazetecisi
Ben gülümserken resmimi çeker.

GÜNEŞ TOPLA BENİM İÇİN
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için

Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için

Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleri gökyüzünden canım
Güneş topla benim için
GÜL DİKENİ
Uçakları nedeyim
Gökkuşağı gönder bana
Senin olsun süngülerin
Gül dikeni yeter bana.
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur kardeş olur eller bana.
Silahları nedeyim
Benim sevgim mavzer bana
Suya attığım çiçekler
Bir gün olur döner bana.
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur kardeş olur eller bana

GECELEYİN
Geceleyin karanlıkta
Suya attım ben sesimi
Türkü oldu birdenbire
Denizinden geçen gemi
Geceleyin karanlıkta
Gülümsedim buluta ben
Saçlarına düşen yağmur
Gökkuşağı oldu birden
Geceleyin karanlıkta
Yıldız tuttum gök içinde
Işığını sana vurdu
Bir gül açtı yüreğinde

YAZMASINDA
Yazmasında bozkır uzanır.
Acısını dolar saçlarına.
Kasketinde kar ateşi.
Agilinde kurşun anısı taşır.
Arkadaştır
Doğan günle, batan günle
Güneşin her türlüsüyle
Ayın hilâliyle, ondördüyle
Gökte kalanıyla yağmurun
Selin savrulanıyla
Dikenin tırnak kadar gölgesiyle
Irmağın parmak kamaştıran taşıyla
Arkadaştır dağın efsanesiyle.
Mintanında sürüler otlar.
Rüzgârı yerleştirir derisine.
Yakasında küf böceği.
Sakosunda bebe kaçağı taşır.
Kardeştir
Kuzuyla, canavarla
Yol tüketen merkeple
Devenin resmiyle, kendisiyle
Kanat vuran sevdasıyla şahinin
Cerenin türkülenmiş sesiyle
Kumrunun dem çekeniyle
Yaralı toynağıyla atın
Kardeştir Şahmeran'ın masalıyla.
Çarığında sabır taşı büyütür.
Tohum eker ayağına.
Çorabında dut kurusu.
Şalvarında mayın tarlası taşır.
Candaştır
Sabah gözleyen nineyle
İstasyon görmüş oğulla
Tükenen tarhanasıyla gelinin
Sağdıcın borç bulanıyla
Komşunun ağıt dokuyanıyla
İçine ağu katılmış tuzla
Alın yazısını çatlatan kuraklıkla
Candaştır elinin emeğiyle.
Şiir bilmez, ama şiirin hasını taşır.

Hiç yorum yok: