
#İnsanOlanlarınGünüKutluOlsun
Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.Çünkü,kötü insanların türküleri yoktur↔Neşet Ertaş
Bir Ulusun türkülerini yapanlar,yasalarını yapanlardan daha güçlüdür↔Shakespeare
Sevdim insanlardan çok türkülerini.İnsansız yaşayabildim,türküsüz hiçbir zaman↔Nazım Hikmet
Türküler kırk bin yıl su altında kalmış,yıkanmış,cilalanmış çakıl taşı gibidir↔Yaşar Kemal
Ne zaman bir köy türküsü duysam,şairliğimden utanırım↔Bedri Rahmi
Türküz türkü çağırırız↔Veysel
Ulu Önderimiz, Ebedi Başkomutanımız , Sarı Saçlımız Mavi Gözlümüz #MustafaKemalAtatürk 'ün önderliğinde, kadınlarımıza seçme seçilme hakkı verilişinin 89.yılı kutlu olsun!..
Bütün dünya kadınlarının #5AralıkKadınHaklarıGünü kutlu olsun!..
#AtatürkDevrimleri → #KadınHakları
Toplumsal alanda yapılan en önemli yeniliklerden birisi de kadının toplumda hak ettiği yeri almasıdır.
Eski toplumsal yapıda kadına verilen değerin yanlış olduğunu ve Türk kadınının toplumda yer almasının gereğini ATATÜRK şu sözleriyle anlatmıştır:
"Bir toplum, bir millet; erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim diğerini görmezlikten gelelim de kitlenin tümü ilerlemeye imkân bulabilsin? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenileşme sahasına birlikte kesin aşamalar yaptırmak lazımdır. Böyle olursa inkılap başarılı olur."
17 Şubat 1926'da Medeni Kanun'un kabul edilmesi kadın hakları alanındaki en büyük inkılâplardan biridir. Bu kanunla;
Cumhuriyet ile birlikte her türlü eğitim ve öğretim, hatta iş hayatının kapıları kadınlara ardına kadar açılmıştır.
Yeni Türk Devleti'nde kadınlara sosyal, kültürel hakların yanında, siyasî haklar da birçok uygar ülkeden önce tanınmıştır. Örneğin Fransa ve İtalya'da kadınlara 1946'da seçme ve seçilme hakkı tanınırken Türk kadını bu hakları, ATATÜRK devrimleri sayesinde çok daha önceden 1934'te elde etmiştir. 1935 yılında yapılan genel seçimlerde TBMM'ye 18 kadın milletvekili girmiştir. Böylece Türk kadını asırlarca ihmal edilen haklarına kavuşmuştur.
Türk kadını, günümüzde siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatın her alanında aktif görev alabilmekte, bütün meslek dallarında (askerî okullar ve ordu dahil) görev yapabilmektedir. Kadınlarımızın çeşitli iş ve mesleklerden, Parlâmento Kürsüsü'ne, Üniversite Profesörlüğü, Dekanlığı ve Rektörlüğü'ne, Yargıtay, Danıştay Üyeliği'ne kadar her türlü yurt hizmetinde çalışmaları, ATATÜRK'ün gerçekleştirdiği devrimler sayesindedir. Dünyada Yargıtay Üyeliği'ne seçilen ilk kadın da bir Türk kadınıdır. Hatta kadınlarımız ATATÜRK'ün açtığı bu yol sayesinde Başbakanlığa kadar yükselmişlerdir.
Kadınlara seçme seçilme hakkı verilişinin 86.yılı kutlu olsun!..
#AtatürkDevrimleri → #KadınHakları
Toplumsal alanda yapılan en önemli yeniliklerden birisi de kadının toplumda hak ettiği yeri almasıdır.
Eski toplumsal yapıda kadına verilen değerin yanlış olduğunu ve Türk kadınının toplumda yer almasının gereğini ATATÜRK şu sözleriyle anlatmıştır:
"Bir toplum, bir millet; erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim diğerini görmezlikten gelelim de kitlenin tümü ilerlemeye imkân bulabilsin? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenileşme sahasına birlikte kesin aşamalar yaptırmak lazımdır. Böyle olursa inkılap başarılı olur."
17 Şubat 1926'da Medeni Kanun'un kabul edilmesi kadın hakları alanındaki en büyük inkılâplardan biridir. Bu kanunla;
Cumhuriyet ile birlikte her türlü eğitim ve öğretim, hatta iş hayatının kapıları kadınlara ardına kadar açılmıştır.
Yeni Türk Devleti'nde kadınlara sosyal, kültürel hakların yanında, siyasî haklar da birçok uygar ülkeden önce tanınmıştır. Örneğin Fransa ve İtalya'da kadınlara 1946'da seçme ve seçilme hakkı tanınırken Türk kadını bu hakları, ATATÜRK devrimleri sayesinde çok daha önceden 1934'te elde etmiştir. 1935 yılında yapılan genel seçimlerde TBMM'ye 18 kadın milletvekili girmiştir. Böylece Türk kadını asırlarca ihmal edilen haklarına kavuşmuştur.
Türk kadını, günümüzde siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatın her alanında aktif görev alabilmekte, bütün meslek dallarında (askerî okullar ve ordu dahil) görev yapabilmektedir. Kadınlarımızın çeşitli iş ve mesleklerden, Parlâmento Kürsüsü'ne, Üniversite Profesörlüğü, Dekanlığı ve Rektörlüğü'ne, Yargıtay, Danıştay Üyeliği'ne kadar her türlü yurt hizmetinde çalışmaları, ATATÜRK'ün gerçekleştirdiği devrimler sayesindedir. Dünyada Yargıtay Üyeliği'ne seçilen ilk kadın da bir Türk kadınıdır. Hatta kadınlarımız ATATÜRK'ün açtığı bu yol sayesinde başbakanlığa kadar yükselmişlerdir.