15 Temmuz 2017 Cumartesi

Yeliz KORAY : Yerim destanınızı!



1.Dünya Savaşı
4 yıl sürdü
Tekrar ediyorum 4 yıl
Yani 16 mevsim
208 hafta, 
bin 460 gün…
Kafkas, Kanal, Filistin-Suriye, Çanakkale, Hicaz-Yemen, 
Makedonya, Galiçya, Romanya Cepheleri açıldı. 
İtilaf Devletlerinin 42 milyon askerine karşı 2 milyon 850 bin kadardık. 
Kafkas Cephesi’nde Sarıkamış’ı Rus ordusundan almak için savaştık.
90 bin asker DONARAK ÖLDÜ.
Dok-san-bin asker…
Lojistik destek gelememişti çünkü.
Zaten açlardı, üşüyerek, uykuya dalarak öldüler. 
Kimi anasını, kimi sevdiğini hayal ederek uykuya daldı.
Bir daha uyanmadılar…

Çanakkale Cephesi…
Zafer kazanıldı ama bedeli 500 bin insanın ölümü oldu.
253 bini asker, gerisi sivildi.
Tarihçiler, hastalıktan ölenlerin bu sayının iki katı olduğunu söyler.
Bir de o dönem üç lisenin mezun veremediğini.
Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri…
Çünkü elleri silah tutuyordu, çocuklardı, dönmeyi düşünmemişlerdi…
Dönemediler, tarihe “meçhul çocuk asker” olarak geçtiler.
Çoğunun ismi de mezarı da yok, Çanakkale’de yatıyorlar!

Kurtuluş Savaşı..
Doğu Cephesi’nde Ermenilerle
Güney Cephesi’nde Fransızlarla savaştık.
Doğu Anadolu tamamen kurtarıldı, TBMM resmen tanındı.
Maraş, Urfa, Adana ve Sakarya’da zafer kazandık. 
Fransızları yurttan TEMİZLEDİK.
Şehirlerimize; Gazi, Kahraman, Şanlı isimleri verdik.
Batı Cephesi daha kanlıydı.
1. ve 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir, Sakarya Savaşı yaşandı. 
Sakarya Savaşı, tarihe en çok subayın şehit olduğu savaş olarak girdi. 
İtalyanlar Muğla ve Antalya’dan çekildi. 
Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruzu BAŞLATTI!.
Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden sonra
İlk hedefiniz Akdeniz ileri” dedi. 
Yunan ordusu İzmir’e kadar kovalandı, İzmir düşman işgalinden KURTARILDI!
Batı Anadolu düşmandan tamamen TEMİZLENDİ.
Konferanslar, kongreler, ateşkesler, anlaşmalar…
Kurtuluş Savaşı da 4 yıl sürdü.
16 mevsim, 
208 hafta, 
bin 460 gün…
Binlerce şehit verdik. 
O binlercenin yine iki katından fazlası bulaşıcı hastalıktan öldü. 
YILLARDIR PKK’YA VERİLEN ŞEHİTLERİ SAYMIYORUM BİLE…

Ve 15 Temmuz…
1 gün bile sürmedi. 
Tekrar ediyorum 24 saat bile değildi; 15 saat sürdü!
Limana yanaşan düşman gemilerinden değil, 
sağ olsun Erdoğan’ın ‘eniştesi’nden öğrendik. 
Ama hazırlıksız değildik.
Lojistik destek tamdı mesela. 
Nedense 4 farklı noktada bekletilen uçaklar-helikopterler,
3G bağlantıları, televizyonlar, radyolar…
Düşman bu kez ne İngiliz, ne Fransız, ne de Almandı…
Bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, 
istedikleri her şey verilen “muhterem hoca efendileri”ydi.
Amaç devleti ele geçirmekti ama nedense birkaç tankla darbe yapmaya çıkmışlardı.
Her şeyden habersiz masum erlerle polisi ve vatandaşı karşı karşıya getirdiler. 
Kardeşi kardeşe kırdırdılar!
Kurtuluş yine bizimkilerden; FETÖ’nun kumpas kurduğu Kemalist askerlerden geldi.
Ve milletin direnişiyle birlikte darbe püskürtüldü. 
Sonuç 248 şehit, yüzlerce yaralı…
***
Kısaca…
Evladını beşikte bırakan Nene Hatunlar
Kocasını toprağa verip cepheye koşan Kara Fatmalar…
Çocuk, yaşlı, kadın demeden..
Atamızın önderliğinde bizlere
19 Mayıs’ı, 
23 Nisan’ı, 
30 Ağustos’u, 
29 Ekim’i bıraktılar!
Amma…geriye Sarıkamış’ta ölenler için ‘halay’ çektiğimiz anmalar…
“Yağmur yağıyor çocuklar üşümesin” diye yasaklanan 23 Nisan’lar…
Her sene hastalık bahanesiyle iptal edilen 19 Mayıs’lar 
ve güvenlik gerekçesiyle yasaklanan 30 Ağustos’lar kaldı!
***
Velhasıl 
“Elin tokadını yemeyen kendi tokadını yumruk sanırmış!”
Tarihe altın harflerle yazılan onca zafer
binlerce şehit ve ders alınacak yüzlerce hikaye kalmışken…;
Darbenin araştırılmasını istemediğiniz meclis önergeleri,
Muhterem hoca efendinizi değil de masum askeri karşınıza alarak bastırdığınız afişler,
Bir türlü TEMİZLEYEMEDİĞİNİZ
KOVALAYAMADIĞINIZ ve
Düşmandan KURTARAMADIĞINIZ vatan varken 
Size de hiçbir güvenlik gerekçesi göstermeden 1 hafta bayram yapmak komik gelmiyor mu?
Gelmiyorsa yukarıdaki satırları tekrar okuyun beyler, bayanlar…
Destan 3G ile yazılmaz.

14 Temmuz 2017 Cuma

Teoman : Bugün Benim Doğum Günüm



Saatim yok
Tam olarak bilemem
Biraz biraz
Biraz şarap önceydi
Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken
Günler hayatlar geçiyor

Kayıp bir bavul gibiyim havaalanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hala mutluluk istemek
Neyse zaten hiç halim yok

Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum hem yastayım
Bir partaburisi üstümde
Babamın öldüğü yaştayım

Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımdan
Bildiğim tüm hayatlar
Paramparça paramparça

Takatim yok yine de telefon sarıldım
Son bir özür için
Tüm sevdiğim kadınlardan
Aradım mesajlar çıktı kapattım
Tele sekretere konuşamayanlardanım

Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum hem yastayım
Bir partaburisi üstümde
Babamın öldüğü yaştayım

Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımdan
Bildiğim tüm hayatlar
Paramparça paramparça

Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum hem yastayım
Bir partaburisi üstümde
Babamın öldüğü yaştayım

Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımdan
Bildiğim tüm hayatlar
Paramparça paramparça
Paramparça paramparça
Paramparça paramparça
Paramparça paramparça

Söz ve Müzik : Teoman

Teoman : Bugün Benim Doğum Günüm

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Hasan Hüseyin Korkmazgil : Bıçak Kemikte


Bıçak Kemikte 

Eti geçti, duydun mu?
Bıçak kemikte.
Duymadınsa duy artık
behey Allah’ın kulu,
bıçak kemikte.
Duy da silkin n’olursun
bu ne biçim uyku bu.
Bıçak kemikte

Verilmemiş alınmış hep,
yük vurulmuş dağlar gibi – insanlık bu mu?
Çalıyor sömürünün imdat çanları,
kımılda da kurtar şu onurunu
bıçak kemikte.

Topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış,
umut hacizde,
ya bu neyin puştluğu bu
sana yokluk sana yasak sana dam
insan değil – hâşâ – bir yağmacı soyu bu,
bıçak kemikte.

Üretensin yaratansın yürütensin dağları,
bakma öyle kilit kilit, duvar duvar.
Yetsin artık bu susku
bıçak kemikte.
Anasın boynun bükük babasın kolun kırık
oğullar kan içinde.
Kaldır artık başını
«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan.
O dîvan sensin artık
bıçak kemikte.

Hasan Hüseyin Korkmazgil 

7 Temmuz 2017 Cuma

Yıldıray Çınar : Ah Neyleyim Gönül


İş için Aliağa Habaş'dayız...
Saat 16:25 suları...
Araç radyosunda çalınan türkü:

Yıldıray Çınar - Ah Neyleyim Gönül.
Yüreğine, emeğine, nefesine sağlık Türkülerimizin Kralı Ulu Çınarımız...
Toprağın bol, ruhun şad, mekanın cennet olsun...

Ah neyleyim gönül senin elinden
Her zaman ağlarım gülemem gayrı
Ben bıktım usandım elin dilinden
Terk ettim sılayı dönemem gayrı

Gönül ben bu sırra eremedim ki
Gonca gonca güller deremedim ki
Arz eyledim nazlı yari göremedim ki
Yıllar aylar geçse göremem gayrı

Ey Ferrahi yandım yar ateşine
Neler gelip geçti garip başımdan
Ağlayarak gelme mezar taşıma
Uyanıp ta sana gülemem gayrı

Derleyen : Nurettin Dadaloğlu
Kaynak Kişi : Aşık Ferrahi
Yöre : Adana

Yıldıray Çınar : Ah Neyleyim Gönül

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Sibel Can : Ben Yoruldum Hayat


Ben yoruldum hayat gelme üstüme,
Diz çöktüm dünyanın namert yüzüne,
Gözümden gönlümden düşen düşene,
Bu öksüz başıma göz dağı verme.

Ben yanıldım hayat vurma yüzüme
Yol verdim sevdanın en delisine,
O yüzden ömrümden giden gidene,
Şu yalnız başımı eğdirme benim.

Ben pişmanım hayat sorguya çekme,
Dilersen infaz et kar etmez dilime,
Sözlerim ağırdır dokunur kalbe,
Şu suskun ağzımı açtırma benim. 

Söz ve Müzik : Mümin Sarıkaya

Sibel Can : Ben Yoruldum Hayat

4 Temmuz 2017 Salı

Gülnur Kocaeli : Saçlarından Bir Tel Aldım


#SaçlarındanBirTelAldım
*
Saçlarından bir tel aldım
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı
Ben gönlümü sana verdim
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı
*
Gözden ırak dilden uzak
Ben seni sevmişim eyvah
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı
*
Gözler kalbin aynasıdır
Yalan söylermi yar yar
Yalan söylermi
Aldatan gözleri gördüm
O da sendemi yar yar
O da sende mi
*
Gözden ırak dilden uzak
Ben seni sevmişim eyvah
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı
*
Bir hatıran kaldı bende
Onu da alsana yar yar
Onu da alsana
Vicdanında rahat mısın
Söylesen bana yar yar
Söylesen bana
*
Gözden ırak dilden uzak
Ben seni sevmişim eyvah
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı yar yar
Haberin var mı 
*
Muharrem Özdemir 
*
Gülnur Kocaeli : Saçlarından Bir Tel Aldım

3 Temmuz 2017 Pazartesi

Göknur Karadağ : Yar Ağladı Ben Ağladım


Yar Ağladı Ben Ağladım 

Yıllar sonra karşılaştık yar ağladı ben ağladım 
İkimizde dolduk taştık yar ağladı ben ağladım 
Baktık eski resmimize ne oldu dedik böyle bize
Sarıldık birbirimize yar ağladı ben ağladım 

Görmüyordum çoktan beri yüzünden süzüldü teri 
Andıkça eski günleri yar ağladı ben ağladım 
Baktık eski resmimize ne oldu dedik böyle bize 
Sarıldık birbirimize yar ağladı ben ağladım 

Göknur Karadağ : Yar Ağladı Ben Ağladım