Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2018 Salı

Nazım Hikmet Ran : O Duvar


Türkiye'me dönüyorum. 
Kara terör kasıp kavuruyor ortalığı benim orada. 
Emperyalizm yine ve her zamanki gibi insanlığın bu korkunç baş belası, emperyalizmin duvarını yıkmak gerek. 
Ben "O Duvar" şiirini yazıyorum.

O Duvar 

İzmir'den Akdeniz'e dökülen
ve yakında Bombay'dan Hint Denizi'ne 
dökülecek olan Emperyalizm'in,
Şark'ı saran duvarı 
hakkında yazılmıştır.

Karataş'tan çerçeveye gömülen,
güneşi parça parça bölen
                          demir parmaklık… 

Dayadım
    alnımı
       demir parmaklığa;

parmaklık alnıma 
         gömüldü. 

Kemikli geniş alnımı parça parça böldü..

Alnım:
          parmaklığa dayalı.
Yüzüm:
                   kana boyalı.

Bu kan benim kanım.
Eşyayı bu kanlı perdeden görüyor gözüm.

Karataş'tan çerçeveye gömülen,
güneşi parça parça bölen
                          demir par-mak-lık 

*
Orda;
o duvarda,
o duvarın dibinde
bizimkilerin bağlandı kolları.

O duvarı
         bizim için yaptılar..

O duvar
darağaçlarının sabunlu ipi 
      gibi 
parlıyor.

O duvar;
o duvarda keskinliği var
taze kanlı etleri parçalayan 
yosunlu, ıslak 
dişlerin…

O duvar;
         gözleri afyon dumanlı keşişlerin
bellerindeki kara kuşak gibi sarılmış
kürenin gırtlağında!.

O duvarın ilk temel taşı,
emperyalizmin ilk adımından geliyor.
O duvarın dibinde 
bizimkilerin
Eyfeller gibi kemikleri yükseliyor.
O duvarın bir ucu: 
tahta sapanlı sarı Çin'de 
öbür ucu: 
çelikleri elektrikli Newyork'un içinde 
Her bankada hisse senetleri var 
onun. 
O duvar 
Lordlar kamarasından Lord Gürzon'un 
noktaları imparator armalı bir nutku gibi geçiyor. 
Eyfel'in tepesinden avlarını seçiyor, 
dayanarak Hindenburg'un altın çivili heykeline 
topluyor Berlin sokaklarını eline.
O duvarın taşlarına sürterek dilini
kara gömlekli Mussolini 
bekliyor nöbet. 
İtalya'nın çizmesi
yüzüyor kanda. 
O duvar 
İkinci bir Balkan gibi yükseliyor Balkan'da. 

Cevap

O duvar 
o duvarınız, 
                vız gelir bize vız! 
Bizim kuvvetimizdeki hız, 
ne bir din adamının dumanlı vaadinden, 
ne de bir hülyanın gönlü yakısındandır. 
O yalnız 
            tarihin o durdurulmaz akışındandır. 
Bize karşı koyanlar, 
karşı koymuş demektir: 
Maddede hareketin, 
yürüyen cemiyetin 
                        ezelî kanunlarına. 
Sükun yok, hareket var 
bugün yarına çıkar 
yarın bugünü yıkar 
                        ve durmadan akar 
                                                          akar 
                                                                akar. 
Biz bugünün kahramanı, 
yarının 
                        münadisiyiz. 
Biz durmadan akan, 
                                  yıkıp yapan 
                                                      akışın 
                                                            çizgilenmiş sesiyiz. 
Biz, 
adımlarını tarihin akışına uyduran 
                    temelleri çöken emperyalizme vuran, 
                                  yarını kuran— 
                                                          —larız. 
O duvar, 
          o duvarınız, 
                            vız gelir bize vız! 

1925
Nazım Hikmet RAN

23 Nisan 2018 Pazartesi

Atatürk Çocukları Marşı



ATATÜRK ÇOCUKLARI

Bir güneş gibi aydınlatırız
Karanlık ufukları
Sevgi, saygı, umut doluyuz,
Doğruluktur yolumuz.

Gözleriz ufukları, 
Başları hep yukarı.
Hem çalışkan hem dürüst 
Atatürk Çocukları.

Türk çocuklarıyız,
Sönmeyen ışıklarız.
Doğruluktan şaşmayız,
Seni hiç unutmayız.

Lal la lal la la …
Lal la lal la la …

Seni hiç unutmayız.

Lal la lal la la …
Lal la lal la la …
Atatürk Çocukları.

Söz ve Müzik : Muharrem BAZ
Atatürk Çocukları

22 Şubat 2018 Perşembe

Ataol Behramoğlu : Türkiye, Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum


Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Boynu bükük ay çiçeği
Şiirin ve aşkın geleceği

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Dağ rüzgarı, portakal balı
Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulunan

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Bozlak, ağıt, halay ve zeybek
Dumanı üstünde ekmek

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yüzü kırış kırış anam
Ağlayan narım, gülen ayvam

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Asmaların üstünde gün ışığı
En güzel geleceğin yakışığı

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Zinciri altında kımıldayan
Bitecek sanıldığı yerde başlayan


Ataol BEHRAMOĞLU

12 Mart 2017 Pazar

İstiklal Marşımız




İstiklal marşımızın kabulünün 97.yılı kutlu olsun!..
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Dünyanın en güzel istiklal Marşı,bizim marşımız ..


Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.

Ruhumun senden, İlâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır  ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!


Mehmet Âkif Ersoy
Beste : Osman Zeki Üngör

İstiklal Marşımız