Atatürk'ün özel kalemine verdiği kağıtta yazan maddeler: "Bundan amirlerine dahi bahsetme" etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atatürk'ün özel kalemine verdiği kağıtta yazan maddeler: "Bundan amirlerine dahi bahsetme" etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ekim 2016 Cumartesi

Atatürk'ün özel kalemine verdiği kağıtta yazan maddeler: "Bundan amirlerine dahi bahsetme"

28 Ekim gecesi Çankaya'da Atatürk misafirlerine 'Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz' der.
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile yeni devletin tapusunu alan Atatürk, devlet düzeninin ne olacağına ilişkin çalışmalara çoktan başlamıştır. Bir gece özel kaleminde çalışan çok güvendiği Hasan Rıza Soyak‘ı yanına çağırarak müsvedde halinde yazılmış bazı kâğıtları uzatarak şöyle der:
- Bunları al, müsvedde halindedirler, temize çekeceksin. Yazılar biraz karışıktır, dikkat et. Okuyamadığın yerleri bana sor. Bu notlarda yazılanları şimdilik sadece ikimiz bileceğiz, amirlerine dahi bahsetme.
Müsveddeleri temize çeken Hasan Rıza Soyak, Atütürk’ün notlarının anayasada yazan devlet şeklinin “Cumhuriyet” olacağını anlar. Notlarda yazılan maddeler aynen şöyledir:
* Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyet’tir.
* Türkiye Devleti TBMM tarafından idare olunur.
* Meclis, hükümetinin inkısam ettiği idare şubelerini, icra vekilleri vasıtasıyla idare eder.
* Türkiye Cumhurreisi, Umumi Heyet tarafından, TBMM üyeleri tarafından bir seçim devresi için seçilir. Reisin vazifesi yeni Cumhurbaşkanının seçimine kadar devam eder. Tekrar seçilebilmesi caizdir. Türkiye Cumhurreisi, devletin reisidir, bu sıfatla lüzum gördükçe Büyük Millet Meclisi’ne ve Vekiller Heyeti’ne başkanlık eder.
Hasan Rıza Soyak, verilen notları yeniden yazarak ve düzenleyerek Atatürk’e verir. Notların temize çekilmiş halini alan Atatürk yeni bir talimat verir:
"Şimdi bunu al, Adliye Vekili Seyit Bey’e götür, yarına kadar bunları okusun ve mütalaasını bildirsin. Meselenin şimdilik üçümüz arasında kalması gerektiğini de söyle.”
Seyit Bey, aldığı müsveddeleri okuduktan sonra Hasan Rıza Soyak’a verirken görüşlerini de sözlü olarak şöyle ifade eder:
“Bu metinleri fevkalade bulduğumu, birkaç noktada Gazi’nin emirleri uyarınca mütalaamı kaydettim.”
***
Atatürk, 11 Eylül 1923 günü TBMM’deki odasında aralarında gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’nin de bulunduğu bazı milletvekilleri ile Cumhuriyet konusunu tartışmaya açar.
- Cumhuriyet ne demektir? Kamusa baktım, ‘chose publique’ kelimeleri ile tercüme edilmiş. Bizdeki manası sizce ne olmalı?
Sabri Bey:
Mesele bugünkü vaziyetin ifade edilmesinden ibarettir.
Atatürk:
- Ben parti tüzüğü taslağını gördüm. Çok eksikleri var. Bu hafta bizzat kendim uğraşacağım. Sonra bazı arkadaşlarla hususi müzakerelerde bulunuruz ve partiye getiririz.
Yunus Nadi:
- Bunu en kuvvetli zamanımızda yapmalıyız.
Atatürk kalemini masaya vurarak;
Yunus Nadi Bey, en kuvvetli zamanımız bugündür...”
Sonra olmasını istediği anayasanın ilk maddesini yüksek sesle okudu:
- Türkiye Cumhuriyet usulü ile idare olunan bir halk devletidir.
***
22 Eylül 1923 günü Atatürk Wiener Neue Presse muhabiri Lazar’a demeç verirken dünya kamuoyuna ilk kez “Cumhuriyet”ten söz etmişti.
28 Ekim 1923 günü Çankaya’da İsmet İnönü, Fethi Okyar, Kazım Özalp, Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, Fuat Bey ve Ruşen Eşref Bey Atatürk’ün misafirleri olarak Çankaya’ya akşam yemeğine davet edilir.
Yemekte Atatürk, “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” der. Yemekte hazır bulunanlar bunu hararetle destekler. Atatürk, yemek dağılırken İsmet Paşa’dan kalmasını ister. Çankaya’da o gece misafir olarak kalan İsmet Paşa ile Atatürk bir kanun tasarısı hazırlar. Atatürk’ün İsmet Paşa’ya yazdırdığı müsvedde anayasanın birinci maddesi “Türkiye Devletinin şekli hükümeti Cumhuriyettir” yazıyordu.
29 Ekim 1923 günü Atatürk anayasa taslağı görüşülürken Türkiye’nin idaresinin Cumhuriyet olacağını açıklar. Bazı milletvekilleri Cumhuriyet fikrine itiraz ederler. Gazetemizin kurucusu Yunus Nadi Bey de kürsüye çıkarak uzun bir konuşma yapar ve Cumhuriyet fikrini destekler.
Yapılan oylama sonucunda Türkiye’nin idare şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edilir ve TBMM’nin kapısında bekleyen halka açıklanır. Halkın “Yaşasın Cumhuriyet” tezahüratlarına 101 pare top atışı eşlik eder.