İşte CHP PM bildirisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İşte CHP PM bildirisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Kasım 2016 Pazartesi

İşte CHP PM bildirisi

CHP PM toplantısının ardından yayımlanan bildiride "Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, 
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız" denildi.
CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında dün 6,5 saat süren olağanüstü toplantısını gerçekleştirdi.
Bugün de "CHP Parti Meclisi'nden yurttaşlarımıza" başlıklı bir bildiri yayınlandı.
DİRENME HAKKI VURGUSU
Bildiride Cumhuriyet Gazetesi ve HDP'ye yönelik tutuklamalara ilişkin "Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir" denildi.
"FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir" ifadelerinin yer aldığı bildiride "Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir" denildi.
VATANSEVERLERE ÇAĞRI
Bildiride "Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir" ifadeleri kullanıldı.
CHP PM bildirisi şöyle:
CHP Parti Meclisi'nden yurttaşlarımıza
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi, 6 Kasım 2016 tarihinde olağanüstü gündemli olarak toplanmış ve ülkemizde son dönemde yaşanan gelişmeleri üzüntü ve kaygıyla izleyen tüm yurttaşlarımıza aşağıdaki çağrıyı yapma kararı almıştır:
Türkiye iyi yönetilmemektedir. Ülkemizi 14 yıldır yöneten AKP iktidarı, devlet yönetiminin her kademesine yerleştirdiği FETÖ elemanlarıyla Türkiye’yi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemiştir. Halkımız, Gazi Meclis’imiz ve darbeye karşı duran medyanın aldığı ortak tavır sonucunda darbe girişimi başarısız kılınmıştır. Parlamenter rejimimiz Türkiye’nin demokrasi güçleri tarafından başarıyla korunmuştur. Ancak AKP iktidarı 15 Temmuz’da yaşananlardan hiçbir ders almamıştır. Toplumsal uzlaşıyı dışlamış, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine dönük saldırılarını arttırarak sürdürmüştür. Yargı siyasetin güdümü altına alınmıştır. Gelinen noktada Türkiye, FETÖ ile mücadele bahanesiyle ortaya konan karanlık ve otoriter Saray darbesini yaşamaktadır. Mevcut siyasi durum halkımızın özgürlüğüne ve ülkemizin bekasına yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu kapsamda,
1- FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet’le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır.
2- Darbe girişiminde yer alan, destek veren askeri, siyasi ve bürokratik tüm unsurlar en kısa sürede ortaya çıkartılmalı ve hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır. Öte yandan, OHAL kapsamında tutuklanan, görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen tüm yurttaşlarımıza adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İnsan haklarına aykırı muamelede bulunan ve buna meşruiyet katan tüm sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.
3- AKP, TBMM zemininde ve seçimle gelen temsilciler ile yürütülmesi gereken çözüm sürecini, TBMM’yi hiçe sayarak doğrudan PKK ile pazarlığa girerek yürütmüştür. Ülkemizin karşı karşıya getirildiği terör ve şiddet ortamı, parlamentoyu yok sayan bu yöntemin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamıştır. Aynı hatayı tekrarlayan AKP, bugün de Meclis’teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir. Hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir.
4- Otoriter rejim; yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır.
FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir. Demokrasimize, birliğimize, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenler bellidir. Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir.
Diktatörlük kurma çabaları, çok geçmeden özgürlük, hukuk ve demokrasi sevdalısı halkımızın iradesi tarafından yenilgiye uğratılacaktır. Türkiye’yi uçuruma sürükleyenler mutlaka yargıya hesap verecektir.
Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi…
Güven ve umut, karanlık ve korkuyu yenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti, daima ileriye gidecektir.
Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız.

Vatansever halkımıza saygıyla duyurulur..
Kaynak : http://www.gercekgundem.com