17 Ağustos 2018 Cuma

Attila İlhan : Sisler Bulvarı


Sisler Bulvarı 

Elinin Arkasında Güneş Duruyordu
Aylardan Kasımdı Üşüyorduk
Ağacın Biri Bulvarda Ölüyordu
Şehrin Camları Kaygısız Gülüyordu
Her Köşe Başında Öpüşüyorduk

Sisler Bulvarı'na Akşam Çökmüştü
Omuzlarımıza Çoktan Çökmüştü
Kesik Birer Kol Gibi Yalnızdık
Dağlarda Ateşler Yanmıyordu
Deniz Fenerleri Sönmüştü
Birbirimizin Gözlerini Arıyorduk

Sisler Bulvarı'nda Seni Kaybettim
Sokak Lambaları Öksürüyordu
Yukarda Bulutlar Yürüyordu

Terkedilmiş Bir Çocuk Gibiydim
Dokunsanız Ağlayacaktım
Yenikapı'da Bir Tren Vardı

Sisler Bulvarı'nda Öleceğim
Sol Kasığımdan Vuracaklar
Bulvar Durağında Düşeceğim
Gözlüklerim Kırılacaklar
Sen Rüyasını Göreceksin
Çığlık Çığlığa Uyanacaksın
Sabah Kapını Çalacaklar
Elinden Tutup Getirecekler
Beni Görünce Taş Kesileceksin
Ağlamayacaksın! Ağlamayacaksın!

Sisler Bulvarı'ndan Geçtim Sırılsıklamdı
Islak Kaldırımlar Parlıyordu
Durup Dururken Gözlerim Dalıyordu
Bir Bardak Şarapta Kayboluyordum
Gece Bekçilerine Saati Soruyordum
Evime Gitmekten Korkuyordum
Sisler Boğazıma Sarılmışlardı

Bir Gemi Beni Afrika'ya Götürecek
İsmi Bilmiyorum Ne Olacak
Kazablanka'da Bir Gün Kalacağım
Sisler Bulvarı'nı Hatırlayacağım
Kırmızı Melek Şarkısından Bir Satır
Lodos'tan Bir Satır Yağmur'dan İki
Senin Kirpiklerinden Bir Satır Hatırlayacağım
Seni Hatırlatanın Çenesini Kıracağım
Limanda Vapurlar Uğuldayacak

Sisler Bulvarı Bir Gece Haykırmıştı
Ağaçları Yatıyordu Yoksuldu
Bütün Yaprakları Sararmıştı
Bütün Bir Sonbahar Ağlamıştı
Ağlayan Sanki İstanbul'du
Öl Desen Belki Ölecektim
İçimde Biber Gibi Bir Kahır
Bütün Şiirlerimi Yakacaktım
Yalnızlık Bana Dokunuyordu

Eğer Sisler Bulvarı Olmasa
Eğer Bu Şehirde Bu Bulvar Olmasa
Sabah Ezanında Yağmur Yağmasa
Şüphesiz Bir Delilik Yapardım
Hiç Kimse Beni Anlıyamazdı
On Beş Sene Hüküm Giyerdim

Dördüncü Yılında Kaçardım
Belki Kaçarken Vururlardı

Sisler Bulvarı'ndan Geçmediğin Gün
Sisler Bulvarı Öksüz Ben Öksüzüm
Yağmurun Altında Yalnızım
Ağzım Elim Yüzüm Islanıyor
Tren Düdükleri İç İçe Giriyorlar
Aklımı Fikrimi Çeliyorlar
Aksaray'da Işıklar Yanıyor
Sisler Bulvarı Ayaklanıyor
Artık Kalbimi Susturamıyorum

Attila İlhan

16 Ağustos 2018 Perşembe

Bedri Rahmi Eyüboğlu : Karadut


Karadut

Karadutum, çatal karam, çingenem 
Nar tanem, nur tanem, bir tanem 
Agaç isem dalımsın salkım saçak 
Petek isem balımsın a gülüm 
Günahımsın, vebalimsin. 

Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan 
Yoluna bir can koyduğum 
Gökte ararken yerde bulduğum 
Karadutum, çatal karam, çingenem 
Daha nem olacaktın bir tanem 
Gülen ayvam, ağlayan narımsın 
Kadınım, kısrağım, karımsın. 

II 

Sigara paketlerine resmini çizdiğim 
Körpe fidanlara adını yazdığım 
Karam, karam 
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam 
Sıla kokar, arzu tüter 
Ilgıt ılgıt buram buram. 
Ben beyzade, kişizade, 
Her türlü dertten topyekün azade 
Hani şu ekmeği elden suyu gölden. 
Durup dururken yorulan 
Kibrit çöpü gibi kırılan 
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan 
Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan 
Sen benim mihnet icinde yanmış kavrulmuşum 

N'etmiş, n'eylemiş, n'olmuşum 
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül 
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür. 
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum. 

Karam, karam 
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam 
Sensiz bana canım dünya haram olsun.

Bedri Rahmi Eyüboğlu

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Hasan Hüseyin Korkmazgil : Amenna


AMENNA

'Yaşayanlar bir gün ölür'
                          elbette
ağaçlarla
balıklarla
kuşlarla ben
             âmenna

'ağlayanlar bir gün güler'
                        elbette
uyanmakla
anlamakla
bilmekle ben
             âmenna

'kısa çöp uzun çöpten hakkını alır'
                      elbette
direnmekle
kurtulmakla
barışla ben
          âmenna

öyle bir yerdeyim ki
                 ne karanfil
                 ne kurbağa
öyle bir yerdeyim ki
biryanım maviyosun
           dalgalanır sularda
biryanım çocuk parkı
                 çığlıkçığlığa
öyle bir yerdeyim ki
            anam gider allah allah
            dölüm düşmüş sokağa

dostum dostum güzel dostum
bu ne beter çizgidir bu
         bu ne çıldırtan denge
yaprak döker biryanımız
                 bir yanımız bahar bahçe

 Hasan Hüseyin KORKMAZGİL

13 Ağustos 2018 Pazartesi

12 Ağustos 2018 Pazar

Can Yücel : Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim


Aramızdan ayrılışının 19.yılında;
Saygı, sevgi, özlem ve rahmet ile anıyorum...
Toprağı bol, ruhu şad, mekanı cennet olsun...

Ben hayatta en çok babamı sevdim 
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk 
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek 
Nasıl koşarsa ardından bir devin 

O çapkın babamı ben öyle sevdim 
Bilmezdi ki oturduğumuz semti 
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi 
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi 
Atlastan bakardım nereye gitti 
Öyle öyle ezber ettim gurbeti 

Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a 
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! 
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, 
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu, 

En son teftişine çıkana değin 
Koştururken ardından o uçmaktaki devin, 
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için 
Açıldı nefesim, fikrim, canevim 
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Can Yücel

11 Ağustos 2018 Cumartesi

Attila İlhan : An Gelir



An Gelir
Paldır Küldür Yıkılır Bulutlar
Gökyüzünde Anlaşılmaz Bir Heybet
O Eski Heyecan Ölür
An Gelir Biter Muhabbet
Çalgılar Susar Heves Kalmaz
Şatârâbân Ölür

Şarabın Gazabından Kork
Çünkü Fena Kırmızıdır
Kan Tutar / Tutan Ölür
Sokaklar Kuşatılmış
Karakollar Taranır
Yağmurda Bir Militan Ölür

An Gelir
Ömrünün Hırsızıdır
Her Ölen Pişman Ölür
Hep Yanlış Anlaşılmıştır
Hayalleri Yasaklanmış
An Gelir Şimşek Yalar
Masmavi Dehşetiyle Siyaset Meydanını
Direkler Çatırdar Yalnızlıktan
Sehpada Pir Sultan Ölür

Son Umut Kırılmıştır
Kaf Dağı’nın Ardındaki
Ne Selam Artık Ne Sabah
Kimseler Bilmez Nerdeler
Namlı Masal Sevdalıları
Evvel Zaman İçinde
Kalbur Saman Ölür
Kubbelerde Uğuldar Bâkî
Çeşmelerden Akar Sinan
An Gelir
-Lâ İlâhe İllallah-
Kanunî Süleyman Ölür

Görünmez Bir Mezarlıktır Zaman
Şairler Dolaşır Saf Saf
Tenhalarında Şiir Söyleyerek
Kim Duysa / Korkudan Ölür
-Tahrip Gücü Yüksek-
Saatlı Bir Bombadır Patlar
An Gelir
Attilâ İlhan Ölür
             

Attila İlhan


8 Ağustos 2018 Çarşamba

Feyzullah Çınar : Geldim Şu Alemi Islah Edeyim



Geldim şu alemi ıslah edeyim 
Özümü meydanda gördüm sonradan 
Zaman mahlükuna meylimi verdim 
Sermayemden zarar gördüm sonradan 

Geldi bizim ele sevdi sevişti 
Al kadeh ver kadeh doldurdu içti 
Sadık yarim diye yeminler içti 
Özü çürük imiş duyduk sonradan 

Şu zalimin kara kara gözleri 
Yaramıza yaramadı tuzları 
İki dinli şu cahilin sözleri 
Durdukça kar etti cana sonradan

Yöre : Sivas
Söz ve  Müzik : Feyzullah Çınar
Feyzullah ÇınarGeldim şu alemi ıslah edeyim